z - 7 - H 8 heceli şiirler (uyaklı)

Nuri Can
407

ŞİİR


97

TAKİPÇİ

z - 7 - H 8 heceli şiirler (uyaklı)

Aşk Şiirleri 8 heceli 1 son şekli

1 AşkDokunki Yansın Yüreğin

Ey sevdiğim bir çiçeğe
Dokunki yansın yüreğin
Aşka yanmış bir yüreğe
Sokulki yansın yüreğin

Usul usul ince ince
Yapraklara kar duşünce
Aç kolların bütün gece
Sarılki yansın yüreğin

Mor dağları aşa aşa
Ay doğunca baştan başa
Yanakta bir damla yaşa
Dokunki yansın yüreğin

İster sümbül boyun eğsin
İster dallar yere değsin
Seviyorsan nerden bilsin
Sokulki yansın yüreğin

Sabah seher yellerince
Coşan bahar sellerince
Sazın sarı tellerince
Dokunki yansın yüreğin

Can düşerken al toprağa
Hayat gelir bin yaprağa
Aşka susuz bir dudağa
Dokunki yansın yüreğin

Aşk denilen bir ummana
Düşer isen yana yana
Nuri Can gibi bir cana
Sokulki yansın yüreğin

Canına Can Verirdim

Sen bir nazlı gül olaydın
dalına yaprak olurdum
canına can verirdim
acına toprak olurdum

sen bir türkü olaydın
kıskanırdım rüzgarlardan
kalbime koyardım sesini
yalnızca ben duyardım

tual olaydın fırçalarıma
sevginin rengine boyardım
ne okşardım saçını
ne öpmeye kıyardım

sen de sevseydin beni
canına can verirdim
kanına kan verirdim
sende sevseydin beni

yoluna toprak olurdum
dalına yaprak olurdum
pervane olurdum ışığına
etrafında döner dururdum

sende sevseydin beni
uğruna yol olurdum
kapına kul olurdum
sende sevseydin beni

bir damla yaş olaydın
başına bulut olurdum
düştüğün denizlerden
her damlanı bulurdum

karaları al yapardım
acıları bal yapardım
tanrıya inanmasaydım
bir sana tapardım

sende sevseydin beni
ateşleri kül ederdim
sevdaları gül ederdim
sende sevseydin beni

yağmur olur yağardım
bulut olur ağardım
yaş olurdum gözünde
ağladıkça, ağlardım

sen de sevseydin beni
canına can verirdim
kanına kan verirdim
sende sevseydin beni

Bu Rüya Hiç Bitmesin

Bitmesin bu hayal
bitmesin hülya
gitme hep yanımda kal
bir ömür sürsün rüya

Sensin sevincim neşem
sensin derdim kederim
Lale sümbül menekşem
yazgım bahtım kaderim

Batmasın gün,solmsın gül
umutlar yitmesin
İsterimki hep sürsün
bu rüya hiç bitmesin

Seninle döner dünyam
sensin sıcak güneşim
Seninle dolu hülyam
sensin yegane eşim

Esmesin yel, akmasın sel
bulutlar inmesin
İsterimki hep sürsün
bu sevda hiç bitmesin

Gözümün bebeğisin
canımın ta içisin
Tanrım bana yaratmış
yalnız benim içinsin

Batmasın gün, solmasın gül
bülbüller ötmesin
İsterimki hep sürsün
bu şarkı hiç bitmesin

1974

Türkü Türkü sazlarla Gel

Yanakların nar alında
Bir çiçeksın sen dalında
Nazlı nazlı gel salında
Yollar sana selam dursun

Bahar ile yazlarla gel
Işvelerle nazlarla gel
Türkü türkü sazlarla gel
Teller sana selam dursun

Gelki bahar güzel görsün
Saçlarına güller örsün
Hak aşkıyla semah dönsün
Kullar sana selam dursun

Gökte uçan kuşlarla gel
Dağlarla gel taşlarla gel
Yağmur olup yaşlarla gel
Seller sana selam dursun

Ay geçerken pencereden
Yıldız olup gecelerden
Uğul ügül yücelerden
Yeller sana selam dursun

