kaçışların değil insanlığın ortak dili satırlarında hayat bulan cümlelerin; kalemini sıkı kavrıyorsun çünkü belinden.
konuşkansın aslında suskun kalmalarının ötesinde, konuşmak istediğin nadir anlarında; suskunsun aslında anlatmak istemediğin binlerce sözcüğünün ardında.
hep var çevrende birileri sevsen de, sevmesen de; sever gibisin sevmediklerini, sevdiklerineyse mahcubunla karışık ilgili-ilgisiz; arayıp da bulmak istemez, bulmak ister de aramazcasına hayallerini,gerçeklerini; ne seni, ne beni, ne kimse? leri.
güpegündüz günlerince okşadığın onca akıl, karanlık çöktüğünde tek başınalığındaki yalnızlığına terkediyor benliğini; bir yastığa baş koyduğun sırtı dönük rüyalarınsa simsiyaha boyuyor gecelerini.
tatlısın, kocamaan elma şekeri misali, ye ye biteceği varsayılmayan; ruhsal, bedensel tatminlerin tek taraflı özverisinde, günün birinde elde sadece sap'ının kalabileceği birilerince hesaba katılmayan.
adı ne olursa olsun, başarıyı tatmış bir eda var ses tonunda, özgüvenine saygı duyduğun zamanlarında.
sevdiğinde hiçbirşey düşünmeksizin kendini yalçın bir kayanın tepesinden sevgilinin kollarına atabilecek kadar cesur ve içtensin aşk'a; ama, düşürmüşler gibi sanki seni; ürkek ve temkinli ruhundan bana yansıyanında, anladığım kadarıyla.
onca açmazların açar, çıkmazların çıkarcasına duruyor, herbiri yüz ifadende anlam buluyor; belliki çok sevenin var sevildiğince, ağlarken bile onlar seni hayata bağlıyor.
mazide kalan yıllarına yakın, gününe yabancı, geleceğine uzak; biryerlere sığdıramadığın başıboş ellerinde seni / beni arar gibisin, hesap kitap sormadan, sorulmadan tutulası, sevilesi, yaşanılası ellerin.
yüzündeki kimi hafif, kimi derin çizgiler deneyimlerinin uzantısı; gözlerinin koyusunda bir çok sen var her biri ben olan;
uzun bir öykü anlatmak ister gibi dudakların saklamaya çalıştığın kıpırtılarında;
hayal kırıklığı, umut, sevgi, hüzün, mutluluk kokuyor tenin buram buram...
sanki,
sanki kendini, hayatını yaşar gibi olmamış,
yaşamış gibisin...
.......hay allah, ben iki sattir kimi anlatıyordum? ?
bak.. unuttum şimdi.. görüyor musun.......
Ağustos, 2004
Ali IşıkKayıt Tarihi : 29.6.2005 19:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Işık](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/06/29/yuzdeki-cizgiler-deneme.jpg)
bak.. unuttum şimdi.. görüyor musun.......
tek başınalığındaki yalnızlığına terkediyor benliğini; bir yastığa baş koyduğun sırtı dönük rüyalarınsa simsiyaha boyuyor gecelerini.
sonra gidip kendile kadeh tokuşturuyorsun ey ben ey ben.... hadi bana içelim
sizden şiir yerine denemeler okumak farklı bir keyif başarılarınızın devamını diliyorum bana kendimle tokuşturduğu kadehlerimi hatırlatan yazınız için teşekürler
Güzel şiirlerinizin ve başarılarınızın devamını dilerim. sevgi ve saygılarımla.
kemal tekir adyge
TÜM YORUMLAR (18)