20.07.13 (CUMARTESİ)
Başım hafif ağrıyor. Cereyanda kalmış olacağım. Yunus gelecek. Uyanıp uyanıp uyuyorum. Oğlanın telefonu çalıyor iki de bir. Meğer alarmını kurmuş. Telefonu ortada gördüğüm için yeleğimin cebine koymuşum.
Hatun sakin. Aradan sesini yükseltiyor ama engelliyorum. Bakalım ne kadar sürdürebileceğiz. Akşam İhsan’la iftar yaptık baba oğul. İyi de oldu. Doymayacağım korkusuyla biber kızarttı. Bir ton yağ koymuş. Sesimi çıkartmadım. Annen onunla bir kızartma daha yapar dedim. Sofrayı güzelce kurdu ben kaldırdım. Akşam namazını kıldık dizi seyrettik. Sonra teravihi kıldık.
Dünyayı algılamaya çalışıyorum. Günlük yazmam da ondan. Denemelerim de o amaçlı. Akşamları bazen şiir yazabiliyorum. Arkadaşlarımdan biri TV programı yapıyor. Onu tanıyamadım. Adı zikredilince hatırladım. Çok değişmiş. Facebook’u varmış. Oradan iletişim kurabilirim sanırım. Bu program beni çekmişti. Programcının tipini de beğenmiyordum. Ama entelektüel tipleri çıkarıyordu ekrana. Güzel ilahiler de söylüyorlar. Hu isimli şiir kitabı çıkaran şairi kıskandım. Her bir şiiri gusül abdesti alarak yazmış. Allah’ın isimleri üstüne. Keşke benim de öyle bir kitabım olsa. Ben de efendimizin şiirini yazmak isterim.
Evdekiler benim komedi ya da roman yazmamı istiyorlar. Ama benim gönlüm deneme ve günlükten yana. Derneğe gittim. Abim ve birkaç kişi avluda sohbet ediyorlar. Günlüğümü yayınladım. 4 sitede birden. Paylaştım da. Antoloji com istatistiklerine baktım. 60 ayrı bilgisayardan giriş yapılmış sadece antoloji.com ‘da. Sevindim. Demek evvelsi günkü paylaşımların faydası olmuş. Diğerlerine de baktım. İyi gidiyor şimdilik. Ama reklam alacak kadar değil.
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta