Yüzakı İşlemeli Gönülkarası

Musa Bilik
27

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yüzakı İşlemeli Gönülkarası

yüzünü yalarken dalgaların köpükleri
akardı kıyıya inceden vurgun
tekleşen bedende çiftleşirken gözlerimiz:
—Sen beni sorgulardın
—Ben kendimi yargılardım

karanlığın çiy yediği vakit
seni gösteriyordu çoban yıldızı
her günün doğuşunda
yüzün sarıya çalardı biraz

- kozadan uçtum
sensizliğe gömüldüm
gözlerim seni beklerken
ben gidişinle öldüm -

duygunun ipi koptu aşka dokunduk
gözlerimizde ıslak bir tebessüm
düğümlenirken dilin dilime
damağımızda sevi sözcüklerine dönüşürdü
birbirimize yamadığımız kaçamak bakışlar

- odamda döküldü hazan
camda kırıldı perde
tutuşurken rüzgarda mavi
çaktı gözlerimde şimşekten bir alev -

gözlerim çoğalırdı yüzümde
aynalardan tokat yerken
çatlardı yaşamöyküm suskunluğumun mecrasında
gidiyorum kumdan kalelere tırmanmaya
bulmak için yalnızlık tacını
kıvılcımlar nefesi bağlarken ölüme
gecenin ince ayarlı saatlerinde

Yuvam: gece
Kılavuzum: yalnızlık

çürümeye yüz tutmuş hatıraların yorgun hatları
öğrenemedim zamanın aşk dilini
artık seni benden ayıran bir halka
dizelerim parmaklarında

Musa Bilik
Kayıt Tarihi : 6.1.2009 22:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Vardır her şiirin bir hikayesi...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Musa Bilik