ben çakıl taşlarına inat
hırslar biriktiriyorum ceplerimde
batabilmek için senden daha
daha derine
izim bile kalmasın diye
o bildik yüzeyde
-görmesinler diyorum adımı
bildiklere aşina bakışları
duymasınlar diyorum adımlarımı
gayrısına tıkalı kulakları...-
heyy
güneş diyorum sana virginia
güneş /tam bir adım sonrası...
ama di mi ya
geçer mi ya
bu karayı yırtan
tan zamanı
boydan boya kanatmadan yaşamı...
ki kaçımız göze alır ki
ağır aşk kanamalı ölüp
oluk oluk kanlarından olmayı
ve tastamam olup doğmayı
hem kaçmakken en kolayı
ve başka bir tenle aklayıp
sağaltmak varken yarayı
...
sana da ihanet diyorum sylvia
ihanet taşıyor artık ankanın kanatları
aşka aşıklarla dolu
o büyülü kaf dağının ardı
şimdi küllerde bile
ucuz aşkların kekremsi tadı...
hasılı
yeniden doğmak bile anlamsız gayrı
tahir'leri içip içip beslemek varken
içimizdeki hayvanı
iş bu halde bilmem ki ne yapmalı
elinizi tutsam ölüm
tutmasam bana zulüm
bilirim ki
her nefesimde biraz daha
biraz daha küçülürüm...
olsun varsın
gördüm ki cesaret de riyakar
siz hayatla dalaştınız
bir daha yenilmemek adına
ben hayata dalıyorum
daha iyi yenilmek pahasına
Kayıt Tarihi : 27.11.2010 16:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!