Z Kitaplaşmamış uyaklı şiirlerim

Nuri Can
407

ŞİİR


96

TAKİPÇİ

Z Kitaplaşmamış uyaklı şiirlerim

Yeni ve kitapta olmayan şiirler

Kimim ben

Çocuk olur masal dinlerim kimi gün
seyyah olup diyar diyar gezerim
kendi aptallığıma gülerim kimi gün
yüzme bilmediğim denizlerde yüzerim

kimi gün Mecnun olur çöller aşarım
her diyarda bir başka Leyla ararım
kimi gün çocuk olur aklıma şaşarım
kalbimi alıp avucuma beraber ağlarım

kimi gün ceylan olur avcılardan kaçarım
kahraman olur korku saçarım kimi gün
kimi gün al al çiçek olur şiir açarım
kuş olur daldan dala uçarım kimi gün

kimi gün ferhat olup dağlar delerim
koyun olur ak kuzuma melerim kimi gün
kimi gün şair olur şiirler elerim
kerem olup aslıya yanarım kimi gün
Nurı CAN

Şiir yanar, kelam yanar, dil yanar

Şu garip boynumu dâra verdiler
sineme onanmaz yara verdiler
ateşi aşk ile nâra verdiler
alev yanar, ateş yanar, kül yanar

yarıldı yer, arşı sardı ağıtlar
yandı yürek, yandı bütün kağıtlar
kalem yazmaz silindi hep satırlar
şiir yanar, kelam yanar, dil yanar

bükülmez dağ idim eğildi başım
bekledim çatladı son sabır taşım
bilmem kaç yıl geçti, kaç oldu yaşım
günler yanar, aylar yanar, yıl yanar

bir kızı severdim öyle uzaktan
bin dilek diledim olmadı haktan
kurtuluş olmadı kahpe tuzaktan
hayal yanar, sahra yanar, çöl yanar

ateşlere verdim gönül dağımı
bitirdim gam ile gençlik çağımı
târumar eyledim sevda bağımı
bahçe yanar, bülbül yanar, gül yanar

ağular devirdim doldukça tasım
ben bittim bitmedi gönülde yasım
gönlümdeki ah’tır bütün mirasım
sazım yanar, sözüm yanar, tel yanar

Nuri CAN

Hazan ağlar, suzan ağlar, dal ağlar

Kırık bir sandalım gam denizinde
tutuştum yandıkça aşkın közünde
üflet-i mecnunum leyla izinde
kumlar ağlar, sahra ağlar, çöl ağlar

hüsran ile geçti baharım yazım
dinmedi yıllarca bağrımda sızım
tellere vurdukça inledi sazım
çanak ağlar, mızrap ağlar, tel ağlar

gülün sevdasıyla dinmez figandım
ateş-i aşk ile gark olup yandım
gönül gülzarından nara boyandım
gülzar ağlar, sözler ağlar, dil ağlar

halimce yaşarken yazı baharı
yağdırdın başıma doluyu karı
boşa mı bülbülün figanı zarı
bağban ağlar, bahçe ağlar, gül ağlar

ömrümü adadım bilmedin ey yar
dolaştım gurbeti hep diyar diyar
estikçe başında bir deli ruzgar
yollar ağlar, hasret ağlar, yel ağlar

bağırdım, çağırdım duymadın sesim
kalmadı ruhumu şenleten mevsim
yırtıldı kalbine çizdiğim resim
kâğıt ağlar, kalem ağlar, el ağlar

yaprağın ağıdı hazan yelinden
gönülün kırığı arsız dilinden
vefa bilmez bir vefasız elinden
hazan ağlar, suzan ağlar, dal ağlar

Nuri CAN

Gelin gelin ağlar nazlı gelincik

dağların başında açan gelincik
solmuş yaprakları daha gencecik
kalbinde bir sızı kanar incecik

sevdasını yüreğine gizlemiş
bu dünyada bir gün olsun gülmemiş
kalbinde bir sızı kanar incecik
gelin gelin ağlar nazlı gelincik

ateşe vermişler gönül dağını
târumar etmişler sevda bağını
gam ile geçirmiş gençlik çağını

sevdasını yüreğine gizlemiş
gülmek nedir bir gün olsun bilmemiş
gelin gelin ağlar nazlı gelincik
gülmemiş kaderi ah bir kerecik

