Ümitlerim Yeşil Yeşil Sevdiğim
Bir zaman günlerim yazdı bahardı
Değişti mevsimler hazanlar sardı
Umduğum dağlara dolu kar yağdı
Gediklerim yeşil yeşil sevdiğim
Kolları kesilmiş ırmağım şimdi
Yağmura susamış toprağım şimdi
Dalında kurumuş yaprağım şimdi
Ümitlerim yeşil yeşil sevdiğim
Geçip gitti ömür hicranla gamla
Bazen nehir gibi, bazen bir damla
Aldıklarım kuru bir daldı amma
Verdiklerim yeşil yeşil sevdiğim
Bülbülü terkeden güllere döndüm
Bulanıp akmayan göllere döndüm
Kırkına varmadan kellere döndüm
Hayallerim yeşil yeşil sevdiğim
Nuri CAN
İşit beni, Dinle beni, Duy beni...
Ey uğruna bunca kahır çektiğim
yollarına gözyaşımı ektiğim
sanadır bu çağrım sana sevdiğim
işit beni, dinle beni, duy beni...
sil şu gözlerimin akan yaşını
duy yüreğimin bu haykırışını
dinle de gönlümün yalvarışını
bir cevap ver, işit beni, duy beni
yokmudur kalbinde bir dirhem vefa
bitmiyor yıllardır çektiğim cefa
bu kaçıncı çağrı, kaçıncı defa
bir cevap ver, işit beni, duy beni
ey benim ömrümün hasret çiçeği
ey benim gönlümün sevda gerçeği
şaşırdım yönümü, gündüz - geceyi
ara beni, bir sor beni, duy beni...
Üşüdüğün yerde güneş olayım
sevdanla tutuşan ateş olayım
gidersen yanında bir eş olayım
anla beni, dinle beni, duy beni...
savurdun yellere hayallerimi
soldurdun bağımda al güllerimi
Can Nuri sormadın şu hallerimi
ara beni, bir sor beni, duy beni...
Nuri CAN
Darılmam, gücenmem, küsmem sevdiğim
Aşk yolunda cefa verip yorsanda
darılmam, gücenmem, küsmem sevdiğim
binbir okla yüreğimden vursanda
darılmam, gücenmem, küsmem sevdiğim
Giderken son kez dönüp baksan da öyle
içimi ateş - alev yaksan da öyle
önümde sel gibi aksan da öyle
darılmam, gücenmem, küsmem sevdiğim
Gönlüme kış düşse mevsim baharken
çöle dönse bahçem yağmur yağarken
ecelim gelse de vakit varken
darılmam, gücenmem, küsmem sevdiğim
Seni özlemekten kahrolsamda
yollara bakmaktan usansamda
ah edip başımı taşa vursamda
darılmam, gücenmem, küsmem sevdiğim
Ülkeden ülkeye kovsanda sürgün
yağmurla gözyaşım aksada her gün
kalpte mekan tutsa da çile-i vurgun
gücenmem, darılmam, küsmem sevdiğim
Sen bir güneş olsan aşkım kar olsa
aksa damla damla kalbime dolsa
sevda sana göre yalanda olsa
darılmam, gücenmem, küsmem sevdiğim
Güneş gökyüzünde insede yere
ardından sürünsemde hep yara - bere
gecelerim mahşere dönse de gene
gücenmem, darılmam, küsmem sevdiğim
Can Nuri'yim bin dert versende bana
bilki yine darılmam, gücenmem sana
aşk ile tutuşsamda hep yana yana
darılmam, gücenmem, küsmem sevdiğim
Nuri CAN
Aşk İksiri
Zaman kadehinden aşk iksirini
İçti gönlüm eyvah eyvah diyerek
Sürüyüp ardından gam zincirini
Geçti ömrüm eyvah eyvah diyerek
Yıllarca dolaşıp bir aşk peşine
Düşemedim bu cihanda eşime
Sümbül kucağına gül ateşine
Yandı gönlüm eyvah eyvah diyerek
Şu figan bülbülün yaslı sesi mi
Yaralı kalbimin inlemesi mi
Yakama sarılan aşk perisi mi
Deşti gönlüm eyvah eyvah diyerek
Üzerime yağan kar diyemeden
Üşüdü yüreğim sar diyemeden
Benimde sevenim var diyemeden
Göçtü ömrüm eyvah eyvah diyerek
Ne yazlara doydum ne baharına
Ne koklayıp doydum gülü zarına
Bir umut kalmadı deyip yarına
Küstü gönlüm eyvah eyvah diyerek
Hayatta nihayet bulunca demim
Çile deryasında kayboldu gemim
Olmadı dünyada candan sevenim
Geçti günüm eyvah eyvah diyerek
Can Nuri'yim hasret ile del oldu
Gözlerimin yaşı bahri sel oldu
Bazen tipi boran, bazen yel oldu
Biçti ömrüm eyvah eyvah diyerek
Nuri CAN
Sen Sebep Oldun
Önüm tipi boran, yollar toz duman
Kalmadı dermanım sen sebep oldun
Kahpe felek vermez ömrüme aman
Yazıldı fermanım sen sebep oldun
Başladı ömrümde gazele döküm
Kırıldı dallarım söküldü köküm
Yıkıldı berhanem devrıldi yüküm
Gitmiyor kervanım sen sebep oldun
Gülerler halime algınım deyü
Divane gezerim dalgınım deyü
Bilmezler ben kime dargınım deyü
Güzellim sultanım sen sebep oldun
Ne kanadım oldu, ne havalandım
Sürüdüm zinciri hayli dolandım
Deli çaylar gibi aktım bulandım
İfet-i devranım sen sebep oldun
Yağdığın başıma kar diyemeden
Üşüdü yüreğim sar diyemeden
Ömür gelip geçti yar diyemeden
Tükendi kararım sen sebep oldun
Yılların elinden ömrüm perişan
Sevdanın elinden gönlüm perişan
Bu günüm perişan dünüm perişan
Ey canı cananım sen sebep oldun
Ben bir can Nuri'yim yeldim, dumandım
Çileyi cefadan bezdim usandım
Ateşi aşk ile gark olup yandım
Ey şah-ı merdanım sen sebep oldun
Nuri CAN
Aşk bir masal mıydı?
