zaman...
yükü ağır bir gemi gibi
sanki demir atmış, uğradığı bu en son limana.
Ve bilemez ki;
Demirlerini kaldırmadıkca mahkumu olduğumu!
burada martıların uçmadığını,
güneşin bulutların ardında soluk kaldığını!
vede ayaz geceleri, içimde bitmeyen hasreti,
gözlerimin her gün ufukda kaybolduğunu bilemez ki!
ve bilemez ki;
her bir günün asır olduğunu.
beni saran, bakışlarıyla ısıtan, benliğimi kuşatan,
varlığıyla dünyama aydınlık katan yardan
aylarca uzaklıkda olduğumu!
zaman!
yükün ağır, unutma!
sevinçlerimi, hüzünlerimi, hayat bekleyen ümitlerimi,
endişelerimi, gençliğimin en verimli yıllarını taşıyorsun!
ve kuşların dahi barınamadığı bu yerde
yüreklerde hasret,
bir tarafta buram-buram kokusu tüten memleket
hep gönlüme diyorum sabret!
zaman!
sabrım tükenmeden ayrıl bu ıssız limandan.
korkuyorum bir gün bekliyenime varmadan
bedenden çıkacak can...
düşündükce damarlarımda pıhtılaşıyorsun,
kalbimden bedenime gitmiyor kan.
canımı yaksan, kanımı akıtsan anlarım,
buraya kadardır seninle son yolculuk!
o zaman; hissetmeden kapanırdı gözlerim,
teslimiyetimin simgesi olurdu kefenlenişim.
ya bu ıssız limanda beni bırak git,
yada kavuştur sılaya, sevdiklerime,
sonra ister demir at, istersen git...!
Kayıt Tarihi : 19.5.2006 13:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!