ağladıkça taş duvarlar hislenmiş
dağlar taşlar bulutlanmış, sislenmiş
ay utanmış karanlığa gizlenmiş

bu dünyada bir gün olsun gülmemiş
sevdasını yüreğine gizlemiş
nazlı nazlı ağlar nazlı gelincik
kalbinde bir sızı kanar incecik

tarûmâr etmişler gül, gülistanı
suya düşmüş hayali, düşistanı
sığmamış kalbine ah-ı isyanı

bu dünyada bir gün olsun gülmemiş
sevdaları yüreğine gizlemiş
nazlı nazlı ağlar nazlı gelincik
kalbinde bir sızı kanar incecik

avcılar peşinde ah nazlı ceylan
gözünde yaşlar kalbinde heyecan
yaralı turnamısın aşklara uçan

sevdaları yüreğine gizlemiş
gülmek nedir bir gün olsun bilmemiş
nazlı nazlı ağlar nazlı gelincik
kalbinde bir sızı kanar incecik

yazan yazmış ak alnına fermanı
ne çare bulunur ne de dermanı
nazlı nazlı ağlar nazlı gelincik
kalbinde bir sızı kanar incecik

Nuri CAN 1979


Sevda kurşunuyla vuruldun gönül

Kış ayında çiçek verdiğin gönül
yaz ayında hasret derdiğin gönül
kıymet bilmeyenin ayaklarına
kalbini aşk için serdiğin gönül

yetmez mi vahasız çöle döndüğün
baharı yalancı güle döndüğün
dünyada vefasız sevgili için
onca gözyaşıyla sele döndüğün

hangi hayale bürünürsen bürün
hangi kılıkla görünürsen görün
uzunca bir yolun sonuna geldin
hangi aşk için sürünürsen sürün

baharsız bir ömrün kışında kaldın
umutsuz bir hayat dışında kaldın
daldan dala uçan bir kuşken gönül
en son bir uçurum başında kaldın

dolaştın yıllarca bir aşk izinde
ceylanlar uyuttun gönül dizinde
okyanusta asi bir dağdı gerçek
boğuldun işte hayal denizinde

dönsende dönmesende kararından
kırıldı hayal, umut yok yarından
fırtına duruldu ceylan vuruldu
bir haber bekleme aşk diyarından

gece gündüz akıp duruldun gönül
koşa koşa düştün yoruldun gönül
var olmayan bir hayale sarılıp
sevda kurşunuyla vuruldun gönül

Nuri CAN
www.nurican.com


Sana ne deyim gönül

solan güle benzersin
bir yanıp bir sönersin
yanan küle dönersin
sana ne deyim gönül

aşktan arı kaçarsın
hem aşk için yanarsın
hem derdi aşk sanarsın
sana ne deyim gönül

yazın çiçek verirsin
yele hasret derersin
kışın karda erirsin
sana ne deyim gönül

evimi viran ettin
yaşamı haram ettin
her derdi yaram ettin.
sana ne deyim gönül

başına taç eylersin
ömre ilaç eylersin
sen sevdayı neylersin
sana ne deyim gönül

her güzelde gözün var
herkese bir sözün var
hep sonunda hüzün var
sana ne deyim gönül

ne gül gülistan kaldı
başta bin isyan kaldı
hatırda nisyan kaldı
sana ne deyim gönül

Nuri CAN

Bir deli dalgayım sana sığındım

Gökyüzü ağlarken düşen yaşlara
yürek dayanmıyor eğik başlara
feryadım çarparken kara taşlara
bir deli dalgayım sana sığındım

yaz tükendi ömür kışında kaldım
felek yendi hayat dışında kaldım.
öldüm ama hep kırk yaşında kaldım
bir yarı yoldayım sana sığındım

ne aydınlık bir gün, ne sabah gördüm
yüreğimde deprem deprem ah gördüm
baktığım yerlerde hep günah gördüm
bir garip haldayım sana sığındım

güller bürünürken taşı, toprağı
çekildi ömrümün akan ırmağı
kurudu bahçemin yeşil yaprağı
bir kara çalıyım ana sığındım

bir dost bekledim teni baharından
yüreği gül kokan aşk diyarından
bir umut kalmadı artık yarından
bir gizli duldayım sana sığındım

bir bilsen ah ben neler, neler gördüm
bir bilsen ne yağmur, ne seller gördüm
ne rüzgarlar esti, ne yeller gördüm
bir kırık daldayım sana sığındım

