Gri Issızlığın İnleyen Kızılı
Gözlerimde ağır bir uyku hâli
Kulağımda bilinmedik bir azar
Neydi
beni bu derece hedefinize oturtan
Biliyorum kirlendik
o kokulu yağmur yağar mı bu gece
sayıklıyordu ilkyaz
belki armağan eder tanıklığımıza
sahipsiz ve nedensiz
niye varız ki
acıtsa da öldürmüyor yananların âhı
daha da fenası
herkes yakın bulduğunun nârıyla feryat ediyor
dumanlar da saklamıyor bakışımdaki kara çulun kokusunu
ötekiler leş
her yanım kan kokuyor
bağışla ey zâyi ömür
körüm ben
çaresiz bir nefes kuşanıp öfkemden
al bu endamına
bu da encamına diye saydırıp
gitsek mi o isimsiz yıldızlara
sen yine de hazır tut
tanrıların arabasını
her an cayabilirim bu yerden
tüm kararsızlığıma rağmen
takılabilirim peşine
hani, Cansever diyor ya
“Ne çıkar siz bizi anlamasanız da
Evet, siz bizi anlamasanız da ne çıkar
Eh, yani ne çıkar siz bizi anlamasanız da”
grimuson
filizŞahin
20/08/2014
Kayıt Tarihi : 27.8.2014 18:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirin Hikayesi hızını kesemediğin rüzgârdan sakınmak için daldama sığınma, zîra; çocukları din, dil, ırk etiketleriyle yaftalayanlar bu daldada barınamaz, yanar!
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!