Hangi aynaya baksam gözlerin baktı bana,
Hasrete esir düştüm gülmek yasaktı bana…
Gün oldu avunmanın attığı yerde kaldım.
Gün oldu geceleri sensiz koynuma aldım…
Yürüdüm şafağa dek karanlığı dinleyip.
Kâh türküden gam alıp kâh şiirle inleyip,
Attığım her adımla uzaklaştım şehirden,
Hasretin tadı kaldı dimağımda, zehirden…
Gittin; günlere hicran bulaştı ardın sıra,
Sükûtum gökyüzüne ulaştı ardın sıra…
Gittin; karanlıklara mahkûm oldu gölgeler.
Gittin de ışığından mahrum oldu gölgeler…
Efkâr benim harcımdı mutluluk senin payın,
Yüzü yüzüne döndü her gece dolunayın…
Bilmezdin bende hüzün asırlara denk düştü,
Yokluğunla gönlüme nemli bir ahenk düştü…
Zaman soylu yaralar işlerken takvimlere,
Sensizlik hangi renktir bulaşır mevsimlere…
Bak işte nice hüznün nağmesi oldu dünyam.
Eksilen her nefeste sararıp soldu dünyam…
Bu şehir şimdi sensiz eksilen yanlarıyla,
Kuyulara benzeyen küflü zindanlarıyla,
Mahzun, sessiz ve sakin beklerken kıyameti,
Şairler hançerliyor her gece ihaneti…
Söz bitti acı kaldı dilimde sana dair.
Her şey aşktan ibaret ve gerisi vesair…
Şimdi bir kabre mihmân olmaya gidiyorum.
Ebede dek sükûtta kalmaya gidiyorum…
Beşaralıkikibinoniki.
Yusuf MescioğluKayıt Tarihi : 6.12.2012 00:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!