ay ışığı aydınlığı
ya da
kara bulutlu karanlık bir semada
yarasa körlüğüdür sana sevdam
hasadı yok bir ekin; zakkum gibi
sen inkâra durduğundan beri duygularını
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
of anam ooff bu ne güzellik...şiir bu olsa gerk...sevda bu Müjdat abi ..aşktan öte sevda.. aşk yakar yıkar kavurur.. kızdırır..zıplatır... sevda ise anlatır “Aşk, Kızıl Meydan’da aç-açık sefil beklemek güneşi” dize dize.. seviyorum kalemini.. sevgimle.. Yürekten kutluyorum...
evet sevgiye giden yol tıkanırsa yüreğe hüzün düşer. kaleme sağlık.
Usta kalemimizi kutluyorum.
İşte 'aşkı değerli kılan' bu değil mi Müjdat Bey?
Emek ister, yanında koskocaman bir de yürek! Öyle bıkıvermek yok... Gerekirse Ağrı Dağı'na 'hergün çıkar' gibi, sevdiğinin karşısına çıkacaksın...
Zakkumsa zakkum.. Bekleyeceksin, 'karanfil' olsun..
Çok güzeldi şiir.. Kutluyorum sizi Müjdat Bey, Kardeşim...
Kimi kez şiirler gerçeğin dili oluverirler.
Dizelerde haykırır şair ve öyle iletebilir sesini en ulaşılmaz olan'a.
Aşk gerçeğinin tuzaklarına düşmekten hoşnut olan bir İç Ses dizeler aracılığıyla açıklamalarda bulunmakla kalmıyor; tersiyle/düzüyle ,çekilmekte olanun bir acıyı da anlatıyordu...
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta