Zaman Şiiri - Said Toprak

DEHR

Ey mahlukâtın ve dehrin yüce Rabbi
Yok mu karanlık gecelerin mahreci
Nerede ki Ömer gibi adaletli idareci
Mü’minin kırmazsın Sen o güvenci

Ne yapmalı kısacık hayatın uğrunda
Sıkışıp kaldım dört duvarın arasında
Ne çıkar üstadı bile atmışlar zindana
Toprak olup Yusuflar dikmeli fidana

Acınacak halde bile cenneti ummak
En parlak o güneşe gözünü yummak
Mümkün mü akan suya karşı durmak
İradenin ağzına sabırla gem vurmak

Ağla ağlanacak kötü nefsinin haline
İşleri içinde sırrı bulup çözemeyene
Yüreği yaptığına muhalefet edenlere
Ne desin bu fakir ona gülüp geçene

Hz.Ali’nin sözü teselli eder mi beni
İbret al hataların suî akıbetin sebebi
Helâl teskin etmeli kaynayan yüreği
No’lur elimi tutarak götürse bir peri

Ne çabuk yoruldun nefsi öldürmeli
O koşan Mücahit geri dönebilmeli
Dosta düşmana Hakk’ı sezdirmeli
Kullara yaşayarak Onu sevdirmeli

Osmanlı kanın kurtarırdı o Tevhidi
Kan ve gözyaşı hep gittiğinden beri
Asrı Saadet için ikinci diriliş seferi
Adı için yaşayan sıkmalı ya kemeri

Tohumlar toprağa nasıl mı ekilmeli
Sevgiyle açılır tüm kalplerin kilidi
Ne için vermiş Allah sana tatlı dili
Firavun’u kurtaramaz kin ve hasedi

Dini mübini İslam’ın neydi mesleği
Nasihat dinlemez şu Şeytan köpeği
Çok çalışmak ulvi bir ülkü uğrunda
Özü sözüne uymayan tükür kavuğa

Bak şunların asırlardır uyuduğuna
Tok karınlarıyla yerinde saydığına
Hesap veremez şanlı tarihi hatırına
Derdi olmuş nasıl çıkarım a yarına

Sor bakalım kendini bir hanımına
Haber versin narından olan payına
İşler girmiyor ki ah bir türlü rayına
Düzgün yerleştir tek okunu yayına
Asil milletin için iyilik yap hayrına

SAİD TOPRAK