Her sabah kapımda bir kız geçerdi
ipek saçlarından yeller eserdi
ıssız gecelerin tek mehtabıydı
o dağları, gönlüm onu severdi
aşk bağında meyve veren dalımdı
derya içre tutunduğum salımdı
şu garip halime sevgiyle bakan
güzelim, ceylan gözlüm, kınalımdı
her seher dağlara esen yel idi
diyar diyar gezen, coşkun sel idi
türkü türkü, dilden dile dolaşan
şu kırık sazımda yanık tel idi
şu yalnız gönlümün sevgi nûruydu
süt kadar saftı, su kadar duruydu
kutsal kalesiydi umutlarımın
kalbim aşk sarayı, o bir sûruydu
elim, kolum, konuştuğum dilimdi
umudumdu, arzumdu, emelimdi
cemre gibi gönül bahçeme düşen
sümbülümdü, nergizimdi, gülümdü
alnımın akına yazmıştım onu
canımın içine kazmıştım onu
sabâ rüzgârlarıyla dalgalanan
gönlümün tülüne sarmıştım onu
çekip gitti bir gün hayali kaldı
gamlandı yüreğim, acılar sardı
aşk bir masal mıydı o bir leyla mı?
en son mecnun edip çöllere saldı
Nuri CAN
Bahar Saçlarındı Koklamadığım
bahar saçlarındı koklamadığım
hasret gözlerindi bakamadığım
bir ateşti şu gönlümde tutuşan
hep yandığım ama yakamadığım
her gece gönlüme efkar yükledim
esen rüzgarlardan haber bekledim
ceylan bakışına vurulduğum yar
sensiz sanma şifa bulur dertlerim
dolunay nurunu gözünden almış
maviyi gökyüzü özünden almış
şu yanan yüreğim bunca ateşi
seven yüreklerin közünden almış
su yine akıyor aktığı yerden
el yine bakıyor baktığı yerden
sana mühürlenmiş gönlümün odu
gel yine yakıyor yaktığı yerden
ey canı cananım bu can senindir
eser gam yelleri sanma serindir
bülbülüm bir güle ah-ü zar gönlüm
senden ayrılalı yaram derindir
Nuri CAN
Kalbimde hasretin hıçkırıkları
Yıllarca anlatsam sana sevgimi
kalemler tüketsem bitirememki
çıkarmak istesem kalbimdekini
hasret ırmağına götürememki
sensin bu gönlümün gülü dikeni
sensin bu ömrümün sevda yelkeni
aşkın hançeriyle vursanda beni
gözlerim görmeden ben ölememki
gönlümde acının cam kırıkları
gözümde hasretin hıçkırıkları
kalbine saklarsan ayrılıkları
senin sevdiğini ben bilememki
duy artık gönlümün haykırışını
şu seven kalbimin yalvarışını
kırma gönlümdeki sabır taşını
ölünceye kadar bekleyememki
Can Nuri ömrümce seni aradım
kanadıkça kalbim hasretle sardım
hep isyan ettim böyle, hep ağladım
gözyaşım silmezsen ben gülememki
Nuri CAN
Sen gittin ardında bir sızın kalmış
El ele gezdiğimiz dar sokaklar
Bir içli sevdanın sırrını saklar
Uzanır ellerin usulca okşar
Sevgimi incinen nazlı yerinde
Sen gittin ardında bir sızın kalmış
Şu deli gönlümde bir nazın kalmış
Başımda dolaşan aşk türküleri
Duvarda üç telli bir sazın kalmış
Geçip gider günler hicranla gamla
Bazen nehir gibi, bazen bir damla
Kahrolmakta varmış, bir gün acınla
Ömrümün karanlık gecelerinde
Duvarda incecik nakışın kalmış
Sularda hülyalı bakışın kalmış
Sevda bir çiçekmiş gönül bağında
Koparıp göğsüme takışın kalmış
Baktığın her dalda bir izin durur
Her köşe başında bir gizin durur
Süsenin sünbülün nergizin durur
Gönlümün har düşmüş bahçelerinde
Has bahçede karanfilsin destesin
Gül kokardı buram buram nefesin
Şimdi hangi diyar, acep nerdesin
Arar mısın sende beni düşlerinde?
