Bir rüzgar girer davetsizce açık pencerenin tül eteğini uçurarak hayale
Bir adam elleri kenetli önünde kendinden daha yorgun bir Sehpa üzerinde duran tek lokma kavun.
Tutunacak bir yer arar bulamayacağını bile bile yanıyordur bildiği ya da öğretildiği kadarıyla huzursuzluğu her gözde ona inat susuyordur.
Önemsenmeyi beklerken kendi hiçliğinin sağanağında sırılsıklam olan . Her değer yokluğu gibi bir köşede diyemedikleri ile boşa dediklerine yanarken
Beni öyle bırakma diye anlamsız bir çığlık koparıp geceye
Pencereden davetsiz giren yokluk habercisine kucak açtı.
Bir rüzgar girdi içeri bir ölüm çıktı sokağa
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta