Ağlama Şehr-i İstanbul ben gidiyorum bugün, bekle beni döndüğümde birlikte ağlarız..
Ne zaman geri döneceğimi sorma bana bu henüz bir sır!
Sır tutmasını biliyor musun sen?
Ama iki kişinin bildiği sır değildir ki.
Olsun deme çünkü; ben bile ne zaman geri dönebileceğimi bilmiyorum geçiştiriyorum işte seni.
Kendime iyi mi bakayım? Demek ki gidiyorsun...
Sende gidiyorsun demek.
Çok güzel, oysa ben hep yanımda kal diye …
Neyse artık kelimelerin anlamları da anlamsızlaşıyor.
Seni seviyorum bile diyemem artık onun yerine,
Yutkundum
Yutkundum işte.
Oldu mu?
Mutlusundur eminim.
Kurallarına göre oynamazsam oyundan atılırım! (Biliyorum.)
İkna kabiliyetim yok, kabiliyetin yok, kabiliyeti yok, hiç yok...
Kafama taktım yine gece gece, ne tacımı, ne şapkamı her zamanki gibi hunimi!
Deliyim ne de olsa..
Anlayışın için teşekkür ederim, ama böyle iyi olmasan bana karşı,
Biliyorum özellikle yaptığını ama hoş olma işte böyle.
Ben bir şeyi çok isteyince olmuyor o yüzden seni çok istemiyorum...
Ama sana öyle bir bakarım ki;
Baktığımda vücut ısın artar,
Kalp atışların hızlanır,
Elin ayağın titrer; o zaman anlarsın ki ben seni seviyorum!
Yatak odasına geç beni bekle!
Rüyanda bizi gör ama güzelinden
Çünkü ben öyle yapıyor olacağım..
SAYGILARIMLA…
21/10/2011 00:40 (Yutkundum)
Kayıt Tarihi : 21.10.2011 00:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!