baktığın her yerde bir izin kalmış
dokunduğun yerde bir gizin kalmış
Süsenin sünbülün nergizin kalmış
Gönlümün har düşmüş bahçelerinde
Nuri CAN
Hicranla Kurudu Güllerim Benim
Ardından bakarken gözlerim yaşlı
kırıldı kollarım, ellerim benim
sen gittin gideli Türküler yaslı
bir düzen tutmuyor telerim benim
araya yüce yüce dağlar girdi
üstüme simsiyah perdeler indi
sen orda, ben burda ağlarız şimdi
hasretle yanıyor yüreğim benim
baharın gülünde taşıdım seni
sazımın telinde yaşadım seni
türküler elinde aşırdım seni
sonsuza sustu yar dillerim benim
seni sordum her yerde, seni aradım
gün begün hasretle kavrulup yandım
dönüşsüz bir yola düştü feryâdım
hicranla kurudu güllerim benim
bir yanım çöllerde kavrulur gider
bir yanım rüzgarda savrulur gider
Can Nuri aşk ile kahrolur gider
şimdi perperişan hallerim benim
Nuri CAN
Süzgün Bakışlarla Yürek Delensin
Süzgün bakışlarla yürek delensin
Ay mısın güneş mi bilmemki nesin
En hoş musikiden tatlıdır sesin
Keman mı cümbüş mü bilmemki nesin?
Özenmiş bezenmiş yaratmış tanrım
En güzel renklerle donatmış tanrım
Kalbimi aşk ile kanatmış tanrım
Melek mi şeytan mı bilmemki nesin?
Yalvardım yakardım boynumu büktüm
Kapandım önüne eşikler öptüm
En körpe çağımda yaprağım döktün
Bahar mı hazan mı bilmemki nesin?
Bazen kalbe girip baş döndürürsün
Kah ağlatıp beni kah güldürürsün
Hem yaşatıp beni hem öldürürsün
Dertmisin derman mı ecel mi nesin?
Gözlerin ufkumda bir nur inan ki
Seninle kördüğüm gibiyim sanki
Sensiz geçen ömür neye yarar ki
Gece mi gündüz mü sevgilim nesin?
Nuri CAN
Sana tutulursam bırakma beni
Sana tutulursam bırakma beni
Bir köşede boyun büktürme Gülüm
Ümitle süslenen gönül bahçemi
Sonbahar gelmeden döktürme Gülüm
Gönlümde goncalar dermeyeceksen
Saçların koluma sermeyeceksen
Bu aşka bir ömür vermeyeceksen
Kiraz dudağını öptürme Gülüm
Alev alev bir gül olsun yakışın
Ay gibi doğsun baygın bakışın
Ömrünce kalbime dol ışın ışın
Bana hasretini çektirme Gülüm
Aşkımın kadrini bilmeyeceksen
Akan göz yaşımı silmeyeceksen
Eğer beni candan sevmeyeceksen
Deli divaneye döndürme Gülüm
Sevgi yüreğimdir sevda okulum
Sevgidir vatanım pusulam yolum
Sevgisiz dünyada bir garip kulum
Aşkın hançeriyle öldürme Gülüm
Sen Değil miydin?
Şu gönül bahçemde lale sümbüle
şarkılar söyleyip güle bülbüle
el ele göz göze gönül gönüle
kalpten kalbe dolan sen değil miydin?
sözlerin tatlıyken şekerden baldan
nasibin almışken yeşilden aldan
yanağı gül veren ol hüsnü daldan
bir açıp bir solan sen değil miydin?
kadife saçların vurup beline
kaptırıp gönlünü sevda yeline
her bahar savrulup gönül seline
deniz derya dolan sen değilmiydin
bazen kar yağdırdın bazen bir tipi
sevda bir uçurum derindir dibi
güneş gibi, yıldız gibi, ay gibi
bir doğup bir batan sen değil miydin?
ne sevgimi bildin ne de acımı
büyüttün gün be gün gönül sancımı
özenle tararken siyah saçımı
tutam tutam yolan sen değil miydin?
