Kollarımda ölü hâlde yatıyorsun. Yüzün, gözün kan içinde. Boynuna, hatta göğüs kafesine kadar kan..
Kim parçaladı yüzünü, bileklerine kim sardı bu ipi, parmaklarını kim kırdı?
Kim yaktı canını, kim aldı canını, ne olur, söyle? ..
İçimi çıkarıp üzerine sermişler sanki, sen gittiğinde, aynı sana benziyordu içim. Ama kıyamıyorum hâlâ..
Ahım tutsa paramparça düşmezdin kollarıma, içini kemirirdi yalnız olduğum anlar. Ama yüzün, ama bileklerin, ama ellerin paramparça..
Konuş ne olur, kim yaptı bunu sana. Ölü bedenine melekler yağsın, dudakların tekrar canlansın, anlat bana her şeyi..
Her yerim senrevan içinde kan kırmızısı, avuçlarım kanla doldu. Güzelliğini almışlar yüzünden, gözlerinin ferini çalmışlar..
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta