Bir bardağız kırık,boş
Bir tuz zerresi bile olamamak
Bir solucan daha mutludur bizden
Bir bataklığı var,sığınacağı bir limanı
Günü geldi ve bütün zamanları ele geçirdiler
Direnmeye unutkan kadınları
Işık saçan toynaklarıyla, özgür adamları
Ve hilesiz zarları
Tuz yarası ,iman etmiş
Kırbacın dilini öğrenen dünyaya
Fakat...
Öyle hançerlidir ki ellerimiz
Birgün çiçeklenir, ellerimizde kabze
Yalın ayaklarla yürüdük
Yeryüzü altımızda sessiz uzansın diye
Bekledik şafağı ,hiç yaşanmamış gündüzler adına,
Mum yerine ,yıldızlar üstümüzde parlasın diye
İşte göğsümüz vurun!
Ellerimiz iri ve öfkeli
Ağır bir yük gibi taşıyacağız sizi
Boş şarap mahzenlerine
Kuruyan dudaklarınızdan iman edeceksiniz ,
Kocaman bir öpücükle ,şiirlere
Acı içindeler ve ruhları henüz diri
Soylu kuşlara bakıyorlar ve mazilerine
Kanatları kırık..
Bilmezler ,zarif elleri ve güzel kokuları
Gördüm,krallar gibi hıçkırdılar tahtlarında
Açılan gülün itaat saatini ..
Her sabah yapraksiz uyandık
Sarayın kapısındaki büyük defneleri izledik
Kederi ve ruhları..
Birgün...
Çekilir gölgeler geriye
Kısır anamız ,ışığa gebe
Delinir ,bilincimizdeki duvar..
Dikeceğiz zafer sütunlarını
Arıkan Akar
Kayıt Tarihi : 20.9.2025 20:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!