Yüzüme lütuf saçar, kuyu kazarsın,
Diline bal sürer, mezar yazarsın.
Vadesi dolunca dosttan azarsın,
Söyle, hangi gölgeye can vereyim?
Dost diye sarıldım, meğer pusuymuş,
Yollarım nefretin uğultusuymuş.
Ruhum dünya hırsı, kalp korkusuymuş,
Söyle, hangi maskeli yüze güveneyim?
Gölgen bile kaçar, ufuk kararır,
Dertlerin çığ olur, vaktin daralır.
Vefasız mahşerde mahcup sararır,
Söyle, hangi küllenmiş düne güveneyim?
İnsan sarrafıydık, sahteyi seçtik,
Sarsılmaz kaleyi iplikle geçtik.
Güven bir kuş imiş, biz geç fark ettik,
Artık kendi içimdeki köze güveneyim.
Sırtımı verdiğim dağlar devrildi,
Dostun attığı gül, oka çevrildi.
Sofra kurulurken hak can çekişti,
Kime el uzatıp, kime sığınayım?
Aynalar bile yabancı bakarken,
Zaman ömrü sessiz içten yakarken,
Gözyaşım intihar gibi akarken,
Söyle, hangi emanet yüze güveneyim?
Pazara düştüyse sadakat payı,
Bize miras kaldı hüznün sarayı.
Yalanlar sürerken bu kirli ayı,
Hangi dürüstlüğe, kime güveneyim?
Sürgüledim kapımı, sustu bu sükut,
Dünya sağır dilsiz, feryadım bulut.
İster adımı an, istersen unut,
Yine sadece kendi sızımda dinleneyim.
Maskeler kırıldı, meydan yalınkat,
En yakın dediklerim, hissiz katman kat.
Gerçeği aştı bu kirli saltanat,
Söyle, hangi eğri yola gönül vereyim?
Kurt kışı geçirir, ayaz sızlatır,
Satanın boynuna vicdan dolatır.
İhanet mühürdür, ömür kanatır,
Artık sadece kendi gölgeme güveneyim.
Giden gitsin artık, yüküm hafifler,
Yalnızlık en sadık, susar tarifler.
Kırıldı harflerim, dilsiz elifler,
Ben ancak bu suskun özüme güveneyim.
Kayıt Tarihi : 25.12.2025 14:43:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!