Issız sokaklarda avare avare geziyorum,
Sana çıkacak yollar arıyorum,
Engeller çok fazla biliyorum,
Bekle yavaş yavaş geliyorum.
Aklın fikrin başka yerde,
Deniz kenarında sana Merveler topladım,
Nice balıkların sevdasına şahit mercanlar topladım,
Mecnuna yoldaşlık yapan kumlar topladım.
Bir denizkızı aradım derinliklerde,
Bir begüm olamadım Asya’nın heybetinde,
Duymak ister bu kulak, bir çift sözün,
Yüzüne yakışmıyor bu hüzün,
Al olmuş nedendir o gözün,
Yakışmaz sana keder var iken beder.
Tarumar ediyor halin desem,
Doktor yok, derman yok.
Halime çare yok,
Yaz gelir güneş yok,
Ağaçlarda çiçek yok.
Arılardan, kuşlardan haber yok,
Bir ilkbahar havası,
Rüzgârın ve denizin dalgası,
Sardı içimi hicran yarası,
Candan cana canlar yanar gönül davası.
Bir ilkbahar sabahı,
Benim aşkım bir çınara benzer yalnız,
Birkaç serçenin dinlenmek için konduğu…
Bir kervansaray,
Bir yalnızlar ülkesi,
Etrafımda benden yaşlısı, yorgunu, ezilmişi yok,
Benim gibi türlü türlü olaylara şahit olanı yok.
Sana bir değer verişim,
Ve senin kaybedişin.
Ve benim başımı alıp gidişim,
Gökyüzü gözlerine dalışım,
Destanlara konu oluşum.
Ölüm günahları temizler mi?
Ölüm ihanetleri gizler mi?
Ölüm seni yüreğimde siler mi?
Ölüm beni bu yaşta kabul eder mi?
Bırakın beni derdime,
Düşman eylemişler beni sana,
İntihar süsü verilmiş bu garip cana,
Nasıl bir girdaptır bu ölüyorum kana kana,
Toprak yetmez sevdana,
Gelecek o da benimle yurdumun dağına,
Belki vurulacak kanun kanunsuzluk namına,
Aşk bir dolunay gecesi öldü,
Faili meçhule gitti,
İntihar mı etti?
Deliller toplanıyor, şahıs bulunamıyor.
Aşk yüreksizce öldürüldü,
Bir dolunay gecesi…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!