O zamanlar,
Sabana yoldaş,
Bite kardaş,
Ve hezeni kırık dam altında 10 baş nüfusla,
Bizim çalışıp ağanın yediği ve
Kırkında toprağa girdiğimiz zamanlardı.
Yaman dediler köyün kızları,
O ne deli oğlan gardaş dediler.
Taşı çalıp ta gerildi ki olduğu yerde ve
Sene bin dokuz yüz yirmi de
Garipağaoğlu’ndan üçüncü kuşak ağanın beline hay edip,
Çökertmişti köyün orta yerine….
La deli dediler.
La deli
La kurban olduğum dediler,
La Dini Kuru, la kör olasıca aşk olsun sana dediler.
La bu var(ya), kışta kıyamette, karda, boranda,
Yalınayak, başı açık,
Koltuk altında ayak ısıtan,
La bu var (ya)
Baba yok,
Ana yok, garip.
La bu hepten sefil,
Adam desen değil,
Deliliğin sefilliğine kurban olmuş,
La bu nasıl iş,
La bu muymuş dediler,
Bize her gün salma salan,
Sabanın ardında, öküze vuran,
La bu muy muş,
Dini Kuru’nun (delinin) yedi yerinden kafasını yardığı,
Ağa bu muy muş?...
Dediler…
Bu arada bir kadının,
Çimen aldı ayaklarını suya buladı,
Bir sonbahar günü ve sabahın çiğ taneleri,
Çimen çimen, su su, dokunsam yudum yudum.
Bıraksalar kokusunu, bıraksalar sesini, bıraksalar.
Ahlatın gölgesinde ve sonbaharın hevesinde tazelenmiş,
Kışa beleneceğini unutup, filizleyen soğan ekmek ve maydanoz,
Sabahın ışıklarında,
Ne kadar çiğ tanesi o kadar parıltılar bırakarak,
Çiğsel şarkılarla,
Ve çimenli kokularla onları aşka çağırıyor.
Damla damla, pırıl pırıl sabah güneşini katıp sonbahara,
Aşka çağırıyor.
O kadın ise elleriyle çimenleri okşuyor.
Ellerinde çiğ damlası,
Köylüler,
La bu muy muş yirminci yüzyıl ağaları dediler.
Ve ağa olduklarını zannedip her biri,
Tarla tapan, ana avrat ipotek edip bankaya,
Aldılar birer damperli traktör, koydular kapıya.
Gel zaman git zaman, banka da onları koydu kapıya,
Ne güzel ne güzel,
Artık hazır bizim yeni KÖLELER…
Demokrasi geldiiiiii.
Dediler.
Kadının ellerinde çimen kokusu,
Yonca da değil, ayrık da değil, ikisinin ortası,
Yumuşacık, yuvarlandı; göğsünün geldiği yerler buram buram,
Elleriyle çimenleri taradı, yumuşacık,
Ve göğsünde artık tazecik çimen kokusu çocuk,
Aşık.
La sen miydin deli,
Sen mi buram buram kokarsın,
Sen mi alaf olmuş yanarsın.
Bir kaplumbağa gibi ardında iz bırakarak,
Kah aşağı, kah yukarı,
Efil efil tumanı hepten çıkarıp atarsın öyle mi?
La deli….
La deli…
Eller görecek seni…
Kayıt Tarihi : 28.6.2021 00:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir devam ediyor, düzenlenmemiş haliyle...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!