Canlar ile cem oluken
Hemi yazıp hem okurken
Muhabetle dem olurken
diller sana selam dursun

çIçek çiçek deste deste
beyit beyit beste beste
hüda için her nefeste
pirler sana selam dursun

Al kalbimi senin olsun

Dertler bana, kahır bana
zevki, sefa senin olsun
mutluluk iç kana kana
çile, cefa benim olsun

Akarsa aksın gözyaşım
ağrırsa ağrısın başım
sen ol cihanda yoldaşım
al kalbimi senin olsun

Gelen neyse gelsin başa
vursun beni taştan taşa
sen var ol gönlünce yaşa
bütün dünya yerin olsun

Haşlayan beni haşlasın
taşlayan beni taşlasın
seni sevip bağışlasın
yalvaran el senin olsun

Akarsa gözyaşım aksın
yakarsa aşk beni yaksın
hiç düşünme beni sakın
varsın gönlün serin olsun

Güllere aşklar ördüğün
tutsağındır hor gördüğün
sana her gün bayram düğün
çile, cefa benim olsun

Huzur Veren Nergizim Ol

Umut yüklü geleceğim
gönlümdeki hevesim ol
hem hayalim, hem gerçeğim
soluduğum nefesim ol

yıldızlarda araştığım
şiirlerde tanıştığım
şarkılarda buluştuğum
türkülerde şen sesim ol

sevinçlerde kederlerde
düğünlerde derneklerde
gül açtığı seherlerde
huzur veren nergizim ol

gurbetim ol, diyar diyar
hasretim ol bahar bahar
damla damla akan gitar
dalga dalga denizim ol

Kerem Eylerdim Gönlümü

pınar olsam ırmağına
akar akar durulurdum
rüzgar olsam yaprağına
eser eser yorulurdum

aşka çevirip yönümü
sana verirdim ömrümü
kerem eylerdim gönlümü
yanar yanar kor olurdum

yağmur olsam toprağına
gül olsam gönül bağına
kar olsam yüce dağına
yağar yağar durulurdum

aşk meyine kandığımda
her dem seni andığımda
kerem olup yandığımda
ateş - alev kor olurdum

Can Nuri’yim bile bile
aşk uğruna çekip çile
durmaz giderdim meçhule
yolcu olur, yol olurdum


Sen Rüzgarsan Ben Yaprağım

Sen yağmursan ben toprağım
Sen rüzgarsan ben yaprağım
Gel susarsan ben ırmağım
Al iç beni kana kana

Yemeğinde tuzun olam
Ayağında tozun olam
Koyun isen kuzun olam
Mele beni yana yana

Bir pınar ol coşup aksın
Her susayan bir tas alsın
Bütün dertler bana kalsın
Bahar bayram sana sana

Anılacak dünler sana
Yaşanacak günler sana
Onlar yüzler binler sana
Ölüm gelsin bana bana

Gönlünde Barındır Beni

Dünya denen şu alemde
sevginle arındır beni
aç göğsünü yurdum olsun
gönlünde barındır beni

kanadı kırık bir kuşum
uça uça yorulmuşum
yüzyıllardır uyumuşum
türkünle uyandır beni

bir gül isen yaprak eyle
bir göl isen ırmak eyle
bir taş isen toprak eyle
gücünle dayandır beni

gönlü ezik mor sümbülüm
gamla yasla geçer günüm
feryat, figan öt bülbülüm
gül aşkıyla yandır beni

Can Nuri ey dertli başım
pınarlara döndü yaşım
sevdalım ol can yoldaşım
dostlukla utandır beni

Kör Olana Sorma Beni

Ben bir sevi masalıyım
Anlatıp da durma beni
Çiçeklerin en alıyım
Kör olana sorma beni

Sevda ile yoğrulmuşum
Duygulanıp durulmuşum
Geyiklerle dost olmuşum
Avcı olup vurma beni

Kalpte heyecan demişim
Başıma zeycan demişim
Ben sana ey can demişim
Canımdan ayırma beni

Aşk bağında lale sünbül
Sensiz neylesin bu gönül
Sen bir gülsün, bende bülbül
Daldan dala yorma beni

Ben bir sevi türbesiyim
Güzel günler müjdesiyim
Kalpte inci tanesiyim
Arayıp da durma beni

Uzak kalmış diyar gibi
Hasret çeken bir yar gibi
Esip geçen rüzgar gibi
Alıp da savurma beni

Dermanım ol yaşat n’olur
Hilalim ol ışıt n’olur
Güneşim ol ısıt n’olur
Yakıp da kavurma beni

Toprak ile mayalıyım
Hem arıyım hem balıyım
İpincecik gül dalıyım
Rüzgar olup kırma beni

Tomurcuklar açarken
Gönül kuşum uçarken
Can Nuri’yim yaşarken
Acı sözle kırma beni


Ecel Geldi Sen Gelmedin

Aylar geçti yıllar geçti
Bahar geldi sen gelmedin
Ahım göklere erişti
Canlar geldi sen gelmedin

Ben nerdeyim sen nerede
Seni ararım her yerde
Bülbuller ağlar seherde
Güller geldi sen gelmedin

Koyun kuzular karıştı
Hasret kalanlar sarıştı
Küskün olanlar barıştı
Eller geldi sen gelmedin

Gün güne seni bekledim
Belki çıkar gelirdedim
Tüm yolları çiçekledim
Dostlar geldi sen gelmedin

Göç eyledi göçmen kuşlar
Yasa girdi dağlar taşlar
Gözlerime doldu yaşlar
Seller geldi sen gelmedin

Can Nuri’yim yarelendi
Ciğer pare parelendi
Kara bahtım karelendi
Ecel geldi sen gelmedin

Dudakların Ömür Senin

Güller açar her gülüşün
Nazlı nazlı süzülüşün
Hayat sunar her öpüşun
Dudakların ömür senin

Duygu duygu incelirsin
Umut umut yücelirsin
Sevildikçe gencelirsin
Yanakların ömür senin

Mevsim mevsim çiçek açan
Kalpten kalbe huzur saçan
Daldan dala konup uçan
Kanatların ömür senin

Güzellik sende yaşıyor
Hayalin dağlar aşıyor
Gözünde sevgi taşıyor
Bakışların ömür senin

Dünyalara şan verensin
Damarlara kan verensin
Şu ruhuma can verensin
Yarınların ömür senin


Yüreğinle Sev Beni

Özlenen diyar gibi
Sımsıcak bahar gibi
Ana gibi yar gibi
Yüreğinle sev beni

Tıpkı nehircesine
Çoşup delicesine
Susup şiircesine
Dillerinle sev beni

Yıldızlar kuşlar gibi
Dallar ağaçlar gibi
Bir gülü okşar gibi
Ellerinle sev beni

Hani bir güz olurya
Gece gündüz olurya
Çocuk öksüz olurya
Şefkatinle sev beni

Baharda yaprak gibi
Çiçekteki ak gibi
Ekili toprak gibi
Güneşinle sev beni

Yeşiller allar gibi
Beklenen yollar gibi
Açılan kollar gibi
Hasretinle sev beni

Biten yazlarla değil
İşve nazlarla değil
Geçen hazlarla değil
Yüreğinle sev beni

Bil Yeter

Bir umarsız deryada
Sarılmışım feryada
Şu yalancı dünyada
Sevdiğimi bil yeter

Hazan düştü gülüme
Yanarım genç ömrüme
Şu ağlayan gönlüme
Bir kez olsun gül yeter

Ey melek yüzlü kadın
Unutulmaz bilki adın
Ağlatmaksa maksadın
Gözyaşımı sil yeter

Varsın yuva bilmesin
Gönül deva bilmesin
Bülbül neva bilmesin
Bir tek tatlı dil yeter

Sen aşıklar destanı
Şen gönüler bostanı
Neyleyim gülistanı
Bana tek bir gül yeter

Aşk ile püryan isem
Mecnunu üryan isem
Leylaya giryan isem
Şu düştügüm çöl yeter

Hayalim anmasanda
Acıyıp yanmasanda
Üstüme yağmasanda
Gönlümdeki sel yeter

Dünya bir hanı keder
Kimi gelir kimi gider
Sensiz ölürsem eğer
Mezarıma gel yeter

Gülüşünden Öpsem Seni

Gül açarken gül bağında
Gülüşünden öpeyim mi?
Güzel sevdalar çağında
Gül düşünden öpeyim mi?

Usul usul ince ince
Yapraklara kar inince
Efil efil yel esince
İbrişinden öpeyim mi?

Allı dağlar morarırken
Gökte yıldız kararırken
Gül benizler sararırken
Gözyaşından öpeyim mi?

Kalpleri sevda sarınca
Dağlarda gün ağarınca
Gülücükler dağıtınca
Gözlerinden öpeyim mi?

Mor dağları aşa aşa
Ay doğunca baştan başa
Gül dökünce dağa taşa
Dudağından öpeyim mi?

Gül açınca gonca gonca
Çıkınca dallar boyunca
Gönül hasrete doyunca
Yüreğinden öpeyim mi?

Bülbül olsan güle gelsen
Turna olsan göle gelsen
Leyla olsan çöle gelsen
Hasretinden öpeyim mi?


Yalan Oldu Güzel Günler

Kurban olam nazlı yarim
Kaşlarının karasına
Bir göz açıp bakmainen
Geldik ömrün yarısına

Yalan oldu güzel günler
Bağımızda soldu güller
Yasa boğuldu türküler
Aşkımızın anısına

Her çiçekten bir renk aldık
Iki kış arası kaldık
Yıllar hüzün taşır artık
Gönlümüzün yarasına

Dudak dudak izler kaldı
Sevgi dolu sözler kaldı
Boş boş bakan gözler kaldı
Mutluluğun aynasına

Bülbüller figana daldı
yürekleri bin ah aldı
Gül kokusu damlatıldı
Sevdamızın arasına


Öpmelere Kıyamadım

Yanakların al al idi
Fidan boyun dal dal idi
Gül dudağın bal bal idi
Öpmelere kıyamadım

Hayal gibi rüya gibi
Sımsıcak bir hülya gibi
Ay cemalin dünya gibi
Bakmalara doyamadım

Gülistanın sel sel idi
Al fistanın yel yel idi
Siyah saçın tel tel idi
Zülüflerin sayamadım

Gonca gonca çiçek gibi
Huzur veren bir renk gibi
Kutmu- kumaş ipek gibi
Giymelere kıyamadım

Gül dalında mor kelebek
Kanatları benek benek
Nuri Can’ım ölene dek
Gönül verdim cayamadım

Akça Gülüm

Sen aslı ol, bende kerem
Sen tabip ol, bende verem
Sen avcı ol, bende ceren
Al kurbanın eyle Gülüm...

Gülüm gülüm akça gülüm
akça gülüm pakça gülüm

Ko narına yansın gönül
Aşk meyine kansın gönül
Uyurken uyansın gönül
Keman cümbüş neyle Gülüm

Gülüm gülüm hakça gülüm
duygu duygu aşkça gülüm

Gözün üstü kaş olayım
Kirpiğinde yaş olayım
Gidersen yoldaş olayım
Koma burda böyle Gülüm...

Gülüm gülüm akça gülüm
gonca gonca aşkça gülüm

Gönül açan güle benzer
Gül dalinda yele benzer
Aşk sazında tele benzer
Kabul etmez hiyle Gülüm

Gülüm gülüm akça gülüm
akça gülüm pakça gülüm

Nedir bunca işve nazın
Yazmış bir kez yazın yazın
Yaprak düşse bitmez hazın
Kime sevdan söyle Gülüm

Gülüm gülüm akça gülüm
duygu duygu aşkça gülüm

Ben Gülümden Ayrı Kaldım

Has bahçanın mor gülüyem
bülbülümden ayrı kaldım
leylaya meftun mecnunum
ben çölümden ayrı kaldım
yara beni yara beni
karlı dağlar sara beni
dağ yelimden ayrı kaldım

Sümbül olsam yazım kırık
sevincim yok nazım kırık
bülbülüm avazım kırık
mor gülümden ayrı kaldım
yara beni yara beni
karlı dağlar sara beni
ben gülümden ayrı kaldım

hazana döndü bağlarım
borana döndü dağlarım
sular çağlar ben ağlarım
kar selimden ayrı kaldım
yara beni yara beni
karlı dağlar sara beni
yar dilinden ayrı kaldım
dost ilinden ayrı kaldım

yaşamak hüzne bölündü
hasretlik çileye döndü
Can Nuri ocağım söndü
kor külümden ayrı kaldım
yara beni yara beni
kara toprak ala beni
zor ölümden ayrı kaldım
ben köyümden ayrı kaldım

Gülbeyaz

ay beyazım, gülbeyazım
yürek sızım, can alazım
sana sevdalandı gönül
canımsın sen, alın yazım

ruhtan ruha akış gibi
sevdalı bir bakış gibi
ölümsüz bir desen oldun
şu kalbimde nakış gibi

bir mecnunum, çölüm sensin
ben yangınım, külüm sensin
bir bülbülüm, gülüm sensin
sana mühürlendi gönül

rüzgar eser dal eğilir
bahar gelir gül derilir
bir damla su kıymetini
çölde susuz kalan bilir

uzakta sıla gülbeyaz
gözleri ela gülbeyaz
unutmak ne mümkün seni
başıma bela gülbeyaz

yeryüzümün mabedisin
gökyüzümün müjdesisin
seni seven şu gönlümde
ölümsüzsün ebedisin

ay beyazım, günbeyazım
alın yazım, karbeyazım
dilden dile ilden ile
inil inil telli sazım

dağlar geçit vermez aman
hasret yaman, yollar duman
gel de bir bak ne haldeyim
sensiz geçmez oldu zaman

işte geldim gider oldum
sevinç oldum, keder oldum
ülkem benim ah ü zardır
aşk elinden heder oldum

her ağaçtan bir dal adım
her çiçekten bir bal aldım
Can Nuri'yim muradıma
ne erdim ne de yol adım

Gönül Söz Dinlemiyor

Söz geçmiyor bu yüreğe
ne söylesem dinlemiyor
sevme desem de seviyor
ne söylesem dinlemiyor

deli gönlüm deli gönlüm
boşa gelip geçti ömrüm
ne sevindim ne gün gördüm
ne söylesem dinlemiyor

aşk ki bir ateş sönmüyor
gönül acısı dinmiyor
gitti sevgili dönmüyor
ne söylesem dinlemiyor

aşk peşinden koşa koşa
gelip geçti günler boşa
vurdu beni taştan taşa
ne söylesem dinlemiyor

çektiğim çile bitmedi
başımda duman gitmedi
yüreğe gücüm yetmedi
ne söylesem dinlemiyor

aşk bir deli rüzgar mıdır?
hasret midir hicran mıdır?
bağrımı yakan nar mıdır?
ah gönül söz dinlemiyor

Gelmiyorsun

Kaç yıl oldu senden uzak
bekliyorum gelmiyorsun
aramızda engel tuzak
gel diyorum gelmiyorsun

yaz gelince dağlar taşlar
özlem taşır uçan kuşlar
gözlerimde dinmez yaşlar
sil diyorum silmiyorsun

bak gidenler geri geldi
hasretin sinemi deldi
hayat seninle güzeldi
ne çekerim bilmiyorsun

yaraya gül dikilmiyor
acıya gül ekilmiyor
bir özlemki çekilmiyor
sev diyorum sevmiyorsun

gözlerimi yaş eyledin
bir çıbana baş eyledin
Can Nuri'yi taş eyledin
sen aşk nedir bilmiyorsun

Kalbimizde İzler Kalır

Unutulmuş olsak bile
bir meçhule dolsak bile
resimlerde solsak bile
kalbimizde izler kalır

Hayal meyal düşlesekte
gidip geri gelmesekte
kadir kıymet bilmesekte
anılardan gizler kalır

Ağlasakta sevinsekte
üzülsekte ah etsekte
ayrılıklara gülsekte
nemli nemli gözler kalır

Anmasakta son nefeste
duymasakta uçan seste
dilimizde beste beste
son söylenen sözler kalır

Yağmur Olup Yağmaz mısın?

