Burnumuzun dikine gidip,rüzgarla yarıştığımız zamanlardı,
Kanımızın çoruhtan hızlı aktığı vakitler.
Ateşten tepsi ile bize sunulan hayatın görsel hilelerine kapılıp,
İçine düştüğümüz labirentte ilerlemek gibi büyük bir sorun vardı önümüzde.
Altından kalkılması güç bir sorun.
Körpe bedenlerin düştüğü bu ihtiyar süreçte,
Yaşlı düşünüp,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta