Bu rüyanın her bir sahnesinde,
Dokunduğum her şey sana benziyordu.
Kaybetmenin korkusuyla
Başbaşayken hayatımda,
Hayaller hasretle uçsuz bucaksız yaşıyordu.
Ben yitirilmişliğin en ızdıraplı
Müstesnalığını sarmışken kollarımda,
Yüzün susuyordu!
Düşünsene!
Zamanın birinde içimizde bir yarış vardı.
Kazanacağız derken umudu kaybettik.
Hep daha iyiyi istiyorduk ve sonunda,
Bencillikten dağlar yaratarak önümüze,
Senli benli olup “bizi” yitirdik.
Oysa çıkar yollar bulmak vardı.
Kaçırılan zamanları yeniden yakalamak…
Sese ses olmak!
- “ Merhaba öykücü, ben geldim ”
- “ Hoş geldin günaydınım” diye,
Sevilene kır çiçekleri toplamak vardı.
Ama sesin hep susuyordu.
Yüzün hep…
Şimdi, benim hayattan alıntılarım,
İçimin derinliklerinde düş kırıkları kaldı.
Şu hasta kalbime yamadığım tek hatıra;
Uzayıp giden caddelerde, parklarda,
Saçlarını sineme tarayan rüzgarlardı.
Yüzün susuyor konuşmuyorken,
Anladım sonunda;
Mevsim çoktan bitmişti, solan baharlardı.
Kayıt Tarihi : 9.8.2005 14:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Murat Kılıç 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/08/09/yuzun-susuyordu.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!