Nuri CAN

Ne haldeyim şimdi sorma halimi

bir bilsen ah ben neler, neler gördüm
bir bilsen ne yağmur, ne seller gördüm
ne rüzgarlar esti, ne yeller gördüm
ne haldeyim şimdi sorma halimi

her yalana yanıp söndüğüm anmış
gidip gidip geri döndüğüm anmış.
her terk edildiğim öldüğüm anmış
ne haldeyim şimdi sorma halimi

ne bir mutlu gün ne sabahı gördüm
yüreğimde hergün bir ahı ördüm
baktığım her yerde günahı gördüm
ne haldeyim şimdi sorma halimi

gül açar mı kararmış mevsimlerde
mazi bir yara sararmış resimlerde
bir garip güler mi gurbet ellerde
ne haldeyim şimdi sorma halimi

baharsız bir ömrün kışında kaldım
umarsız bir hayat dışında kaldım
kimsesiz bir dağın başında kaldın
ne haldeyim şimdi sorma halimi

mutluluk beklerken yoruldum işte
sellerce çağladım duruldum işte
hayat kurşunuyla vuruldum işte
ne haldeyim şimdi sorma halimi

yoruldum her gün maziyi anmaktan
yüreğimde hasret ile yanmaktan
gördüğüm herkesi seni sanmaktan
ne haldeyim şimdi sorma halimi

Nuri CAN


Bir köşede boyun bükerim şimdi

tükettim ömrümde baharı yazı
göksümde devasız deli bir sızı
söndü hayalimin yanan yıldızı
bir köşede boyun bükerim şimdi

duman bürünürken dağı, toprağı
çekildi ömrümün akan ırmağı
kurudu bahçemin gülü yaprağı
her hazanda yaprak dökerim şimdi

gülmeyi kendime hep haram ettim
yaşam sevincimi çoktan kaybettim
ben yaralı adam, aşka küs yettim
her andıkça bir ah çekerim şimdi

çiçekler içinde çiçeğim gitti
hayaller içinde gerçeğim gitti
vuruldu ceylanım herşeyim bitti
göksümde yaralar sökerim şimdi

Nuri CAN

Bu hesap görülür bir gün

Canlarımıza kıysanızda
hesap, kitap saysanızda
zulmünüzden caysanızda
bu hesap sorulur bir gün

ey düşlerin gaddar avcısı
polisi,sorgucusu, savcısı
geçer mi bu yürek acısı
bu hesap sorulur bir gün

yaşama kurşun sıksanızda
bizi zindanlara tıksanızda
suçu üstümüze yıksanızda
bu hesap sorulur bir gün

sanma gök kısır; toprak sağır
dağlarımız duman, hava ağır
gün gelir ister çağır, bağır
bu hesap görülür bir gün
Nuri CAN


Vurulduğum Yerdeyim

hayat kısa bir roman
akıp gidiyor zaman
ömür ki, darma - duman
darıldığım yerdeyim

dağların sırasında
hüzünler sarısında
çiçekler arasında
sarıldığın yerdeyim

sözlerin sözlerime
gözlerin gözlerime
yüreğin yüreğime
dokunduğu yerdeyim

açmadı tomurcuklar
kırgın bütün çocuklar.
bitmedi yolculuklar
yorulduğum yerdeyim

beklediğim gelmiyor
hasret sona ermiyor
çölde gül yeşermiyor
kuruduğum yerdeyim

dileklerim tutmadı
düş kurdum avutmadı
gönül hiç unutmadı
düşündüğüm yerdeyim

amuda durur gibi
incinen gurur gibi
sessiz bir yağmur gibi
düştüğüm o yerdeyim.

bülbülüm gül bağında
sustum gönül dağında
can ki, felek ağında
beklediğim yerdeyim

en son ayak izinde
bir acının dizinde
hayalin denizinde
boğulduğum yerdeyim

başıma taç eyledim
ömre ilaç eyledim.
gözüme yaş eyledim
ağladığım yerdeyim

güllerin yanışında
bülbülün göz yaşında
bir uçurum başında
tutunduğum yerdeyim

sessiz uyaklar gibi
kara topraklar gibi
sarı yapraklar gibi
savrulduğum yerdeyim

yoruldum gam yükümle
yazılmamış öykümle
yarım kalmış türkümle
çağırdığım yerdeyim

ağladığında ırmak
kuruduğunda toprak.
düştüğünde son yaprak
darıldığım yerdeyim

ayazda bir üşüme
üşüştü gülüşüme
ateş düştü düşüme.
kavrulduğum yerdeyim

alnımın karasında
dikenler arasında
bir gülün yarasında
kanadığım yerdeyim

beklemekten yoruldum
aka aka duruldum
yüreğimden vuruldum
vurulduğum yerdeyim.

Nuri CAN


Gam Değil

Iyi günde dost olanlar vardı ya
elin öperlerdi girip sıraya
kötü günde bir hal hatır sormaya
gelmezlerse gelmesinler gam değil

yeter dert katına erdiğin gönül
gurbet, hasret çile derdiğin gönül.
zemheride çiçek verdiğin gönül
görmezlerse görmesinler gam değil

taştan taşa çaldın garip başımı
ziyan ettin ekmeğimi aşımı
deryalar susturan bu göz yaşımı
silmezlerse silmesinler gam değil

dotsluğa dizdiğin onca kelamı
anlamadı çıkarcı deyyus telamı
yanından geçerken bir tek selamı
vermezlerse vermesinler gam değil

ateşi yanmadan kor küle döndün
vahası olmayan bir çöle döndün
yalancı baharda bir güle döndün
dermezlerse dermesinler gam değil

varsın üzülmesin ardında kalan
mutlu günlerini ömründen çalan
anlaki dünyada her vefa yalan
bilmezlerse bilmesinler gam değil

adım adım koşar iken menzile
dost uğruna düştük bir bak ne hale
en sonunda mezar taşını bile
dikmezlerse dikmesinler gam değil
Nuri CAN


Nazlı ceylan kan meliyor

Karlar yağar kar üstüne
Bülbül ağlar zar üstüne
Kalkın gidek mezarına
Ben öleyim yar üstüne

Nazlımdı oy nazenimdi
Gülümdü oy güzelimdi
Yazda baharda allanıp
Ah gönüller gezenimdi

Mezarını derin edin
Su serpin oy serin edin
dünyada murat almadı
Ahrette ah gelin edin

Gözün üstü kaş eyleyin
Yanağına yaş eyleyin
Beni mezarı başında
Bir dikili taş eyleyin

Şu dağların sırasına
Mezar kazın arasına
Garip kuşlar kar taşısın
Nazlı yarin yarasına

Dal edin, ah sümbül edin
Zara düşmüş bülbül edin
Beni o yar mezarında
Boynu bükük bir gül edin

Dağbaşları duman kara
Merhem olmaz yaralara
Dağlar, taşlar ağıt yaksın
Haber salın rüzgarlara

Munzur munzur aksın yaşlar
Boynu bükük baksın başlar
Nazlı ceylan kan meliyor
Ses vermezki dağlar taşlar

Alım, sarım, karam oy oy
Yangın düşmüş yaram oy oy
Kara yerde üşür nazlım
Yüreğimi saram oy oy

Nuri CAN
www.nurican.com


Bir gün olsun bana gülmedi hayat

Bir gün olsun bana gülmedi hayat
bana gül diyorsun nasıl güleyim
kahpe felek kesti umut yolumu
önüm tipi boran nasıl geleyim

acılara aktı gönül ırmağım
ayaklar altında kaldı toprağım
hazana takıldı nazlı yaprağım
dalda boyun büken güle ne deyim

yoruldum tutunurken en son dala
göç etti mevsimler düşten masala
kaç yıl geçti talih gülmedi hala
feleğin sillesi nerden bileyim

Nuri CAN


Nişan alıp vur beni!

Es deli gönlüme mahşere savur beni
aşk cehenneminde yak kavur beni
titretme elini nişan alıp vur beni!
gıyabımda verilmiş son hüküm olsun

geçtiğim tüm yollar kanlı cam kırıkları
rüzgarda inleyen keman hıçkırıkları
sel basıyor beklediğim son durakları
varsın bu öfke efkarım, gam yüküm olsun

ben yorgun, zaman kötü, devir zalim devir
gözlerim uykusu dağılmış dar bir şehir.
efkârım sel oldu, uğrum kara bir nehir
varsın yalnızlığa akan tek arkım olsun

ister şiir diye bir kağıda yaz beni
ister olmadı de sil, karala, çiz beni
müebbet bir aşkla kurşunlara diz beni
varsın yarım kalmış sevda son öyküm olsun

Nuri CAN

Hiç dinmedi yaşım benim

Ta doğduğum günden beri
hiç dinmedi yaşım benim
yedi başlı belalardan
kurtulmadı başım benim

oy yaradan oy yaradan
dertli doğdum ben anamdan
bin ok ile vurdu felek
kan damlıyor her yaradan

ekinimi biçemedim
göçer oldum göçemedim
önüm arkam seçemedim
derin geçti kışım benim

oy yaradan oy yaradan
dertli doğdum ben anamdan
bin ok ile vurdu felek
kan damlıyor her yaradan

boynu bükük ince daldım
karlar yağdı yara aldım
kara bahtım yere çaldım
zehir zıkkım aşım benim

oy yaradan oy yaradan
dertli doğdum ben anamdan
bin ok ile vurdu felek
kan damlıyor her yaradan

Can Nuri geçen yıllara
yol oldu zalim kullara
sonu gelmez acılara
mezar oldu döşüm benim

Nuri CAN 1979

Dağlar çiçek açsın diye bekleme

Kuşlar şarkı söyler bahar erince
nazlı kızlar aşka meyil verince
deli rüzgar, es gönlüme serince
dağlar çiçek açsın diye bekleme
yol açılsın nazlı yarim tez gele

amanıda be hey dağlar amanı
dağılsin başımın gamlı dumanı
her bahar mevsimi yayla zamanı
dallar çiçek açsın diye bekleme
yol verinki nazlı yarim tez gele

yandı yandı küle döndü közlerim
bahar gelir ben gülümü özlerim
ağlamaktan kan çanağı gözlerim
yollar çiçek açsın diye bekleme
yol açılsın nazlı yarim tez gele

karlı dağlar bulutların ağıtsın
seher yeli yaprakların dağıtsın
o yar gelmez ise gönül ne yapsın
aylar çiçek açsın diye bekleme
yol verinki nazlı yarim tez gele

Nuri CAN

Ben gülümden başka gül koklamadım

Bütün bahçeleri tek tek dolaştım
ben gülümden başka gül koklamadım
uğruna mevsimler yıllar harcadım
sevmekten bıkmadım, usanmadım

güllerin hepsi güzel ama senin kadar degil
gülü herkes sever ama benim kadar degil

aldığım her nefeste seni kokladım
senden başkasına dönüp bakmadım
kalbim her yerde seni aradı, seni sordu
seni sormaktan bıkmadım, usanmadım

güllerin hepsi güzel ama senin kadar degil
gülü herkes sever ama benim kadar degil

sana şiirler yazdım,şarkılar besteledim
saçlarına çiçekler ördüm desteledim
nazlandın, yüce yüce dallarda gezdin
ben sana hiç darılmadım, küsmedim

güllerin hepsi güzel ama senin kadar degil
gülü herkes sever ama benim kadar degil

Nuri CAN

Gül kurusu mektuplardan

mavi mi kalbinin sesi
nefesin rüzgar nefesi
başındaki gül kafesi
kuşlar uçar saçlarından

hayal gibi, bir düş gibi
nazlı nazlı gülüş gibi
kafesinde bir kuş gibi
sal beni avuçlarından

gül kurusu mektuplardan
selam ilet kutuplardan
yağmur yağmur bulutlardan
al dök kirpik uclarından

ister kul et, ister köle
mutluluk ver, ister çile
sevdiğimi bile bile
kaldir at yamaçlarından

Nuri CAN


Aşk nedir

aşk şiirdir aşk sözdür
aşk ateştir aşk közdür
aşk manadır aşk özdür
hayallere sığmayacak kadar

aşk bahardır aşk güzdür
aşk gönüldür aşk gözdür
aşk deryadır aşk gizdir
okyanuslara sığmayacak kadar

aşk kutsaldır aşk ekmek
aşk bahçedir aşk çiçek
aşk hayaldir aşk gerçek
kelimelere sığmayacak kadar

Nuri Can


Hasret Pınarı

yıllar geçer ben hep seni özlerim
kime baksam seni arar gözlerim
şiir şiir hasret kokar sözlerim
türkü yanar, şarkı yanar, dil yanar

çıkmıyor aklımda hayalin sesin
unutamam seni hep kalbimdesin
nefesimin içinde sıcak nefesin
içim yanar, dışım yanar, el yanar

hep düşünürüm asker ocağında
hasretin bucağında, kar kucağında
bir mektup yazarım aşk sıcağında
kalem yanar, kağıt yanar, kül yanar

geçip gidiyor yaşamadan baharı
hep gönlüme yağar dağların karı
türkü türkü akar hasret pınarı
sazım yanar, perde yanar, tel yanar

çeke çeke bitmez benim dertlerim
başımın üstünde gezer kederim
bülbül gibi zarı figan ederim
bahçe yanar, bülbül ağlar, gül yanar

Nuri CAN


Nazlı Ceylan

Sen sultansın nazlı ceylan
al bu canım sana kurban
kalbimdeki sızısın sen
koşturma beni ardından

yürek yakan naz var sende
türkü çalan saz var bende
mor dağların kızısın sen
bırakma beni yad elde

gel bu sevda yakar beni
gel bu sevda yıkar beni
sensiz hayat zindan olmuş
tut elimden çıkar beni

seherin ak yelindesin
baharın yaz selindesin
perde perde gülüveren
şu sazımın telindesin

sen sultansın nazlı ceylan
gel kul olsun sana bu can
alnımdaki yazısın sen
yelden yele esip duran

Nuri CAN


En güzel aşk şiiri

sen benim aşkımsın
dünyaya bakışım
gönlümde gülüzar
gözümde yaşımsın

sen benim sultanım
başımda tacımsın
ömrüme can katan
gönülde ilacımsın

sen benim gerçeğim
tabağımda aşımsın
dik duran çiçeğim
eğilmeyen başımsın

sen benim sevdiğim
benim en özelimsin
şu çirkin dünyada
inan tek güzelimsin

ben sana gülümsün dedim
gülüşünü sevdim
kokunu sevdim
baktığım her gözde seni gördüm
yazdığım her sözde seni ördüm
sen benim en güzel aşk şiirimsin

Nuri CAN

Hüznün gam çizdiği resimlerdeyim

Yalancı bahara aldanmış gülüm
yelin ram estiği mevsimlerdeyim
sebebi çileyim, nam - ı bülbülüm
hüznün gam çizdiği resimlerdeyim

baharın sevdası düşmüş toprağa
ağacın dalları küsmüş yaprağa
bir figan sesidir vurmuş ırmağa
canın kan kestiği kesimlerdeyim

bir deli rüzgardır eser ömrümden
bir buruk nağmedir geçer gönlümden
ne dünde hayır var, ne de bu günden
ömrün buz kestiği mevsimlerdeyim

sevda yağmur yağmur düşer ömrüme
yağar damla, damla seven gönlüme
bahçe çiçek açmış benim neyime
kırık şarkılarla, esinlerdeyim

yarıldı yer, arşı sardı ağıtlar
uyandı bak duyan bütün sağırlar
yandı yürek, yandı bütün kağıtlar
yelin kül estiği mevsimlerdeyim

Nuri CAN

Şiir yanar, kelam yanar, dil yanar

Şu garip boynumu dâra verdiler
sineme onanmaz yara verdiler
ateşi aşk ile nâra verdiler
alev yanar, ateş yanar, kül yanar

yarıldı yer, arşı sardı ağıtlar
yandı yürek, yandı bütün kağıtlar
kalem yazmaz silindi hep satırlar
şiir yanar, kelam yanar, dil yanar

bükülmez dağ idim eğildi başım
bekledim çatladı son sabır taşım
bilmem kaç yıl geçti, kaç oldu yaşım
günler yanar, aylar yanar, yıl yanar

bir kızı severdim öyle uzaktan
bin dilek diledim olmadı haktan
kurtuluş olmadı kahpe tuzaktan
hayal yanar, sahra yanar, çöl yanar

ateşlere verdim gönül dağımı
bitirdim gam ile gençlik çağımı
târumar eyledim sevda bağımı
bahçe yanar, bülbül yanar, gül yanar

ağular devirdim doldukça tasım
ben bittim bitmedi gönülde yasım
gönlümdeki ah’tır bütün mirasım
sazım yanar, sözüm yanar, tel yanar

Nuri CAN

Nuri Can
Kayıt Tarihi : 21.5.2009 15:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nuri Can