Bana caka satan dilber
selam verdim almaz mısın?
yer hanemi bağışlasam
saray diye kalmaz mısın?

gözümde duman dumansın
gönlümde ferman fermansın
sen Tanrıdan armağansın
dönüp bir kez bakmaz mısın?

bir pınardım sel olmuşam
akıp akıp durulmuşam
düşe kalka yorulmuşam
beni yerden almaz mısın?

dara durdum divanında
kovma beni ikrarında
gönlüm esir zindanında
azat edip salmaz mısın?

Hayat ile yoğrulmuşum
aşk peşinde yorulmuşum
yüreğimden vurulmuşum
yaralarım sarmaz mısın?

üstüm başım toz içinde
elim kolum buz içinde
konu komşu sus içinde
şu halimi sormaz mısın?

yolundaki uğur olsam
hayatında gurur olsam
gökyüzünde bulut olsam
yağmur olup yağmaz mısın?

gurbet elde garip kuşum
uça uça yorulmuşum
ha ağlamış ha susmuşum
bana yoldaş olmaz mısın?

Can Ozan’ım benbir kuldum
kah yürüdüm kahi durdum
Kırık telli bir saz oldum
Alıp beni çalmaz mısın

Yıllar Hüzün Taşır Artık

Kurban olayım nazlı yarim
Kaşlarının karasına
Bir göz açıp bakmainen
Geldik ömrün yarısına

Her yüreği bir ah aldı
Bülbüller figana daldı
Gül kokusu damlatıldı
Sevdamızın arasına

Yalan oldu güzel günler
Soldu bağımızda güller
Yasa boğuldu türküler
Aşkımızın anısına

Her çiçekten bir renk aldık
Iki kış arası kaldık
Yıllar hüzün taşır artık
Gönlümüzün yarasına

Dudak dudak izler kaldı
Sevgi dolu sözler kaldı
Boş boş bakan gözler kaldı
Mutluluğun aynasına

Kurban Olduğum Gelmedi

Munzurun karı söküldü
Aktı fırata döküldü
Avurt çöktü bel büküldü
Kurban olduğum gelmedi

Güller açtı çadır taştan
Çürüdü yağmurdan yaştan
Sinem yandı gam ataştan
Hasret kaldığım gelmedi

El sözüne uyup gitti
Bağrım başı oyup gitti
Beni garip koyup gitti
Gelir sandığım gelmedi

Dört bir yanım hep sarıldı
Yaşam ümidim kırıldı
Gönül aşklara darıldı
Her dem andığım gelmedi

Mecnun gibi divaneyim
Aşkı ile pervaneyim
Can Nuri’yim biçareyim
Turab olduğum gelmedi

Ben Hep Seni Bekliyorum

gönlü ezik mor sünbülce
çölde susuz kalmış gülce
güle aşık bir bülbülce
hasretini çekiyorum

karaları al eyleyip
acıları bal eyleyip
uzakları yol eyleyip
ben hep seni bekliyorum

yıkılmış bir şehir gibi
kurumuş bir nehir gibi
yarım kalmış şiir gibi
hasretini çekiyorum

mecnunum çöl sıcağında
keremim aşk ocağında
bir uçurum kucağında
ben hep seni bekliyorum

ateşleri kül eyleyip
hasretleri gül eyleyip
gözyaşımı sel eyleyip
ben hep seni bekliyorum

sensin gönlüm, ağzım,dilim
sensin benim kolum, elim
düşüm, biricik emelim
ben hep seni bekliyorum

aşkın çalmış beni benden
vazgeçemem artık senden
gel sevdiğim tut elimden
ben hep seni bekliyorum

yüreğimi taşa boğup
gözlerimi yaşa boğup
kederimi kışa boğup
hasretini çekiyorum

Can Ozan'ım gurbet elden
hasretin gitmiyor serden
güneşin doğduğu yerden
ben hep seni bekliyorum

Suç Kalbimin Suçlu Benim

İstemeden veriyorsam
gel demeden geliyorsam
deli gibi seviyorsam
suç kalbimin suçlu benim

şu gözlerim yaşlı ise
şu yüreğim yaslı ise
üstüm başım paslı ise
suç kalbimin suçlu benim

her sözüne kanıyorsam
kerem olup yanıyorsam
sevdiğini sanıyorsam
suç kalbimin suçlu benim

şu ömrümü zül ettiysem
ateşleri kül ettiysem
koncaları gül ettiysem
suç kalbimin suçlu benim

her dem seni anıyorsam
gece gündüz arıyorsam
hep içimde saklıyorsam
suç kalbimin suçlu benim

günde bin kez vurulduysam
akıp akıp durulduysam
peşinsıra yorulduysam
suç kalbimin suçlu benim

Kerem Eylerdim Gönlümü

pınar olsam ırmağına
akar akar durulurdum
rüzgar olsam yaprağına
eser eser yorulurdum

aşka çevirip yönümü
sana verirdim ömrümü
kerem eylerdim gönlümü
yanar yanar kor olurdum

yağmur olsam toprağına
gül olsam gönül bağına
kar olsam yüce dağına
yağar yağar durulurdum

gözyaşlarım aktığında
hasret içim yaktığında
her akşam gün battığında
yolcu olur, yol olurdum


Gönlümü yakıp gitti

Kadeh kadeh içtiğim
duman duman çektiğim
ölesiye sevdiğim
öksüz bırakıp gitti

canımdan çok sevmişken
mutluluğa ermişken
ne yeminler etmişken
beni aldatıp gitti

resim resim çizdiğim
türkü türkü dizdiğim
ölesiye sevdiğim
gönlümü yakıp gitti

başka bir yol bilmezdim
yalnızca onu sevdim
dünyaya değişmezdim
bir pula satıp gitti

gönlüm bahar bahardı
her dem onu arardı
ne ev ne yuva kaldı
sokağa atıp gitti

Sevda nedir sor kalbime

Yönüm kıblem sana doğru
gül bakışın yol kalbime
dağ başında bir pınar ol
nazlı nazlı dol kalbime

Sensin dağım, bağım, bahçem
sensin sözüm, dilim, lehçem
duygu duygu biçem biçem
sevda nedir sor kalbime

Aşkın oku vurdu sinem
kanla doldu bağrım, didem
seni koyup nere gidem
ayrılıklar kor kalbime

Sensin benim bahar yazım
sensin cilve, işve, nazım
tambur, keman, cümbüş, sazım
sensiz çalmak zor kalbime

Sevgi sensin, hayat sensin
firgat sensin, feryat sensin
deli gönlümde aşk sensin
sensiz kalmak zor kalbime

Sevgisiz Yaşanmıyor

Gelişin mutluluktu
gidişin zulüm oldu
gönlüm aşka tutuştu
acısı külüm oldu

ne bahçemde bir yeşil
ne açan gülüm kaldı
ne dalımda öten kuş
ne de bülbülüm kaldı

gelişin bir yaşamdı
gidişin zehir oldu
gözlerime kan doldu
akışı nehir oldu

bana ayrılık düştü
hasretin çölüm oldu
sevgisiz yaşanmıyor
sevmesi ölüm oldu

Dur gitme beni bekle

Ümitler yaprak yaprak
sararıyor dallarda
güneş doğmuyor artık
gezdiğimiz yollarda

bütün emeller solmuş
bütün düşler yorulmuş
bütün yollar tutulmuş
kuş uçmuyor dağlarda

kaybolmuş bir erekle
tükenmiş bir yürekle
nereye gidiyorsun
dur gitme beni bekle

çoştuk çoştuk durulduk
koştuk koştuk yorulduk
kalbimizden vurulduk
bak kaldık ayazlarda

oğul oğul bal idik
mutlulukla yar idik
filiz filiz dal idik
kuruduk sonbaharda

kaybolmuş bir erekle
tükenmiş bir yürekle
bir yere varamazsın
dur gitme beni bekle


