Zalim ve Mazlum
Hâlden anlamayan ne bilsin hâli,
“Ben”in esiridir, hâli, ahvali…
Sürekli, “ene” der, hâli ve kâli
Omzuna yüklenir, masum vebali…
Nefsin sarayına, otağın kurar.
Kâr kalmaz, garibe verdiği zarar.
O, benliğine hep arkadaş arar.
Yaptığı, sadece şeytana yarar.
Gönül kıran gafil, iflah olmaz ki,
Yaptığından asla bir tat almaz ki,
“Ben, ben” sözleriyle huzur bulmaz ki,
“Yaptım, ettim” diyen, bir gün gülmez ki…
Âh alanlar acep ne zaman güldü?
Gün geldi, sonunda, onlar da öldü.
Zalimin her hâli, feci bir zuldü,
Ortaya savrulan, zulümden küldü.
Elbet bir gün çıkar, mazlumun âhı,
O âhlar, devirdi, sayısız şahı.
Kurtarmaz zalimi, ol feriştahı,
Serilir ortaya, onca günahı.
Gün gelir, herkesten, hesap sorulur,
Ortaya, bir büyük mizan kurulur.
Sanma ki günahlar o gün kaybolur.
Sonunda, adalet yerini bulur.
Ercan Kurban
03.09.2013/İstanbul
Kayıt Tarihi : 4.9.2013 23:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!