Mal sahibi kendin sanır,
Can bedenden ayrılınca
Dünya malı dünyada kalır
İnsanoğlu tamah ederse mala
Veda ederken tatlı cana
Kara Kız Sokağında
Bir Kara kız
Gözleri çakmak, çakmak
Sanki bir yıldız
Tuttum ellerini
Bir ömürlük
Ne seneler unutturabildi
Ne de yokluğun seni
Hala taşıyorum kalbimde
Yıllar önceki sevgimi
Dalgaları durdu denizlerin
Gelinlik kız gibiydin, nağmelerde adın,
El değmemiş ağaçların, öten nice kuşların,
Kışın çamuru dertti, yazın tozların,
Tablo gibi güzeldin, ey şirin İstanbul.
Teslim ettik seni yapsatcı cahillere,
Biz bulmadık birbirimizi
Dostlar buluşturdular
Hayat yokuşunda
El ele tutuşturdular
Ellerimizi kenetledik
Sultan Süleyman'a
Kalmamış bu dünya
Bak sen de
Avucunu yaladın ya
Sen de şimdi hiç oldun
Gözler,dünyayı gözler,
Sözü, yürek söyler,
Eşin kalemin olsun,
Sözü, sen söyle bacım.
Veysel'in de gözü yoktu,
Halk
Ne Bey istiyor
Ne de Beyzade
Halk
Kendinden birini istiyor
Hazır ise hizmete
Çıkış ne mülktedir
Ne de parada
Yaradana bir bak,
Bir de kendine
Çıkışı kendinde ara.
Rüzgarını içinde duy
İşte bu en güzel huy
Kulak ver doğadaki sese
Armağandır duyabilen herkese
Rüzgarınla serinlesin gönüller
Evrendeki değişim olayları bizde zaman kavramının oluşmasının nedenidir. Biz değişiyoruz,duygularımız değişiyor.Yaşadığımız tatlı anıların benzerlerini yaşamak istiyoruz. Çocukluk arkadaşları biribirini özlese de çevrenin oluşturduğu görünmez yapay engeller varsa istedikleri davranışı bulamıyabiliyo ...