Takvimler en uzun geceyi gösteriyordu
Güneş batmaya başladığında...
Eğer uyumadan beklemeyi başarırsam seni
Her gecede bekleyebilirim diye
Geceyi seni bekleyerek geçirmeliyim dedim
Güneş kaybolunca ufuk çizgisinde
İstanbulda kar yağıyor
Ben ise yanıyorum
Kalbimin daracık penceresinden
İstanbulu seyrediyorum...
İstanbul diyorum! İstanbul!
Nedir sendeki gizem
Evet yine Güneş batıyor
Yine sensiz bir akşam doğuyor
Gözlerimden bir yaş daha düşüyor
Sokağın tam ortasına
İşte oraya
Sokaklar sessiz, loş ve yağmurlu
Hey gece!
Hep banamı gösterirsin
Yıldızlarının güzelliiklerini
Hiç sıkılmazmısın?
Devamlı karşına geçip
Bir röntgenci edasıyla
Üç beş güne kalmaz
Sen de gidersin be gençlik
Beni böyle mahzun
Böyle çaresiz bırakırsında
Arkana bakmadan gidersin
Ama kabahat sende değil tabiki
Şairin gözünde dünya malı yoktur
Şairi memnun etmek için hasbi-hal etmek çoktur...
....................................................................................
Aşık olmayan şair olamaz
Şair olan aşksız kalamaz...
Cigaramı sen mi içtin,
Ben mi ruzigar?
Neden efkarıma ortak oldun bu gün de?
Bu sevdanın yükünü ağır mı sandın?
Az aramadım bu sevdayı! ..
Ya alıp götürürsen;
Gecelerin içinde,
Bir gece arıyorum!
Yağmurlarda bir huzur!
Dağlarda kendimi!
Şehirlerde kaybettiğim benliğimi!
Yar kucağında yitirdiiğim sevdamı!
İçimde kaçınçı volkandır patlayan
Bilinmez kaçıncı püskürtüşüdür lavlarını
İlk defa böyle sıcak
Böyle ısıtan,
Aydınlatan karanlıklarımı...
İlktir sevinçten ağladığım,
Resimler yapmak istiyorum!
İçimde ki siyahı resmetmek için,
Fonunda istanbul olan bir tabloda...
Ya da istanbulla beraber işlemek siyahlarımı,
Yedi tepeden uçurtulan uçurtmaların
Kuyruklarına iliştirmek siyahlıklarımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!