Ne zaman durur en koyusunda hüznün, ne de yüreklerde aynı hisler.
Ne zaman mutluluk gözlerinden dünyaya yansır,
işte o zaman an da takılı kalır hayat.
Kilitlenir beden, tutulur diller lal olur susar,
beyin hükümsüz, yürek istemsiz telaşlı atar.
Lal olur benlik ölüm gelse vurdum duymaz.
İnadına yaşayasın gelir anı, körü körüne yürürsün ateşlere
yanma hissi duymazsın, çünkü; sen ateşsin o an
soğuğu kıran sıcak tenin,
düşüncelere sızan sözlerin,
akıllara zarar gözlerinle yanıp sönen, yürekleri kavuran
bedenleri titreten işte o sen!
Buzları çözülür hayatın su gibi akıp gider senin yanında zaman.
Sen an da takılı kalan kışları bahara çeviren,
mutluluk gözyaşlarıyla toprağı doyuran yağmur gibi suretinle
her baharda aşkla zamana meydan okuyan tapılası o kadın...!
Kayıt Tarihi : 20.5.2009 23:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nurcan Bingöl](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/05/20/zaman-869.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!