Yaşamak bir sokak lambası gibi
Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki
Tek bir damla tek bir ses gibi
Aklıma düşüyor
Artık delirir koşar şimşeklerim
Yaşamak bu nadir ve gevşek
Hayır bugün hiçbir kimseyi alkışlamıyorum
Ve onların dikilip içi yumurta çürüğü kokan
Kristal fanuslarına baka durdukları gibi bakıp durmuyorum
Ve bazı bey alıkların dediği gibi
Sadece yürek arılığını arı bulmuyorum
Düşünün
Tohumlar ekilir
Yağmurlar başlar
O zaman filizler bir karış boyu yükselmiştir
Köylü davarlarını alır götürür sürer üstüne
Başak dediğimiz rahmet ondan sonra fışkırır
Esas ondan sonra gövdelenir
Görmezik/ gördürürler
Davarın yedim doydum sandığı
Bir dalgınlık
çünkü benden bir kahramanlık kalacak
çünkü besmeleyle başlandı
çünkü desturla tuttuk ne tuttuksa
çünkü imanla çok şeylere çağrıldık gözümüz
dağlarda kaldı eşya geride kaldı
dünya arkada bırakıldı
bir diş gibi ayrıldık çenemizden
dil çağı kapandı göz bağı koptu
bir tövbe sancağı açıldı bir zevk süreci değil
çünkü bütün o zamanlar toptan kullanılmış oldu
içinde zalimlerin asılma sahneleri
içinde kan akıtanların kanlarının seli
içinde mahzun edenlerin gözyaşı nehirleri
çünkü tövbe edildi izin verildi besmeleyle başlandı
sevgilinin elinden dertler hoş
beline/ çamur çamur olarak
tekme tekme olarak
on gündür ve kırk gündür daha
aç acına ayakta
durmak
elli gün ayakta durmak olarak kaydedildi
sevilinin elinden bağış ve kefaret olarak
bilindi
kabul edildi
razı olundu
ağlanmadı
peki ekmek istenmedi mi istendi
Sadece bir parça ekmek istendi tapınmaya bedensel güç olarak
Yalvarılmadı HİÇKİM
SE
YE
ağlanmadı
razı olundu kabul edildi öpüp başa kondu
ve çünkü tövbe edildi
bir tövbe sancağı açıldı bir zevk süreci devrildi
bir isyan kazanı devrilmedi
itiraz isyan akmadı
bir tövbe sancağı açıldı
çünkü bütün zamanlar toptan kullanıldı
içinde zalimlerin asılma sahneleri
içinde kan akıtanların kanlarının seli
içinde mahzun edenlerin gözyaşı nehirleri
çünkü tövbe edildi tövbe edildi
ağıt güzel vakitlerindendir
estağfirullaaaaah ve işte böyle uzatarak
kalbim aç
etim yanık
Dünya diz çöktüğüm yer kadardır dizimin yanında bir diz
dizimin yanında bir diz sağdan biri iki üç
dört beş altı yedi soldan bir iki üç
dört beş altı yedi
bir sana bir sana bir sana... avucunu aç avucunu kapa
dilini tut aklını kravatın gibi çöz at
şimdi bir damla gözyaşı bir iri yahut
Kayıt Tarihi : 15.12.2000 20:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaşamak bir sokak lambası gibi
Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki
Tek bir damla tek bir ses gibi
Aklıma düşüyor
Artık delirir koşar şimşeklerim
Yaşamak bu nadir ve gevşek
Hayır bugün hiçbir kimseyi alkışlamıyorum
Ve onların dikilip içi yumurta çürüğü kokan
kristal fanuslarına bakadurdukları gibi bakıp durmuyorum
Ve bazı bey alıkların dediği gibi
Sadece yürek arılığını arı bulmuyorum
Düşünün
Tohumlar ekilir
Yağmurlar başlar
O zaman filizler bir karış boyu yükselmiştir
Köylü davarlarını alır götürür sürer üstüne
Başak dediğimiz rahmet ondan sonra fışkırır
Esas ondan sonra gövdelenir
Görmezik/ gördürürler
Davarın yedim doydum sandığı
Bir dalgınlık
Çünkü benden bir kahramanlık kalacak
Çünkü besmeleyle başlandı.
Çünkü desturla tuttuk ne tuttuksa
Çünkü imanla çok şeylere çağrıldık.
Gözümüz dağlarda kaldı...
Eşya geride kaldı..
Dünya arkada bırakıldı...
bir diş gibi ayrıldık çenemizden
dil çağı kapandı göz bağı koptu
bir tövbe sancağı açıldı bir zevk süreci değil
çünkü bütün o zamanlar toptan kullanılmış oldu
içinde zalimlerin asılma sahneleri
içinde kan akıtanların kanlarının seli
içinde mahzun edenlerin gözyaşı nehirleri
çünkü tövbe edildi izin verildi besmeleyle başlandı
sevgilinin elinden dertler hoş
beline/ çamur çamur olarak
tekme tekme olarak
on gündür ve kırk gündür daha
aç acına ayakta
durmak
elli gün ayakta durmak olarak kaydedildi
sevilinin elinden bağış ve kefaret olarak
bilindi
kabul edildi
razı olundu
ağlanmadı
peki ekmek istenmedi mi istendi
Sadece bir parça ekmek istendi tapınmaya bedensel güç olarak
Yalvarılmadı
Hiç
Kim
Se
Ye..
Ağlanmadı...
Razı olundu kabul edildi öpüp başa kondu.
Ve çünkü tövbe edildi.
Bir tövbe sancağı açıldı.
Bir zevk süreci devrildi.
Bir isyan kazanı devrilmedi.
İtiraz isyan akmadı.
Bir tövbe sancağı açıldı...
Çünkü bütün zamanlar toptan kullanıldı.
İçinde zalimlerin asılma sahneleri
İçinde kan akıtılanların kanlarının seli
İçinde mahzun edenlerin gözyaşı nehirleri
Çünkü tövbe edildi..!
Tövbe edildi...!
Ağıt güzel vakitlerindedir.
Estağfirullaaaaaallah ve işte böyle uzatarak.
Kalbim aç..
Etim yanık..
Dünya diz çöktüğüm yer kadardır,
Dizimin yanına da bir diz.
Dizimin yanına da bir diz.
Sağdan bir iki üç dört beş altı yedi..
Soldan bir iki üç dört beş altı yedi..
Bir sana bir sana...
Avucunu aç avucunu kapa, dilini tut !
Aklını kravatın gibi çöz at !
Şimdi bir damla gözyaşı bir iri yakut...
Cahit Zarifoğlu
her işe besmele ve duayla
ve hiç durmadan
yanlış yapın
yanlış yapın
gene yanlış yapın
burası bir imtihan yeri
şu felsefeye bakarmısınız??
galiba cinnet geçiriyorum Allahım
sıralamak lazım kereleri
dönüp
dönüp tövbe edersin olur biter
Allah sana bir tövbe vermiş yani
kullanmıyacan mı?
TÜM YORUMLAR (5)