Yusuf Tuna Şiirleri - Şair Yusuf Tuna

Yusuf Tuna

Yaşım genç diye sakın ola kanma,
Akan su gibi gelir geçer gençlik.
Bu yaş hep böyle kalacaktır sanma,
Akan su gibi gelir geçer gençlik.

Her gördüğün dağdan aşağı inme,

Devamını Oku
Yusuf Tuna

Hak'tan gayrisine boyun bükmeyiz,
Zikrimiz ne ise fikrimiz odur.
Hak olmayan fikre dönüp bakmayız,
Zikrimiz ne ise fikrimiz odur.

Bize Hak yolundan başka yol dardır,

Devamını Oku
Yusuf Tuna

Vatan toprağında hainler vurdu,
Açamadan soldu ülkü gülleri.
Tomurcuk iken dallarını kırdı,
Hep perişan oldu ülkü gülleri.

Ülkücüyüm diyenleri tuttular,

Devamını Oku
Yusuf Tuna

Aslını inkar edip Türklüğünden vazgeçene,
Dar gelir dünya Türklere karşı bayrak açana.
Atasını beğenmeyip Avrupayı seçene,
Haddini bildirip tarihi örnek vermeliyiz.

Tarihi çevir şöyle gururla bak sen atana,

Devamını Oku
Yusuf Tuna

Şu dünyada sanki sarı bir güldür,
Benim güzel kızım Amine Hilal.
Elma gibi yanakları al aldır,
Benim güzel kızım Amine Hilal.

Haydi durma oyun oynayıp koştur,

Devamını Oku
Yusuf Tuna

Şehitleri sakın öldü sanma,
Şehitler ölmez vatan bölünmez.
Arkasından ağlayıp dert yanma,
Şehitler ölmez vatan bölünmez.

Allah Allah diye coşan odur,

Devamını Oku
Yusuf Tuna

Eskiden bizim sığır sürümüz vardı. Okul zamanı Mehmet Ali dedem güder, yaz gelince sığırtmaç olarak beni gönderirlerdi. Sabah namazı ile belimize ekmek çıkısını kuşanır, elimizde değnek ile sığırları sürdüğümüz gibi ‘’ohha, büşşş’’ diyerek Cingen gediğini aşırır göl kıyısına varırdık. Kuşluk vaktine kadar çobanlar sürülerini getirir, Çiftlikköy,Günnüklü veya Dutdibi’nde toplanırdık.
Sığır sürüleri otlakta yayılırken bizler de çocuklar ile çelik çomak, seksek, uzuneşek, yer kazma, dede oyunu, meşe gibi oyunlar oynar, sıcakta koşacağız diye canımız çıkardı. Üzerimizdeki pusatları çıkarır, güneşte sırtımız yanar, derimiz karayılan derisi gibi soyulup kavlardı. Elimizde bir sapan, cebimizde bir okka taş sığırların arasında çiftçi kuşlarını avlayacağız diye dört döner, sığır sürülerine bakmayı unutur göl yerini gezerken ölür geçerdik.
Bazen bir ses duyulur; ‘’yetişin düdene sığır düşmüş, kurtaralım’’ diye bağıran kimsenin yanına bir solukta varır, sığırın boynuzu, kulağı veya kuyruğundan tutuğumuz gibi çıkarıp hayvanı kurtarırdık. Bazen de haberimiz olmaz düdene düşen sığır boğulup ölürdü.
Genellikle göl yerinde beraber oyun oynadığım bir arkadaşım vardı. Adı Avni idi. İyi niyetli, biraz da saf niyetliydi. Avni ile göl kıyısında mal güderdik. İhtiyarların malını çeviriverir,onların işlerinde yardımcı olurduk.
Haziran geldi mi? İşler karışır, çocuklar ile oyun oynayacak vakit bulamazdık. Otlakta bir curcuna başlar inekleri böğelek tutar, mallar kuyruğunu diktiği gibi nerede çalı veya çamur varsa kendini acı ile böğürerek onun içine atar, bizler eli sopalı deli danalar gibi oraya buraya koştururken, kaçan hayvanların önünü çevirelim diye seğirtmekten tabanımız şişer, taşların acıttığı yerler döğenek olurdu.
Böyle bir uğraşın sonunda eğer malları çevirebilirsek savaş kazanmış bir kahraman edası ile bir köşeye kurulur, çocuklara fıkra anlatır gülüşürdük. İhtiyar dede ve ninelerin mallarını çevirmek için onlara yardım eder, Avni arkadaşım ile beraber hayır dualarını alırdık. Kızlar ile pek anlaşamaz, onların çantalarına kurbağa, yılan gibi haşeretler koyarak onları korkuturduk. Öğle vakti olunca ekmek çıkılarıızı çözer, soframızı kurar bağdaş kurup oturur, çökelek, yumurta, soğan, ekmek ne varsa yer, sonra da denize suya girmeye giderdik.

Devamını Oku
Yusuf Tuna

Haydin gardaş yürüyelim ileri,
Tekbir ile çınlatalım gökleri.
Düşman üzerine Asyadan beri,
Kanatlanıp uçmaya geliyoruz.

Yeniden düzenleyip yapısını,

Devamını Oku
Yusuf Tuna

Hepsi doğru olan sözü yansıtır,
Atasözü bize nasihat verir.
Atanın sözleri sözün hasıdır,
Atasözü bize nasihat verir.

En basiti sözü kelamla birler,

Devamını Oku
Yusuf Tuna

Her zaman doğru olanı söyleriz,
Özümüz islamdır sözümüz islam.
Her zaman biz Hakka niyaz eyleriz,
Özümüz islamdır sözümüz islam.

Hakka iman ettik onunla biriz,

Devamını Oku