Yusuf Sırdaş Şiirleri - Şair Yusuf Sırdaş

Düştüysem sevdana ve yandıysam har ateşinde bu aşka denilen cehennemin,
Gözlerini batırıp durma yarama,
Kana bulama kalbimin çiçeğini,
Kar düşmüş dağ başında bırakma
Serme rüzgarlara bir dirhem canımı.
Uykuya revan kılma rüyalarıma hapsetme gülüşünü

Bilseydim yolun sonuna geldiğimi kapını çalmazdım, geçmezdim sokağından. Gölgemi bile düşürmezdim nefes aldığın havaya,
Yüzümü avucuma alıp sakalımı yola yola giderdim kentinden.
Kara trenlere bindirip yüreğimi vagonlar dolusu kaçardım senden
GÖNLÜNDEN!
uçurumdan düşer gibi düşmezdim gözlerine, Yanık sarısı saçlarına dokunmazdım
Ve ellerine vermezdim ellerimi.

Soluğum susuyor
Pervasız bir mağlubiyete yenik düşünce,, ıraklar düşüyor payıma' gözümden ıraklar, denizlere karışan çağlayan gibi coşuyor gönlüm, içimde varmak istediğim yerlere gitmelere meyilli bir tren, içinde vagonlar dolusu hasret,
Gidemiyorum...!!
Gözümün dalıp gittiği özlem denizlerinde boğuluyorum
Soluğum susuyor
Çığlık çığlığayım oysa, ciğerim Dicle! sesim soluğumda kalıyor, feri kesilmiş mum gibi koca karanlıkta kaybolup gidiyorum..

Bıraktım ellerini soğuk bir İstanbul akşamında,
Gidiyorum gözlerinden, gelmezime!
Alev sarısı saçlarından, hilal kaşlarından gidiyorum
Sesimi kesip Paslı bir bıçakla kanaya kanaya gidiyorum, dilinden, nefesinden..!!
Nehirler gibi devrile devrile, dur durak bilmeden kaçar gibi senden" gidiyorum işte karanlığı giyinip ahmak sırtıma,
Yanardağ misali yanan sevdamı söndürüp"gidiyorum...

Çünkü sen hiç gitmemiş gibi yaşıyorum
hayaller kuruyorum dere kenarlarına ,
uzun uzun seni seyrediyorum ince parmaklı ellerini avucumda tutup.
arada birde müzik dinliyorum seni konuşan, seni anlatan
Seni yaşatan. ...
bazen diyorum hani Rüyalarımada gelsen ,

Gözlerin diyorum.....!!
Bir kapı açılıveriyor.
Kırılmış kalbimi okşayan bir şarkı duyuluyorda,
barışıyorum tüm insanlıkla.
Sesin bir meltemmiş de sanki,
denizler senin için yaratılmış,

Sesini alırım rüzgarlardan,gülüşün karışır tenha gecelerime,saçların dolaşır gönül koridorlarımda ve bakışın deli tayları dizginler bozkır meydanlarında..
Bir Huma kuşu yükselir her adımında birde laleler hizaya gelir ellerini her savurduğunda..
Sesini alırım iki dağ arası yamaçlarından,keskin kayalıklar uğuldar adını,çamlar şarkı söyler,kayınlar ılgıt çalar..tabiatın kanunu değişir sen her sabaha uyandığında,
Gökyüzü sen olur, güneş gül yüzün ve yıldızlar yağar her gece bu şehre,karanlık öyle utangaç olur birden sabaha koşan geceler görürüm yer yer...
İşte ben bir ben sana aşık,sana vurgun..
Sende katilim

Yağmur yağar istanbula, evsiz bir yetim ıslanır, mersinde bir çocuk üşür...
Afyonda tütün yanar, izmirin ara sokaklarında sigara kokar. Vanda bir kuş susar, bursada serçelerin içi yanar.
Sivasta kuzuyu kurt kapar, edirnede çobanın yüreği kanar.. Denize ay düşer egenin kıvrımlı kıyılarında, doğusunda memleketimin bir yıldız kayar heybetli dağlarında, iki çocuk ki; biri denize, biri dağa yatırır gözlerini aynı gökyüzünün altında.. Davul zurna harmanlanır bağdaş kurmuş düğün dernek önünde, kısmetini eline yakmış nice gelinler geçer yağız atların üzerinde, aynı duygular yaşanır ayrı diyarlarda.
Aynı bayrağa selam çakarlar yusuf yüzlü yiğitler en batıdan en doğuya,.