Bir sabah ansızın gelseydin farz et
Bir defacık olsa öpseydin beni
Gözlerimi sele açsaydım farz et
Bu hasret biterdi sarsaydın beni
Bir bilsem gelirdim yanı başına
O topraklar kutsaldır, biten çimen ezilmez.
Allah Allah sesleri bu diyarda kesilmez
Şehidimiz düşman ile kucak kucağa yatar da erinmez
Damga vurdun tarihe Çanakkale geçilmez
Son nefes verilir de bir karış toprak verilmez
Yiğidin bileğini bükmek zordur yere serilmez
Söyle sebep neydi böyle geciktin?
Çok bekledim seni inan bir bilsen
Bunca zaman neden bilmem gelmedin
Çok bekledim seni inan sevgilim
Öksüz bir kuş gibi dolaştım durdum
Dudağımda sanki neydi
Nağme gibi geldi değdi
Aşk iksiri bu mu neydi?
Dudağıma aşkın değdi
Nefesini çok üfleme
Bir geldi pir geldi
Sözcüklerin bittiği yerde şiirlerimde yeniden dillendi.
Atının terkisin de kala kalan süvari gibi beklerken,
Gönül erozyonu yaşayan ben, seninle nadasa bırakılan toprak gibi hayat bulduk.
Dünyanın en güzel kadınıydı sanki
Bir geldi pir geldi
Seninle mutluyum yanında
Elini tutunca anladım
Unuttum derdimi bir anda
El ele olunca anladım
Bu dünya avuca sığarmış
Fal kapattım senin için
Koyu kahve telveleri
Gelir diyor senin için
Üç vakit mi bilmem belki?
Kahve tadı vardı sende
Sabahı olmayan gecelerde
Odamı aydınlatan gece lambası
Gün ağarıncaya kadar baş ucumda beklerdin
Söyle bana sen neredeydin?
Yanımda yoktun.
Söyle bana sen neredeydin?
Ah eski günler! Yitirdik zamanı yıllar önce
Ah İstanbul! Bana borçlu değil misin ?
Neden susuyorsun? Şimdi biraz beni anlat bakalım.
Kuzguncuk’tan başla istersen.
Günlerimin yarısı güzel, yarısı kötü
Anlat hadi hak etmediğim halde ödediği bedelleri
Sen ben ol da gör kendini
Gör gözümle bak kendine
Hak verirsin şu sevgime
Gir gönlüme gör kendini
Çok uzaktan dokunursun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!