Can Nuri kaybettim doğru yönümü
gittiğim her yerde kestin önümü
bülbül gibi güle yakıp gönlümü
daldan dala konan sen değilmiydin
Nuri CAN
Sevda Üstüne
Yaralı kalplere bir ilmik atsak
oturup ağlasak sevda üstüne
uzanıp göklerde yollara baksak
bulut bulut yağsak sevda üstüne
hazanlar değmeden güllerimize
rüzgarlar esmeden çöllerimize
mızraplar vurdukça tellerimize
türküler yoklasak sevda üstüne
sen bir ekin olsan bende bir başak
tane tane harmanlarda buluşsak
pınar olup aksak sel olup taşsak
toprağa karışsak sevda üstüne
engeller girmeden hiç aramıza
sürmeden elini gül yaramıza
mehtaplar vurdukça dağlarımıza
yıldızlar toplasak sevda üstüne
Can Nuri arı olsam sende bal olsan
damla damla akıp kalbine dolsam
sen bir yaprak olsan ben rüzgar olsam
çiçekler koklasak sevda üstüne
Nuri CAN
Nerde Kaldı Eski Günler
Hani nerde kaldı o eski günler
Bakıp bakıp göz ettiğin sevdiğim
Gizli gizli tenhalarda buluşup
Sevdalardan söz ettiğin sevdiğim
Güzel duygulara gönlünü verip
Beni sevdiğine yeminler edip
İpek saçlarını göğsüme serip
Türlü türlü naz ettiğin sevdiğim
Nerde kaldı tebesümler gülüşler
Kurduğun hayaller gördüğün düşler
Giydiğin fistanlar taktığın süsler
Kurda kuşa haz verdiğin sevdiğim
Her ayrılış yüreğıni yakarken
Yanağından damla damla akarken
Boyun büküp ardımsıra bakarken
Mektup şiir yaz dedığin sevdiğim
Can Nuri günlerce durup diz dize
Usanmadan bakışırdık göz göze
Nazara mı geldik ne oldu bize
Bin yıl bile az dediğin sevdiğim
Nuri CAN
Bilmezsin Güzel
Efkarlı başımda dumansın yelsin
Gözümün yaşında ummansın selsin
Düşmüşüm derdine dermanım sensin
Divane gezerim bilmezsin güzel
Gönüldür isteyen aşk ocağını
Sümbülün saçını kor kucağını
Hayat busesini gül sıcağını
Ölürüm ver desem vermezsin güzel
Kavuştursun diye gözü elaya
Gece gündüz dua yaktım mevlaya
Aşk elinden düştüm onmaz belaya
Perişan halimi görmezsin güzel
Bulut olup gökyüzüne ağarım
Boran olup yağmur ile yağarım
Gahi iç çekerim, gahi ağlarım
Akan gözyaşımı silmezsin güzel
Mutluluk bir çiçek açıp solmasın
Esmesin sam yeli saçın yolmasın
Sarılki Nuri'ye sabah olmasın
Bir gece gel desem gelmezsin güzel
Nuri Can
Sen Ve Ben
Ben karlı dağların ardında kalmış çocuk
Kanatları kırılmış yavru bir serçeyim
Dikenleri çağına ermemiş tomurcuk
Yaprakları dağılmış sarı bir çiçeğim
Sen danslı gecelerde atılan şuh kahkaha
Modern diskolarda baş döndüren alkolsun
Zengin vitrinlerde değer biçilmez paha
Saray bahçelerinde en bakımlı gülsün
Ben savaşlarda yanmış yıkılmış diyar
Kimselerin uğramadığı bir evdeyim
Dalları fırtınalarda kopmuş çınar
Dikenlerin sarmaladığı bir yerdeyim
Nuri Can
Meyro
Hasret acı dertler bizi bulmadan
Gayrı gel seninle birleşek meyro
Ölüm habercisi kapım çalmadan
Ah du sefa ilen eyleşek meyro
Muhabet kuşları kalkıp göçerken
Üstümüzde havalanıp uçarken
Sabah seherinde güller açarken
Dertli bülbül ilen söyleşek meyro
Gönül bağımızda otlar bitmesin
Kuşlar dalımızda uçup gitmesin
Bir kıyıda gençliğimiz yitmesin
Koklaşak sevişek eyleşek meyro
Fitne fesat aramıza girmeden
Hasret oku bağrımızı delmeden
Kahpe felek can almaya gelmeden
Kavlimiz üstüne birleşek meyro
Can Nuri'yim sevdan ile ölmesin
Konu komşu bu haline gülmesin
Muhannetler aşkımızı bölmesin
Derdimiz üstüne dertleşek meyro
Nuri Can
Gönlüm Bir Sende Değilse Kahrolayım
Gönlüme sen ektin aşk hevesini
bağrıma sen diktin gül ezgisini
dilime sen döktün figan sesini
gönlüm bir sende değilse kahrolayım
bak şu yüreğimi yakan közüne
dünya güzel dolsa bakmam yüzüne
aldırma sen el alemin sözüne
bir sende değilse gönlüm kahrolayım
varmı benim gibi gönülden seven
aşk için bir ömür bağrını döven
ölürsem senin için ölürüm ben
bir sende değilse gönlüm kahrolayım
Dünyayı başıma dar eylemişsin
bülbülü bir güle zar eylemişsin
sevdayı göğsüme nar eylemişsin
bir sende değilse gönlüm kahrolayım
