şehir ıslak, güneş tepede.
besbelli ikisi de birbirine hasret.
biliyorlar fakat anlatmak yersiz.
güneş onu seyretmekle meşgul.
şehre kalırsa sözler değersiz.
sanılır ki şehrin sözü meçhul.
oysa şehirler hiç susmaz.
güneş ne denli düşkünse şehre
şehir de o kadar ona öykünür.
oysa şehirler susmaz,
tüm gürültüsü, bir dizi öyküdür.
güneş beni de seyrediyor bazen
ve ben de öykünüyorum ona.
şehrin sokaklarında erimeme rağmen,
ne çok ilerlersem, uzaklaşıyorum sona.
daha dün güneşin kararmasına karşın
bileğimdeki inatla ben,
göğüs gerebiliyorum bulutların kibrine
güneşin tüm şefkatini kollarıma sararak,
onu armağan edebiliyorum her yıl birine.
kaldırımlar ne kadar ıslanırsa
şehrin hasreti de öylece pekişir.
yine hasrete bağlı olarak
şehirlerin aniden rengi değişir.
öyküleri sessizletir gece
ve griye çalar beyaz.
onu dinlerim biraz.
oysa şehirler susmaz.
yine de ben,
tüm aylaklığımla
sokakların eskimiş pasına
ve bulutun gözünün yaşına
aldırmadan
sadece güneşi görerek
yaşamak istiyorum.
burada, tam yüzüme dek.
öykündükçe şavkı vuruyor güneşin,
burada, tam yüzüme dek.
Kayıt Tarihi : 22.9.2022 21:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!