Yüzleşme.. Şiiri - Yorumlar

Ebru Delice
33

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

ihtiyarlayıp saçın ağardığınca, anılara daldığında sessizce hayalinden geçir, lodosu, denizi, martı seslerini...
Dokunsun kelimelerim, yıldızlara, yalnızlara dostça dokunsun. Zaman geçiyor, zaman...



Yüzleşme...

Tamamını Oku
  • Birol Hepgüler
    Birol Hepgüler 14.01.2011 - 16:51

    Fedakârlık, cömertlik nereye kadar. İki çeşit insan var , kullananlar, kullanılanlar. Ben kabahati ikinci grupta buluyorum, ama halâ eski huylarımdan vazgeçemiyorum. Yani be de ikinci gruptanım. Adam kendinden emin, kredisinin sonsuz olduğunu zannediyor. Ama zaman ve insan hep aynı kalmıyor.En çabuk kuruyan şey gözyaşıdır, ardından ağlamaya değerse. 'Yüzleşme ' ustaca yazılmış bir nesir, baştan sonra merakla ve zevkle okunan. Kutlarım, saygılar.

    Birol Hepgüler

    Cevap Yaz
  • Gülçin Demirci
    Gülçin Demirci 31.07.2009 - 08:43

    Sayfanızı tesadüf keşfettim.Ve öyle içtenlikli kendisiyle barışık bir yazıydı ki,düşüncelerime tercüman oldu.Binlerce kadının yaşadğıdır belki de.Ya da sevgiyi vermek olarak algılayan,özverisi ölçüsünde anlaşılmak ve değer bulmak,ilişkilerde dengeyi arayan bir kişilik.Verdiğin gibi beklemek..Bu fikir işte bizleri yanıltan.Kendi gözümüzle bakmak sevdiğimize,baş tacımız yapmak.Ve karşıya da öyle hissttirmek.Sanırım yanılgı burada başlıyor.Karşımızda ki insanlar 'vazgeçilmez olduklarını' hissediyorlar.Ve ilk ilgi kendilerinden,sevildiklerinden emin olunduğu noktada basitleşiyor,duyarsızlaşıyor.Bu duyarsızlığı bir süre daha içimizde yaşıyoruz.Yaşadıklarımız birikiyor,birikiyor kırılganlıklarımız,sevdiğimize karşı güçsüzlüğümüzle savaşıyoruz içimizde.Vazgeçilebilirliliğini tasarlıyoruz içimizde,bu bir güç toplanmasıdır belki de.Gün geliyor bu güç oluşuyor,neden bu incitilmişliği yaşamak zorunda olduğumuzu sorguluyoruz kendi içimizde.Karşımızda ki kişi hala bunun farkında olmuyor,hatta uyarsak bile,blöf diye düşünüyor..Ödün vermenin sonunun olmadığını,onsuz yapamaz imajını algılamıştır sevgimizin büyüklüğünden..Oysa o büyüklüğün aynı kalamayacağını düşünemeyecek kadar düz mantık düşünce içindeler.
    Bir gün geliyor dudaklarımızdan hiç olmadığımız ciddilikte dökülüyor 'sen hayatımda yoksun artık'sözcükler.Afallayıp kalınıyor.Dediğiniz gibi,kırdığımız için acı yaşasakta içimizde bunu başarmak zorunda olduğumuzu,kabalığın ne demek olduğunu bizde şaşırtarak yaşatıyoruz.Suçlamalar da alıyoruz haksız yere.Çünkü onlar kendi yüzleşmelerini yapma becerilerinden yoksunlar,belki de yaradılışlarından,ya da örneledikleri yaşam felsefesinden.Ve yeni hayata yol alma gücümüze tutunarak çıkıyoruz yola.Hatta yaşamı çıplak gözle tanımaya,acıtmayı öğreniyoruz böylece kendimizi acıtmamak adına..HAyatı belli bir yaştan sonra algılıyoruz böylece..
    Yazınızı beğeniyle okudum,listeme alıyorum sayın Ebru Delice..

    Cevap Yaz
  • Oktay Dalgıçlar
    Oktay Dalgıçlar 13.02.2009 - 18:24

    yazacaklarımın yazınla bir ilgisi olmadığını söyleyerek yazmak isterim...büyük bir şirketin büyük bir yöneticisi demişti ki;insan kendini satmayı beceremezse satıcılık yapamaz........şimdi;psikiatrist ilk tercih oluyor sonrasında psikolog.aslında hepsi beyhude çaba..sözü uzatmadan eskiler demişler..ne kahve gerek ne kahvehane,sohbet gerek kahve bahane..çoğumuz anlaşılamadığımızdan yakınırken anlayabileceklerle sohbetten uzak kalmayı yeğleriz..bu bir kaçıştır..kendimize sorunsuz dünyalarda sorunsuz dostluklar ve ötesini biçeriz.oysa açılması imkansız hiç bir fal yoktur..doğru kombinasyonu yakaladığımızda her falı açarız..fala inanmayız ama sonucu bizi düşündürür,kondurmayız...saygılar delice kız..sakin ol..

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta