Arkadaşlar hiç Internet ortamında fikir beyan etmedim; ancak çocukça bulduğum bazı yorumlar okudum. Ve bu sefer bir çocukluk da ben yapayım diyerek aşağıdaki yorumu yazdım. Ancak sözün kimin ağzından çıktığının anlaşılması ve değerinin ona göre ölçülüp tartılması için yazıya kendimi bir parça tanıtarak başlıyorum.
Gençliğimde bir partiye sempati duydum. Fakat daha sonraki süreçte asla tek tip elbise giyen bir düşünce fakiri olmadım. Şimdi de sloganlarla değil, fayda zarar hesabıyla hareket eden birisiyim. Olaylara, insanlara, ekonomiye, siyasete, kısaca dünyaya bir ideolojinin penceresinden bakanların ve bir partinin dümen suyuna girerek onun eğrisine, doğrusuna kendini kaptıranların- diplomalarına bağlı olarak aldıkları etiket ne olursa olsun- gerçek bir aydın olamayacağını düşünenlerdenim.
Aslında bu yazıyı bir partinin kapatılması için açılan dava sürecinde kaleme aldım; fakat yayınlamadım. Ancak güncelliğini yitiren bazı bölümleri attığım için bu açıklamayı sözümün başına koyma ihtiyacı duydum.
Memleketimizde yollar Laiklik asfaltı ile düzgün bir şekilde akacağına zaman zaman laiklik taşı ile tıkanıyor. Her yol kazasında da hemen akla benzer sorular geliyor: Yüce Atatürk Laikliği ülkenin ekonomisi buzulsun, insanların huzuru kaçsın, birbirlerine inanç ve güveni azalsın, hata ülke bölünme korkuları yaşasın diye mi benimsemiş; yoksa ülkenin birliği dirliği, dolayısıyla saadet ve selameti artsın diye mi?
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Allah razı olsun Kardeşim. Paylaşımınız için teşekkürler.
Selam ve sevgilerimle
Seyfeddin Karahocagil
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta