Zahmet Vakti Şiiri - Cahit Zarifoğlu

Cahit Zarifoğlu
150

ŞİİR


1328

TAKİPÇİ

Zahmet Vakti

Yaşamak bir sokak lambası gibi
Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki
Tek bir damla tek bir ses gibi
Aklıma düşüyor

Artık delirir koşar şimşeklerim
Yaşamak bu nadir ve gevşek
Hayır bugün hiçbir kimseyi alkışlamıyorum
Ve onların dikilip içi yumurta çürüğü kokan
Kristal fanuslarına baka durdukları gibi bakıp durmuyorum

Ve bazı bey alıkların dediği gibi
Sadece yürek arılığını arı bulmuyorum

Düşünün
Tohumlar ekilir
Yağmurlar başlar
O zaman filizler bir karış boyu yükselmiştir
Köylü davarlarını alır götürür sürer üstüne
Başak dediğimiz rahmet ondan sonra fışkırır
Esas ondan sonra gövdelenir

Görmezik/ gördürürler
Davarın yedim doydum sandığı
Bir dalgınlık

çünkü benden bir kahramanlık kalacak
çünkü besmeleyle başlandı
çünkü desturla tuttuk ne tuttuksa
çünkü imanla çok şeylere çağrıldık gözümüz
dağlarda kaldı eşya geride kaldı
dünya arkada bırakıldı
bir diş gibi ayrıldık çenemizden
dil çağı kapandı göz bağı koptu
bir tövbe sancağı açıldı bir zevk süreci değil
çünkü bütün o zamanlar toptan kullanılmış oldu

içinde zalimlerin asılma sahneleri
içinde kan akıtanların kanlarının seli
içinde mahzun edenlerin gözyaşı nehirleri
çünkü tövbe edildi izin verildi besmeleyle başlandı

sevgilinin elinden dertler hoş
beline/ çamur çamur olarak
tekme tekme olarak
on gündür ve kırk gündür daha
aç acına ayakta
durmak
elli gün ayakta durmak olarak kaydedildi
sevilinin elinden bağış ve kefaret olarak
bilindi
kabul edildi
razı olundu
ağlanmadı
peki ekmek istenmedi mi istendi
Sadece bir parça ekmek istendi tapınmaya bedensel güç olarak
Yalvarılmadı HİÇKİM
SE
YE
ağlanmadı
razı olundu kabul edildi öpüp başa kondu
ve çünkü tövbe edildi
bir tövbe sancağı açıldı bir zevk süreci devrildi
bir isyan kazanı devrilmedi
itiraz isyan akmadı
bir tövbe sancağı açıldı
çünkü bütün zamanlar toptan kullanıldı
içinde zalimlerin asılma sahneleri
içinde kan akıtanların kanlarının seli
içinde mahzun edenlerin gözyaşı nehirleri
çünkü tövbe edildi tövbe edildi

ağıt güzel vakitlerindendir
estağfirullaaaaah ve işte böyle uzatarak
kalbim aç
etim yanık
Dünya diz çöktüğüm yer kadardır dizimin yanında bir diz
dizimin yanında bir diz sağdan biri iki üç
dört beş altı yedi soldan bir iki üç
dört beş altı yedi
bir sana bir sana bir sana... avucunu aç avucunu kapa
dilini tut aklını kravatın gibi çöz at
şimdi bir damla gözyaşı bir iri yahut

Cahit Zarifoğlu
Kayıt Tarihi : 15.12.2000 20:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zarifçe
    Zarifçe

