Bu ilk, bu son, bu doğuya, bu batıya akan,
bu damarlarının içinde evrensel bir kayboluşa kaydolan,
döküldüğünde yada durduğunda kaybolmaları, ve hatta yavaşladığında
birilerinin bir yerlerde üzüntü duyduğu, hayata kırıldığı.
-o birilerini tanırken sen, o birileri bilirken seni, belki hatırlayanlar, hatırlamayanlar, hayatlarında durdukların, hayatlarında düşünenler seni-
-o birileri, aynada aradıkların, saçını taradıkların, sesini büyütenler içinde.-
Kalabalık bir otobüste oturuyor olmak gibi, yada o kalabalık bir otobüse binmek için sıra bekleyenler arasında önlerde olmak gibi,
ölmeyi bilip ondan uzakta, korkmamak ondan
savaşlar içinde en acınasıdır asker, gerçeği görüp bakamayan,
kalablıkla, yalnızlık arasında sırlar saklayan,düşmanı görür görmez, düşmana kendine kurşun sıkan...
İnsan çıkıyor yola, gemi veyahut uçakla,
yola çıkıyor ki, kendini devleti yaşasın, komutanı, babası yaşasın,
rahatından uyuyamasın.
insan çıkıyor yola, kemiklerinde hiç sızı olmadan, duyumsamadan insaniyetini,
çıkıyor yola, elinde, belinde kan saçan, huzur dağıtanlar,
vardığı yerde insan sömürenler,
doyduğu yerde aç kalanlar, açıkta kalanlar.
İşte bir milletin empoze etmesidir kendini, bir insanın cihanı dolaşmasındaki sebep,
ruh hastalığıdır, aç gözlülükten öteye gidemeyen bu savaş,
avrupadan, amerikadan, zaman zaman asyadan yayılır cihana.
Kayıt Tarihi : 15.2.2005 15:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!