ömür boyu sana meyil verdimse
kaderimi yollarına serdimse
daha gel demeden çıkıp geldimse
gönlüm bir sende değilse kahrolayım
Gah-i küstüm hayata gahi dargın
bir sana vurgunum bir sana yangın
umudum, sevdamsın, canımda canım
gönlüm bir sende değilse kahrolayım
nice yüce dağlar aştım geldimde
uçup gittin bir kuş gibi elimde
Bir sızısın şu zavallı kalbimde
gönlüm bir sende değilse kahrolayım
Can Nuri'yim aşkın ile del oldum
aşkın ateşiyle yandım kavruldum
ne kurtuldum ne de çıkar yol buldum
bir sende değilse gönlüm kahrolayım
Nuri Can
Mavi mavi bakıp gider gözlerin
Deniz esrarında huzur mu bulur
Mavi mavi bakıp gider gözlerin
Kadeh kadeh dudaklara sunulur
Derya derya akıp gider gözlerin
Hasret yağmuruyla yaşlar inerken
Duygu denizinde tufan dinerken
Yüreklerde tüm arzular sönerken
Alev alev yakıp gider gözlerin
Yapraklar gibisin güller gibisin
Sazlarda inleyen telden hislisin
Yıldız yıldız bulutlarda gizlisin
Şimşek şimşek çakıp gider gözlerin
Nuri Can
Ebedi Sönmeyen Bir Köz Bıraktın
Kapandı yarına giden yollarım
Kalkmadı bir daha düşen kollarım
Kaç yıl geçti hala seni ararım
Ardında dumanlı bir iz bıraktın
Sen gittin gideli ham toprağımda
Bir daha bitmedi güller bağımda
Sevda yangınıyla yanan bağrımda
Ebedi sönmeyen bir köz bıraktın
Umut kapılarım bir bir kapandı
Hasret oku yüreğime saplandı
Ne sen geldin, ne bu gönül uslandı
Ömrümce ağlayan bir göz bıraktın
Nuri Can
Bi-tanem
Düştüğüm her uçurumda sen varsın yanımda
seni taşıdım içimde bir damla gözyaşı gibi
bütün yıldızlara ismini haykırdım, bütün gecelere
bir sen yoksun bir sen duymuyorsun bi-tanem
rüyalarımı hicran alır her gece gelmezsin
çağrılarım isyan olur her gece bilmezsin
sevdasını yüreğime taht kurduğum nerdesin
bir sen yoksun bir sen bilmiyorsun bi-tanem
bil ki hep sana aktım bu sevdalı nehirlerde
yalnız seni düşledim süründüğüm yerlerde
ümit kervanları bir bir gelip giderler de
bir sen gittin bir sen gelmiyorsun bi-tanem
Nuri Can
Affetmem sevgilim seni affetmem
İçimde her hazan bir yaprak ağlar
Canlanır gözümde tüm hatıralar
Unutmam sevdiğim ölene kadar
Bana ettiğini asla unutmam
Gönülden sevmiştim vefasız çıktın
Umutla ördüğüm hülyamı yıktın
Acılar içinde yalnız bıraktın
Unutmam sevgilim asla unutmam
Yükledin gönlüme bunca hasreti
Yıllarca çektirdin bu kahrı derdi
Gezdiğim her sokak bana ar verdi
Affetmem sevgilim seni affetmem
Bin parça olsada bende yaralar
Silinip gitsede tüm hatıralar
Barışsa dünyada bütün dargınlar
Barışmam seninle asla barışmam
Nuri Can
Söyle Nereye
Nereye gidiyorsun alıp başını
Söyle ey vefasız söyle nereye
Izdırap çileden elemden başka
Ne kalır, ne kalır söyle geriye
Hiç mi hatırı yok geçen günlerin
Solan sümbüllerin açan güllerin
Öpülen dudağın yaşlı gözlerin
Söyle ey vefasız söyle nereye
Yüzüne en zalim tavrını takıp
Sönmez ateşlere kalbimi atıp
Acılar içinde yalnız bırakıp
Geçip gidiyorsun söyle nereye
Hiç mi hatırı yok hatıraların
Okşanan saçların saran kolların
El ele gezilen ıssız yolların
Söyle ey vefasız söyle nereye
İçimde kaynayan ırmaklar gibi
Dalımda kuruyan yapraklar gibi
Çiğneyip kalbimi topraklar gibi
Geçip gidiyorsun söyle nereye
Hiç mi sızlamıyor seven yüreğin
Ettiğin yeminin tuttuğun elin
Yağan yağmurların çağlayan selin
Söyle ey vefasız söyle nereye
Sanmaki bir daha mutlu olursun
Kaybolan yılları geri bulursun
Elbet gün gelir sende yorulursun
Söyle ey vefasız söyle nereye
Hiç mi sızlamıyor seven yüreğin
Hiç mi hatırı yok geçen günlerin
Söylenen şarkının okunan şiirin
Söyle ey vefasız söyle nereye
Bir gün ne kalmışsa maziden yana
Doldur yözyaşlarını gönder bana
Beddua etmeye kıyamam sana
Söyle ey vefasız söyle nereye
Nuri Can
Kınalı elinden Uçmaya Geldim
Kanadı kırılmış yavru serçeyim
Kınalı elinde uçmaya geldim
Tomurcuk vermeden soldu çiçeğim
Sevdalı gönlünde açmaya geldim
Sevincine hevesine kat beni
La l kesilem al sesine kat beni
Seher kokan nefesine kat beni
Saçına yıldızlar saçmaya geldim
Yalnızım yollarda bir denk oluver
Gönül tellerime ahenk oluver
Karanlık dünyama bir renk oluver
Seninle cennete kaçmaya geldim
Yalansız yürekten yaşamak için
Düşmanımda olsa barışmak için
Bir sonsuz ırmağa karışmak için
Aşkın kevserinden içmeye geldim
Nuri Can
Hani nerde kaldı o eski günler
Hani nerde kaldı o eski günler
Bakıp bakıp göz ettiğin sevdiğim
Gizli gizli tenhalarda buluşup
Sevdalardan söz ettiğin sevdiğim
Güzel duygulara gönlünü verip
Beni sevdiğine yeminler edip
İpek saçlarını göğsüme serip
Türlü türlü naz ettiğin sevdiğim
Nerde kaldı tebesümler gülüşler
Kurduğun hayaller gördüğün düşler
Giydiğin fistanlar taktığın süsler
Kurda kuşa haz verdiğin sevdiğim
Her ayrılış yüreğıni yakarken
Yanağından damla damla akarken
Boyun büküp ardımsıra bakarken
Mektup şiir yaz dedığin sevdiğim
Günlerce seninle durup diz dize
Usanmadan bakışırdık göz göze
Nazara mı geldik ne oldu bize
Bin yıl bile az dediğin sevdiğim
Nuri Can
Rüzgar olsam saçlarına eserdim
Kurban olam endamına boyuna
Dökme zülüflerin kaşın üstüne
El ne derse desin güzel huyuna
Selamın gelirse başım üstüne
Cümbüşüm kemanım ince sazımsın
Kirlenmiş dünyada kar beyazımsın
Gonca isen aç kalbini gireyim
El değmemiş mor gülünü dereyim
Bir canım var iste benden vereyim
Ahtım olsun suyum aşım üstüne
Köknarım cevizim gül beyazımsın
Kanaviçem gözgizim akyazımsın
Pınar olsam yalnız ismin seslerdim
Rüzgar olsam saçlarına eserdim
Ne yüzüm dönderir, ne de küserdim
Gel yarim ol gözüm başım üstüne
Nuri Can
İlmik İlmik Dokuduğum Kilimsin
ilmik ilmik dokuduğum kilimsin
türkü türkü okuduğum dilimsin
özlemimsin, vatanımsın ilimsin
düştün uzaklara daha gelmezsin
hasretinden ne çekerim bilmezsin
sevgiye uzanan ömür kolumdun
çıkmaz sokaklarda gönül yolumdun
hem sağımdın benim, hem de solumdun
düştün uzaklara daha gelmezsin
hasretinden ne çekerim bilmezsin
bir zaman ben yağmurdum sen sel idin
zindanlarda tutunduğum el idin
ben çanaktım sen ses veren tel idin
düştün uzaklara daha gelmezsin
akıp gider gözyaşlarım silmezsin
ben mecnundum sen sahrada çölümdün
ben bağbandım sen bahçemde gülümdün
bem yangındım sen savrulmuş külümdün
düştün uzaklara daha gelmezsin
akıp gider gözyaşlarım silmezsin
sendin benim sevdiceğim dileğim
sendin benim gönül bahçem çiçeğim.
sendin kardelenim al kelebeğim
düştün uzaklara daha gelmezsin
hasretinden ne çekerim bilmezsin
İlmik ilmik dokuduğum halımdın
nazlı nazlı sokulduğum dalımdın
hem çiçeğim, hem arımdın, balımdın
düştün uzaklara daha gelmezsin
akıp gider gözyaşlarım silmezsin
sendin bir zamanlar ayım güneşim
kalbimin içimde yanan ateşim
sendin tek sevdiğim yeğane eşim
düştün uzaklara daha gelmezsin
hasretinden ne çekerim bilmezsin
varlığım, yokluğum, derdim,dermanım
yaşamım, ölümüm, idam fermanım
Can Ozan yanarım tütmez dumanım
düştün uzaklara daha gelmezsin
akıp gider gözyaşlarım silmezsin
Nuri Can
Kalbinin İçinde Al Götür Beni
Güzel gözlerine düşen ışıltı
merhemdir sevdiğim gönül yarama
kalbinin içinde al götür beni
gittiğin yerlerde beni arama
rüzgar olup daldan dala essemde
kor olur hasretin her nefesimde
bir içli şarkısın buruk sesimde
kirpiğin ok olur gönül yarama
gönülleri elem boğsa da götür
umutlara karlar yağsa da götür
uzaklara duman ağsa da götür
geçtiğin yollarda beni arama
Nuri Can
Ne zaman hayale dalsam
Ne zaman hayale dalsam seni arar gözlerim
viran olan kalbimde seni bir dağ gibi özlerim
öyle bitmez bir sevda, öyle bir hasret ki bu
anlatmaya ne gücüm yeter ne de sözlerim
sonbahar geldi yine, yine hüzün, yine gam
ağaçlar yaprak döker yine, nereye baksam
sazlar üzgün, şarkılar dertli, gelen her akşam
yıllardir seni sevdiğimi herkesten gizlerim
Nuri Can
