Çocuklar büyüdükçe anladılar;
İlk ustanın, ilk ustanın öğütlerinin kıymetinini.
Çocuklar büyürken anladılar,
Gazetelerde çıkan foroğrafların,
Yolculuğa bayrağa sarılı çıkanların,
Akacak ya da akan kanın memleket için değerini.
Nasıl söylesem gittiğini
Ve bir yanının kırık kaldığını yüzümün
Öğretmenleerimi bayrağa sarılı hatırladığımda ağladığımı
Hemde için için nasıl söylesem
Ayrılıklardan arta kalan hüzündür
Ve en güzel yüzündür öğretmenim
Senden sonra sevgilerde yaşandı bağ bozumu
Döküldü gökyüzünden yıldızlar
En çok da bunlara ağladım
Kan ağladım
Yol uzun, ince
Sensiz yürünmez bilirim
Ama sensizliği kimselere anlatamadım
Ayrılıklardan arta kalan hüzündür
Ve en güzel yüzündür öğretmenim.
Nasıl unutulur ilk ustanın verdiği öğüt
Nasıl unutulur canım ilk sevgili ilk ağıt
Yüreğimin ortasında incecik bir sızı
İstasyonda çığlık çığlık trenler
Gemiler çoktan gitmiş, tayfaların bilinmiyor yerleri
İçimdeki bu acı anladım sen öğretmenim
Ayrılıklardan arta kalan hüzündür
Ve en güzel yüzündür öğretmenim.
Bir öğretmen bin öğüt
Ağlama gül çocuk
Kıştan sonra tebessümle gelir ilkbahar
Bütün bunlardan sonra çalınır
Düşleri, sevgiyi öğrenen çocukların gelmese bir daha öğretmenleri
Hıçkırıklar içinde kalır çocuklar
Ayrılıklardan arta kalan hüzündür
Ve en güzel yüzündür öğretmenim.
Şimdi bir okulun salonunda yarım kalan seni tamamlıyoruz.
Elleri ellerimize değiyor çocukların
Öğretmenim gelecek mi diye soran çocukların
Yemin diyorum
Ne ilk ustanın verdiği öğütlerin kıymetini
Ne gazetelerde çıkan o siyah beyaz fotoğrafların hüznünü
Ne de bayrağa sarılı uzun bir yolculuğa çıkanların yarım kalan türkülerini
En çok da memleket için akan kanın değerini unutmam ben
Ayrılıklardan arta kalan hüzündür
Ve en güzel yüzündür öğretmenim.
Kayıt Tarihi : 8.3.2012 14:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)