toprak
seni ilk karşılayan oldu dünyada
ana karnından yumuşak toprak üzerine düştün ilkin
sesini duyup koşarak geldi baban
Süleyman
azıcık zorlanmıştı sen gelirken
Yasemin annen.
sekiz kardeşten biriydin,
dördü kız dördü de erkek.
Ilkinde ve sonunda toprakla karşılanan sen zahide
büyüdün yavaşça
ve belki de kimsenin bilmediği hızla,
Kah davarlar peşinde dere tepe,
kah tarlalarda hasatta
genç kızlığını yaşamaya yeni başlamışken
everdiler
daha çocukluktan yeni çıkmışken
anne oldun,
hiç bilmeden varlığını oyuncak bebeklerin, gerçek bebeğin oldu
sonra ikincisi, üçüncüsü derken
altı oldu, gözbebeklerin
sevgi dolu yüreğinden taşanla büyüttün.
önce can verdin, sonra hep verdin,
sevgi verdin, insanlık ,
Belki sen acılar, cefalar çekerken
şu yaşam kavgasında
hep dimdik ayakta kaldın,
güçlü ve vakur duruşunla abideleştin
büyüdü ve sonra çoğaldı bebeklerin,
Birer birer, birlikte
gördün.
mutlu oldun,
acılarını onamayı, zorluklarla başetmeği gösterdin.
yaşam beni uzaklara götürdü senden
seksensekizde ilk ayrılığımız oldu
kısa süreler görür oldun beni
Peki ya ben.
önce farkli sehirlerde yaşar olduk
sonra sınırlar girdi aramıza
az görüşmekten şikayet ederdin nadiren
seni daha çok göreyim, hep gel bana derdin ya anne
gelmedim, gelemedim uzakta kaldım hep
gurbet derdin sen, kahrolası gurbet,
anlamazmışım
o kahrolası telefon acı acı çalana dek.
hasta dediler senin için
çabuk gel, annen seni ister
çaresiz koştum uçaklara otobüslere
hiçbiri hemen götürmedi beni sana,
senin gülen gözlerini göremedim
son bir
ellerini tutup uzun uzun koklayamadım
yeşil gözlerinle son bir bana bakıp
ben de seni seviyorum demeni
duyamadım.
arabanın tekerlekleri dönerken hızla
yüreğim de hızlanıyor
ne olur, ne olur
'annem gitmesin' dedim yol boyu
saatler geçmez, yol bitmez oldu sanki
saatler uzadıkça acın artıyor muydu anne
benim ki artıyordu
boğazımda düğümlenen,
hıçkırıklara dönüşmeğe hazır o şey
gurbetten işte anne
anladım gurbet buydu
gözlerimde biriken yaşlar.
anne gitme ne olur
duymadın beni, duyamadın
bilirim kırmazsın beni annem
canım annem duymadın, duyamazdın
bilmiyordum, saatler önce gitmişsin oysa
ben ağlayıp ne olur gitme derken
sen duyamazdın ki beni, gitmiştin
yıllardan ikibinyedi,
aylardan ağustos,
günlerden cumartesi
saatlerden oniki olmuşken seni toprakla buluşturduk tekrar
annem, canım annem
güzel annem, iyi yürekli annem
gittin.
halebi'ye giderken sen, yüzlerce kişi yürüdü ardından
senin güzel yüreğini görmüş yüzlerce
gozu yüzü yaşlı insan.
ardında sevgiler bıraktın
bilesin ki yüreklerdesin de
yüreğimdesin,
hep orada olacaksın zahidem.
Kayıt Tarihi : 15.9.2007 22:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
