Bir hiçin yüzünden temiz aşkımı
Tarumar eyledin sen varsın ya sen
Yarım saat açtım gönül köşkünü
Ateş nar eyledin sen varsınya sen
Kartal gibi yuva yaptın tepeye
Yaklaştıkça gidiyorsun öteye
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bilinmeyen Sevdanın Kapısındayım
çözülerek gözlerinde dörtnala yüreğim
azgın köpükler içinde bulutlar
sensizliği biriktiriyor aşka dair
ağırbaşlı taş değil kurallar
sevmiştim giderken de
telaşlı yayla rüzgarı mahşeriyle
insafsız linçlere tükenmiş hayaller bırakarak.
düşünürken alnımın yazgısı mahzun
efkarlı gelincik kanar ansızın
ürperir gökyüzü serçe aklığında
suyun yalazlığında suretin
ince yüzün uzak
güze çalan acemi gülüşün
umutsuz aşk kelepçeli maphusta
deliren satırlar isyanda
öfkeli yanardağın ateşli koşusunda
iki ayrı ten köprüsüz buluşmakta
kaç zamandır
bilinmeyen sevdanın kapısındayım
15.07.2007 saniye gündüz yıldırım
Saniye Gündüz Yıldırım
Bilinmeyen Sevdanın Kapısındayım
çözülerek gözlerinde dörtnala yüreğim
azgın köpükler içinde bulutlar
sensizliği biriktiriyor aşka dair
ağırbaşlı taş değil kurallar
sevmiştim giderken de
telaşlı yayla rüzgarı mahşeriyle
insafsız linçlere tükenmiş hayaller bırakarak.
düşünürken alnımın yazgısı mahzun
efkarlı gelincik kanar ansızın
ürperir gökyüzü serçe aklığında
suyun yalazlığında suretin
ince yüzün uzak
güze çalan acemi gülüşün
umutsuz aşk kelepçeli maphusta
deliren satırlar isyanda
öfkeli yanardağın ateşli koşusunda
iki ayrı ten köprüsüz buluşmakta
kaç zamandır
bilinmeyen sevdanın kapısındayım
15.07.2007 saniye gündüz yıldırım
Saniye Gündüz Yıldırım
cok güzel bir siir olmus tebrikler kaleminiz ve yüreginizi kutluyorum tam puanimla kaydediyorum
Abi çok güzel anlatmışsın güzel şiire 10 puan ve takdirlerimi ifade ediyorum.Başarın daim olsun selam ve saygı sunar ellerinden öperim.Allaha emanet olunuz.
Boraniyem dertli geldim gidiyom
Yar yar diye dağı taşı didiyom
Seni yaratana ha vel edi yom
Eli yar eyle din sen varsın ya sen
BORANİ ABİ NERELERDESİN?
SENİ ÇOK ÖZLEDİM
YAZDIĞIN ŞİİRLERİ HANGİ GRUBA GÖNDERİYORSUN?
SÖYLE ORAYA KOŞUP GELEYİM.
SELAM ve SEVGİLERİMLE...
üstadım vede hemşerim kısaca Halil dayı ellerin dert görmesin yine döktürmüşsün hemşerinden tam puan ve SAYGILAR listeme aldım şiirlerini müsadenle
teşekkürler usta kaleminiz hiç kırılmasın, nice dörtlükler bırakıyorsunuz çağlar boyu okunası, sevgiyle...
Böylesine etkileyici böylesine muhteşem bir eseri okuyunca yüreğimden gelen ilk dörtlükle Kıymetli Ozanıma hayranlığımı ifade etmek istedim.
'Boranidir adın büyük ozansın
Seni anlamayan kütük utansın
Kıyametler kopsun çelik paslansın
Bir sen paslanmazsın sen varsın ya sen'
19'ncu 10 puan ve saygılarımla
Tebriklerimi sunuyorum üstadım.Çok zevk alarak okudum.Selam ve saygılarımla...
Türkü tadında güzel şiir.........tebrikler
Saygılar..............
Bu şiir ile ilgili 27 tane yorum bulunmakta