    Zahmet Vakti
    Yaşamak bir sokak lambası gibi
    Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki
    Tek bir damla tek bir ses gibi
    Aklıma düşüyor
    Artık delirir koşar şimşeklerim
    Yaşamak bu nadir ve gevşek
    Hayır bugün hiçbir kimseyi alkışlamıyorum
    Ve onların dikilip içi yumurta çürüğü kokan
    kristal fanuslarına bakadurdukları gibi bakıp durmuyorum
    Ve bazı bey alıkların dediği gibi
    Sadece yürek arılığını arı bulmuyorum
    Düşünün
    Tohumlar ekilir
    Yağmurlar başlar
    O zaman filizler bir karış boyu yükselmiştir
    Köylü davarlarını alır götürür sürer üstüne
    Başak dediğimiz rahmet ondan sonra fışkırır
    Esas ondan sonra gövdelenir
    Görmezik/ gördürürler
    Davarın yedim doydum sandığı
    Bir dalgınlık
    Çünkü benden bir kahramanlık kalacak
    Çünkü besmeleyle başlandı.
    Çünkü desturla tuttuk ne tuttuksa
    Çünkü imanla çok şeylere çağrıldık.
    Gözümüz dağlarda kaldı...
    Eşya geride kaldı..
    Dünya arkada bırakıldı...
    bir diş gibi ayrıldık çenemizden
    dil çağı kapandı göz bağı koptu
    bir tövbe sancağı açıldı bir zevk süreci değil
    çünkü bütün o zamanlar toptan kullanılmış oldu
    içinde zalimlerin asılma sahneleri
    içinde kan akıtanların kanlarının seli
    içinde mahzun edenlerin gözyaşı nehirleri
    çünkü tövbe edildi izin verildi besmeleyle başlandı
    sevgilinin elinden dertler hoş
    beline/ çamur çamur olarak
    tekme tekme olarak
    on gündür ve kırk gündür daha
    aç acına ayakta
    durmak
    elli gün ayakta durmak olarak kaydedildi
    sevilinin elinden bağış ve kefaret olarak
    bilindi
    kabul edildi
    razı olundu
    ağlanmadı
    peki ekmek istenmedi mi istendi
    Sadece bir parça ekmek istendi tapınmaya bedensel güç olarak
    Yalvarılmadı
    Hiç
    Kim
    Se
    Ye..
    Ağlanmadı...
    Razı olundu kabul edildi öpüp başa kondu.
    Ve çünkü tövbe edildi.
    Bir tövbe sancağı açıldı.
    Bir zevk süreci devrildi.
    Bir isyan kazanı devrilmedi.
    İtiraz isyan akmadı.
    Bir tövbe sancağı açıldı...
    Çünkü bütün zamanlar toptan kullanıldı.
    İçinde zalimlerin asılma sahneleri
    İçinde kan akıtılanların kanlarının seli
    İçinde mahzun edenlerin gözyaşı nehirleri
    Çünkü tövbe edildi..!
    Tövbe edildi...!
    Ağıt güzel vakitlerindedir.
    Estağfirullaaaaaallah ve işte böyle uzatarak.
    Kalbim aç..
    Etim yanık..
    Dünya diz çöktüğüm yer kadardır,
    Dizimin yanına da bir diz.
    Dizimin yanına da bir diz.
    Sağdan bir iki üç dört beş altı yedi..
    Soldan bir iki üç dört beş altı yedi..
    Bir sana bir sana...
    Avucunu aç avucunu kapa, dilini tut !
    Aklını kravatın gibi çöz at !
    Şimdi bir damla gözyaşı bir iri yakut...
    Cahit Zarifoğlu

    Cevap Yaz
  • Yaser Yeşilyurt
    Yaser Yeşilyurt

    En’lerden

    Cevap Yaz
  • Deniz Ercivan
    Deniz Ercivan

    haydin kullarım
    her işe besmele ve duayla
    ve hiç durmadan
    yanlış yapın
    yanlış yapın

    gene yanlış yapın
    burası bir imtihan yeri

    şu felsefeye bakarmısınız??
    galiba cinnet geçiriyorum Allahım



    Cevap Yaz
  • Deniz Ercivan
    Deniz Ercivan

    bir kereden bir şey olmaz

    sıralamak lazım kereleri
    dönüp
    dönüp tövbe edersin olur biter
    Allah sana bir tövbe vermiş yani
    kullanmıyacan mı?


    Cevap Yaz
  • Mey Ziyade
    Mey Ziyade

    bir duaya başlanmalı.. şimdi.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Cahit Zarifoğlu