Zaman,
bir trenin penceresinden
akıp giden ağaçlar gibi
sessizce geçiyor önümden,
her biri bir hatıranın
yapraklanmış hali sanki.
Cam buğulu,
gözlerim yorgun…
İçimde,
çocukluk sesleri çınlıyor hâlâ,
ayaklarım yalın,
bir dere kenarında taş sektiriyorum
zihnimin kıyılarında.
Zaman,
trenle birlikte akıyor içimden.
Raylarda gıcırdayan geçmiş,
bazen bir aşkın gülüşü,
bazen bir vedanın
çıtırtısı kadar kırılgan.
Ağaçlar geçiyor,
hepsi birbirine benzer,
ama her biri ayrı bir hüzün
taşıyor dallarında.
Birinde ilk sevda,
sarı yapraklar gibi dökülmüş.
Birinde isyan var,
çocuk ellerimle tuttuğum bir afişte
“özgürlük” diye haykıran yarınlar.
Pencereden bakıyorum hâlâ.
Ben büyümüşüm,
ama içimde hâlâ
bir sokak lambasının altında
şarkı söyleyen o çocuk duruyor.
İstasyonlar geçtikçe
azalıyor valizimdeki yük .
Her durakta
bir parçam kalıyor geride,
ve her gidişte
biraz daha tanımıyorum kendimi.
Zaman,
bir trenin penceresinden
akıp giden ağaçlar gibi…
Sadece yolculuğu hatırlıyor insan,
varmak istediği yeri değil.
Belki de
hiçbir yere varmıyoruz aslında,
sadece geçiyoruz birbirimizin yanından
bir ağaç gölgesi gibi.
Ve tren hep gider,
zaman hep akar…
Camda kalan sadece
bir yolcunun
yüzüne düşen sonbahar.
21.09.2024— Fethi Akın
Fethi AkınKayıt Tarihi : 4.9.2025 16:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!