Bir ömrü kurban verdim sevdana
Bu ömrümü kurban verdim sevdana
düsler kurdum, hayal kurdum bilmedin
ferhat gibi dağlar serdim yoluna
mecnun oldum kerem oldum gelmedin
ömrümden bir asır çaldında gittin
gönlümden bin parça aldında gittin
gülüm dedim sana gülümsün dedim
onulmaz dertlere saldında gittin
bir ömürdür böyle ağlamaktayım
üstüme karalar bağlamaktayım
gelmek istediğim yollar kapalı
kalbimi hasretle dağlamaktayım
sendin bu dünyada düşüm, hayalim
sendin dilim, kolum, ayağım, elim
bir sevda çölüne bıraktın gittin
kalmadı dünyada tek bir emelim
zehir ettin çanağımda aşımı
taştan taşa vurdum dertli başımı
bir hasret yüküydü vurdun sırtıma
silmedin sel gibi akan yaşımı
Nuri Can
Gözümün yaşıyla büyüyen güldün
Gözümün yaşıyla büyüyen güldün
gözyaşı döktükçe sen bana güldün
Bir yanım çöllerde kavrulup gitti
bir yanım rüzgarda savrulup gitti
Sendin bu dünyada düşüm, hayalim
sendin dilim, kolum, ayağım, elim
Ey benim ömrümün hasret çiçeği
Ey benim gönlümün sevgi gerçeği
Ne aşkımı yazdım ne çizebildim
ne de bu kördüğümü çözebildim
Şu kırık sazımda inleyen telsin
başımda bekleyen sonsuz ecelsin
Duy artık kalbimin haykırışını
şu deli gönlümün yalvarışını
Nuri Can
Başım Üstüne
Kurban olam endamına boyuna
Dökme zülüflerin kaşın üstüne
El ne derse desin güzel huyuna
Selamın gelirse başım üstüne
Cümbüşüm kemanım ince sazımsın
Kirlenmiş dünyada kar beyazımsın
Pınar olsam yalnız ismin seslerdim
Rüzgar olsam saçlarına eserdim
Ne yüzüm dönderir ne de küserdim
Gel yarim ol gözüm başım üstüne
Köknarım cevizim gül beyazımsın
Kanaviçem gözgizim akyazımsın
Gonca isen aç kalbini gireyim
El değmemiş mor gülünü dereyim
Can Nuri bir canım var iste vereyim
Ahtım olsun suyum aşım üstüne
Cümbüşüm kemanım ince sazımsın
Kirlenmiş dünyada kar beyazımsın
Nuri Can
Şiir Gözlüm
Bağımda bülbülüm dalımda gülüm
Sensiz yaşamanın her anı ölüm
İster savaş olsun isterse zulüm
Ben seni isterim ey barış özlüm
Gir benim gönlüme bir ömür sürsün
Yas tutan yüreğim baharı görsün
öldürürse eğer aşkın öldürsün
Ben sana hasretim ey şiir gözlüm
Gündüz güneşimsin gecede ayım
Sensin hayatımda mutluluk payım
Sar beni bir ömur sende kalayım
Bir seni seveyim ey bahar yüzlüm
Tutkunun olmuşum yanarım özden
Bir yanım ayazda bir yanım közden
Hak seni korusun kem bakan gözden
Budur bir dileğim ey şirin sözlüm
Nuri Can
Gülüşü Gül Gibi
Aşağıdan gelir geline benzer
Saçları sırmanın teline benzer
Hasbahçe içinde taze gül gibi
Nefesi seherin yeline benzer
Özenmiş bezenmış yaratmış hüda
Derdinden bağrımı kanatmış hüda
En güzel renklerle donatmış hüda
İrem bağlarının gülüne benzer
Gülüşü gül gibi, bakışı gülden
Kokusu gül gibi, yakışı gülden
Akışı gül gibi, nakışı gülden
Dilleri bülbülün diline benzer
Yüce dağbaşını kervan yol tutmuş
Sevenin derdini mevlam bol tutmuş
Can Nuri'yi güzellere kul tutmuş
Gözlerim fıratın seline benzer
Nuri Can
Gelinim
Hasret benim, figan benim, ah benim
Aşkın ile divanenim delinim
Koma beni yadellerde umutsuz
Hasret gözlüm, sabah yüzlüm, gelinim
Sen uykuysan, ben gördüğün düş olam
Sen yuvaysan, ben bir yavru kuş olam
Ağlar isen yanağında yaş olam
Çiçek özlüm, şiir sözlüm, gelinim
Bir ümit ver bana tutunacağım
Gönlümü sevginle avutacağım
Özlem yağmurum ol, düş kaçağım
Sarı kızım, ak yıldızım, gelinim
Gel benim canım ol, gönül yoldaşım
Bir ömür dizinde dinlensin başım
Akarsa uğruna aksın gözyaşım
Alın yazım, gönül sızım, gelinim
Nuri Can
Bu Kaçıncı Sombahar
Şu gönül bahçemde açan kıpkızıl bir gülsün
Dönderde yüzünü bir kez bu yüzüm gülsün
Bir çıkıp gelsen ah, akan gözyaşımı silsen
Nasıl sevinir şu kalbim, nasıl sevinir bir bilsen
Sürünür gezerim sensiz, bu uzak diyarlarda
Geçip gitti seneler, gelmedin bu sonbaharda
Özlenen bir diyar gibi, bir vefalı yar gibi
Çiçekler açtırsan bahçeme, bir serin bahar gibi
