Ardı sırsız aynalara /Yalnızlığı silmek için
Bakıp bakıp karşınızda /Karanlığı buldunuz mu? (*)
Kaç poz verdim geleceğin güne yakın
en güzel yüzümü hazırladım aynamda
hangi yöne dönsem yüzüm bencil bir serçe gibi aç
kuşların terk ettiği kışları kaptım
dönerdim semagahların acılar kutbunda
gözlerim kadar yakın gözlerin kadar uzaktın
Ellerim üşüdü dönüyorum
buzul çağından geçtim iklimsiz aşkın
saçımın aklığında uyuşup soğudu içimde kaldığın oda
kağıt mendilimi ucuza sattım lambasız bir kavşakta
ak bir kelebeğin rengindeki / kiraz ağacı çiçeği polenlerine sakladım güzel günleri
onca işsizin dağınık düş hanelerinden /kovuldum aylak sokaklara
çöp bidonlarından topladım /yüzümün katran kaplama poşetlerini
kamyon dolusu yollarda kaldım
rampaydı yüreğim durmadı kimse
Uykusuzdum yorgundum sen de gelmedin
kaç kez düzelttim dönerek
dik duruyor yaşıtım saçlar oysa
her tel ucunda beklerken erklerin keskin makası
sigara içimli kaç molalarım uzadı yüzyıla eklenerek
suların çürüttüğü kaç çiçeğim soldu
daha kaç yağmur kadar sürecek gelmeyişin
Hangimiz gül hangimiz bahçıvan çiçekçi anlatır bak gör
hangimiz şair hangimiz şiir gösterir gün ışığı
hangi gül görmüştür ölümünü bahçıvanının
şiirler matemli anılarla son kez öper şairi
insan kaskatı soğuk insan kaç katlı yanık ve insan yarı cam gibi
saydam bir can kalır yokluğunda soğuk çaresiz çirkin halimde
kaç poz verdi ruhumun üç maymunu bu karanlık
kaç kez ufkun kızıl sularında yandı içimden geçen lirik sal
gözlerim kadar yakın gözlerin kadar uzaktın
kalabalık şehir sessizliğinde kristalleri kırıldı kulak sıvımın
kadın yüzüydüm kriz reyonlu markettlerde ipotek ülkemin
“yanar dağlar taş fırlatıyordu, devrimler insanları” buzul çağında
anlamayan dördüncü maymundum ben
Kaç poz verdim buluşmadan önce vitrin camlarından
gözlerim kadar yakın gözlerin kadar uzaktın
meryemana asması bakıyorum
kış dökülürken ağaçlara sarmalamaya seni son kez
buzuldur nabız atışlarım umutsuz /çıplak ölüversem sensiz
bakışım kaldırıma çarpar
kırk parçaya dağılır yüzüm sevdiğim dik tutmaya çalış beni
topla düşlerimi ki kalmasın ayak altında camlar
(*) (Şükrü Erbaş)
Kayıt Tarihi : 4.11.2008 14:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sait Açıkgöz](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/11/04/yuzumu-toplarken.jpg)
Mekanı cennet olsun dilerim
Yakınlarının başı sağ olsun
Saygı ile
Seçki kuruluna duyarlılıklarından ötürü teşekkür ederim
"BU DÜNYA, AHİRETİN TARLASIDIR." -Hadis-i şerif meali-
"BU DÜNYA BİR MİSAFİRHANEDİR. İNSAN İSE ONDA BİR MİSAFİRDİR AMA VAZİFESİ PEK ÇOK BİR MİSAFİRDİR. VAZİFE İSE: BU KISACIK FANİ HAYAT İLE AHİRET YURDUNDAKİ BAKİ CENNETLERİ KAZANMAKTIR." -Kelam-ı kibar-
TÜM YORUMLAR (67)