Bir ürpertinin tinlerimi canlandırdığı mecralar hücresindeyim.
-Adılın geçiyor cümle başımda.Başım dumanlı cümlelerin içinde yüklemine yakın sevgiler vurguluyor.
Yokluğuna imgesel derinlikler yükleyen umutlarımın öteleridir.
-Rotası senli hayallerime çeviren algı gemisinin kaptanıyım. Damla denizinde deniz aşırı bekleyişlere gidiyorum.
-Berraklar süpürüyor içimdeki kuşkuları.Gözlerine son baktığım günün anı dile geliyor.
…:
-Sen onu unutmak istemiyorsun.O seni unutmak zorunda.Vicdanın aşkını severek unutmak zorundasın. O,senin ilham sızın.Yazılmamış cümlelerin perisi.Sözcüklerini emziren ruhsal huri.
-İmkansızlığın kahyası olmalı ki gönlündeki bütün gülleri sulamakta.Bülbül olarak imgesel baharlarda uçurmakta.
-Delirmiş,hasta,tedavisi mümkün olmayan bir ruh haline sokmuş seni gibi görünse de aslında sen bildiğin yolun zeki yolculuğunu yapıyorsun.
-Onu istiyor musun sahi dedi. Sahiliğinin sayfaları neden yırtık,neden senli kalemler kelamları karalar.Onun gözleri neden nemli bakar sana.Bir aşk masalına peri olmuş, ömrünün enlerini engin denizlerinde harcamış, uğrunun uğur böcekleriyle sana gelmiş,sana bütün mevsimlerini sunmuş, senle bir ömür huzura ütülenmek için kırışık yalnızlığını bitirmiş.
-Şimdi onu istiyor musun sahi?
Hazanın sarılışlarıyla onun sarılışı aynı mı ki? İçinde süpürülmemiş haz odaları var .Kirli emellerin emeline çengilik yapan zevk seferlerin var.Egolarına sponsorluk bulamayan içsel bulantıların var.Biraz fazla fazlasın. Zekiliğin katmanlarında uysal olmayan, eğitilmeyen zaafların var.Kendini çok görmenin kendini çok yaşamanın verasetinde gizil vebaların var.
-Kendini istiyor musun ondan önce.Asıl onu istemek, kendini istemekle başlar. Hemen kendini iste,kendine gelmek için.
-Yitirilmişlik, kendi denklemini sundu.Yitik formüllerin içinde formunu kaybeden umutsuz vakanın varisi oldum. Umudun tan küresinde, küresel krizin beşiği sallandı. Ben bittim sana Mislina.
-Yaşanmamışlıklarımızın mazisi ağladı.Bu kadar güzel yaşamışız ki
Sığamadık dünyaya demek.Şimdi hemen küsüp giden zamanların ilacı olsam da mutlu demler yaşanır mı sensiz.
AŞK
Salına salına dünyaları sallarken dünya ekseni senle durmuş.
Ay ışığını tepside sunan gözlerinde durmuş hayat.
Ekvator ve kutuplar en uzaklarla en yakınları taşımış yüreğinde.
Yaşarken güzeldi, yaşatırken güzeldi, güzelken yaşanırdın sen.
“aşkın mitozkörü “
Kavrulmuş bir hayalin mayası tutmuş geleceğimde.Bir günlerin içinde sen çıkacaksın.Saltanatını sanatının içinde yaşayan, seni sanatının içrelerinde varsıl bir peri olarak yaşatan benim.
-Tanıtılmış bir filmin afişlerinde kalan kareler gibi gözlerinden aldıklarımla yetinen yalnızlığımın baş rolündeyim. Seninle baş başa bir film çekmek istiyorum .
-İstemenin de olduğu fiil köklerinde durulanmak.Ve tarifsizce sana çekimlenmek, bütün kişi eklerini de kullanarak.
-Bekleyelim mi diyor kırgınlık.
Yeniden yazılalım mı diyor iç çocuğun.Düzgün adam haritasında ,haritanın kendisi düzgün değil Mislina.
-Bu devirde adam çok; ama adam yok.Adem’in bendim ,adam olunca biraz içsel kirlemişliğin haz boyacılığını yaptım.
İnsan bir kuldur, her insanın yasaklı bir elması vardır.Yasaklı meyveleri yiyince iki dünyanda alacağı bedelleri vardır.Bunu unuttun.Hep “Adem “ gibi gördün.Cennetinin ölümsüz şahı sandın.
-Bu güzel cenneti bırakıp haz közleyen perilerin cehennemine gidemez sandın.
-Bir sınav aritmiği var. Sınanmışlık benin bedellerimi sınadı.Sen bana cennetler sunarken başkalarının cehennemi cazip gelmesi insanlık dışı bir eylem gibi; ama insan nefsine yenikliğin karışımıdır.
Kıskıvrak yakalandığım girdapların meçhulü olmak kolay mı sandın.
Masumiyet kendi müzesini sunarken, masumluğu aşan çıkmazların zikzaklarında insan olmanın becerilerinde bilinçli ya da bilinçaltının ittiği anlar vardır.
Bu yüzden, senden gittiğim gecelerin boyacısı olarak yıldızları boyamak beni aşan bir şey.Sen samanyolun başında beni beklerken ben yıldızlı gecesini sunan karanlık perinin eteğinde etiklerimi yırttım. İşte ademliğimin kirlendiği, nemli gözlerinin akışına destek veren bu gelgeçli demin suçlusu olarak yineden karşındayım.
-Karşındayım ki ademliğim bitmesin diye.
Kayıt Tarihi : 28.7.2012 13:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!