Bu kaçıncı yaz geçti, kaç sonbahar bekledim
Soldu bütün yapraklar, sen hala gelmedin
Nuri Can
Güldür Gül
Toprağın gül olmuş taşın gül olmuş
Dudağın gül olmuş başın gül olmuş
Yanağın gül olmuş kaşin gül olmuş
Gözünde dökülen yaşlar güldür gül
Sevişin gülcedir duyun gülcedir
Öpüşün gülcedir huyun gülcedir
Gelişin gülcedir soyun gülcedir
Teninde serpilen benler güldür gül
Bakışın güldendir gözun güldendir
Yakışın güldendir özün güldendir
Gülüşün güldendir yüzün güldendir
Rüzgarda savrulan tüller güldür gül
Sen benim sümbülüm gülüm gülcemsin
Sen benim yıldızım ayım gecemsin
Sen benim şiirim dilim hecemsin
Dilinde dökülen sözler güldür gül
Nuri Can
Şiir olup gözlerine yağdığım Yar
Ah! şiir olup gözlerine çisil çisil yağdığım
yangın olup sevdasına yandığım yar
bakıp bakıp yollarına ağladığım
yüreğimde bir sır gibi sakladığım yar
Bak hasretinle gözlerim yollarda şimdi
geçti aşk mevsimi gönlüm sonbaharda şimdi
Hangi nehir kurursa kurusun ömrümde artık ey yar
hangi yaprak düşerse düşsün gönlümde artık ey yar
Yeter her gece yeni baştan bir hayal kurduğum
rüzgarın önünde yaprak yaprak savrulduğum
Sensiz geçen her günde elem var, gam var, ey yar
senden ayrı yaşadığım bu dünya bana zindan, bana dar
Söyle kaç yıl daha böyle divane bekleyeyim?
bu hicranla daha kaç geceyi sabaha ekleyeyim?
Nuri Can
Seher Gözlüm
Bir deli sevdadır yaşıyor bende
Ayrılık at koşar yorgun sinemde
Bu yağmur bu dolu bir gün dinende
Bir sevgi seliyle gel seher gözlüm
Dilimde türkü ol, kulağımda ses
Elimde bir defne, gönlümde heves
İstersen bir yaprak, bir sıcak nefes
Bin özlem yeliyle gel seher gözlüm
Pınardan pınara karışmış gibi
Sonsuza bitmeyen yarışmış gibi
Duygular kalbinde gül açmış gibi
Sazların diliyle gel seher gözlüm
Nuri Can
İçimde her akşam bir çocuk ağlar
Eser bahar yeli dağlar serindir
yardan ayrılmışım yaram derindir
kara gözlerine kurban olduğum
gel de bu gönlümü artık sevindir
elden ele uçup gitmiş cankuşum
bak ağzıma kilit vurmuş susmuşum
yüreğimde yumru yumru sancı var
aşk yüzünden sararmışım solmuşum
bu dünyada göremeden günümü
aşk acısı yaraladı gönlümü
gurbet vatan oldu, hasret bedenim
Boş hayaller alıp gitti ömrümü
her sabah başımda bir deli rüzgar
estikçe dumanlanır ömrümde dağlar
hicran ateşiyle yanarken tenim
içimde her akşam bir çocuk ağlar
Nuri Can
Kimsesiz Kalınca Kış Geceleri
Kimsesiz kalınca kış geceleri
Kalbin ürperir mi sinende gülüm
Fırtına sarsınca pencereleri
Korku can verir mi teninde gülüm
Şimşekler çakınca karanlıklarda
Rüzgar uğuldar mı kırık dallarda
Uzak diyarlarda ıssız yollarda
Sesler getirir mi derinde gülüm
Munzur gediğinde şafak sökünce
Rüzgar semah dönüp kuşlar ötünce
Yastığa kapanıp yaşlar dökünce
Yüreğin erir mi seninde gülüm
Nuri Can
Yalvaran El Senin Olsun
Güllere aşklar ördüğün
tutsağındır hor gördüğün
sana her gün bayram düğün
çile, cefa benim olsun
haşlayan beni haşlasın
seni sevip bağışlasın
taşlayan beni taşlasın
yalvaran el senin olsun
Nuri Can
Ne dalgalar duydu, ne deniz duydu
Ellerin elimde yürüdük durduk
ne dalgalar duydu, ne deniz duydu
her taşın üstüne bir gönül koyduk
ne kıyılar duydu, ne gediz duydu
Nuri Can
İnleyen Teller
benim ahımdır bu sazlarda inleyen teller
benim aşkımdır bu dallarda kuruyan güller
umutlar içinde umutsuzluklar toplayan
bu ağlayan gözler gülüm, bu titreyen eller
Nuri Can
Nuri CanKayıt Tarihi : 31.1.2007 16:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İlk gençlik yıllarımda guruplarda saz çalıp Türkü, şarkı okurdum,sesim de fena değildi. O dönemlerde Türkü Ve Şarkı olarak bestelediğim fakat yurt dışına çıkmam nedeniyle değerlendiremediğim şiirler. 'Göçmen İşçiler Ağıdı' isimli Kitabımdan alıntı. Not: Uyaklı şiirlerimi zaman zaman buraya eklemeyi düşünüyorum...

aşk adına güzel şiirlerdi..
tebrikler.
saygılar
TÜM YORUMLAR (7)