Gitme

Ömrü bitti bu mevsimin
deme sakın ayrılamam
öldürde git buralardan
hasretine dayanamam

gider isen gözüm kalır
yüreğimde közüm kalır
söylemedik sözüm kalır
utanırım ağlayamam

sormaz kimse hallarımı
güneş almaz dağlarımı
rüzgar eğer dallarımı
kırık kolla sarılamam

candan ayrı can mı olur
dertlere derman mı olur
el yurdu vatan mı olur
kahrolurum ayrılamam

güldürür mü yas sevdiğim
al mührünü bas sevdiğim
dur yoluna as sevdiğim
sen gidersen yaşayamam


Seven kalbin değeri

Şu gönlümün bahçesine
taze açmış bir çiçeksin
dallarıma kar düşünce
terkeyleyip gideceksin

bahar gibi bir kış gibi
hayal gibi bir düş gibi
kanat çırpan bir kuş gibi
başka diyar seçeceksin

sevdaların sihirini
sabahların seherini
seven kalbin değerini
sen nereden bileceksin

bir taş gibi toprak gibi
bir yaş gibi ırmak gibi
dalındaki yaprak gibi
uzaklara düşeceksin

elin elime değerken
yüzün yüzüme gülerken
ben gözyaşımı silerken
başkasını seveceksin

Her Mecnuna Çöl Gerek

Aşka aşiyan olan
aşığa nişan gerek
Leyla'ya mecnun olan
zülfü perişan gerek

karlı dağlar esersin
uzak yollar kesersin
eldir sever unutur
varıp kime küsersin

ağlama yaşa diren
talihsiz başa diren
bahar geçti, yaz geçti
güz geldi kışa dayan

hayal, düş idi gelmez
uçtu, kuş idi gelmez
yollar kış idi gelmez
feryat, fiğan çekersin

dağın dağıstanına
gülün gülüstanına
ömrünün bostanına
kara zehir ekersin

ağlama yaşa dayan
atılan taşa dayan
ölümde olsa sonu
sevdalı başa dayan

bahçelere gül gerek
güllere bülbül gerek
her leylaya bir mecnun
her mecnuna çöl gerek

Gülüşü gül, Gamzesi gül

Kaşı mestan gözü mestan
gamzesi can, kalbi destan
dudağı gül, sözler inci
saçlar ipek, dişler mercan

Endâmı gül, cilvesi gül
gülüşü gül, gamzesi gül
bakışları rüya rüya
sevdası gül, sevmesi gül

dünyanın en tatlı kızı
gecenin seher yıldızı
şiir şiir edasıyla
dağların baharı yazı


Gel sevdiğim sual eyle

Gel sevdiğim sual eyle
Halımı hallar içinde
Meyve veren bir dal eyle
Dalımı dallar içinde

Çok ağlatın güldür artık
Kalbim kırık daldır artık
Tut elinden kaldır artık
Kulunu kullar içinde

Can Nuri’yim söndü çıram
Merhemim yok azdı yaram
Yitirdim yarına varan
Yolumu yollar içinde

Çok ağlatın güldür artık
Kalbim kırık daldır artık
Tut elinden kaldır artık
Kulunu kullar içinde

Nuri CAN

Nuri Can
Kayıt Tarihi : 15.8.2003 14:32:00
Hikayesi:


Telif Hakkı Uyarısı Nuri Can'ın resim, yazı, öykü, şiir ve diğer sanat eserleri Telif yasası gereğince yayın evimiz tarafından güvence altına alınmıştır. Tüm eserleri, BESAM ve yayın evimiz güvencesinde ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında olup eser sahibinden izin alınmaksızın herhangi bir eserin bir bölümü ya da tamamının çalınması yada kaynak gösterilmeden alıntılanması, yayınlanması durumunda 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. Yine İnternet yasası gereği de her hangi bir sitede eserlerinin isimsiz kullanılması halinde site sahipleri sorumlu olup, sistemlerini Cumhuriyet Savcılıklarının incelemelerine açmak durumundadır.Şikayet halinde yayınevimiz avukatları konunun takipçisi olacaklardır... Berfin Bahar ve Kora yayınları...

Nuri Can