Alışacaksın insanlığa, bir ömür boyu
Sessiz sedasız, tadacaksın ruhsuz huyu
Duygular, her ne kadar hakiki de olsa
Geçit vermeyecek sana, insanlığın özü bu
İnsanlıktan nasibini almayanlar omuzda
Sen ise haşmetin ile ayaklar altında
İnsanlığın öldüğü fakat düşüncelerin ölmediği bir dünyadayım
İçi boş ama bir o kadar dolu
Sessiz gecelerin sesi olanların doluluğu
Bir kadeh dolusu aşkın rengine boyanık gömleklerle
Af dileyenlerin dudaklarını boyayan kanların
Bazı şeyleri düzeltebilmek için çalıştıkları dünyadayım
Ulan, biri de çıkıp demiyor ki;
Bu hasta adama yardım edelim
Biri de 'şu adamın elinden tutalım' demiyor
Çekilin insanlık ölüyor,
Çekilin insanlar ölüyor...
çamurların içerisine gömülmüş
insan oğlunun elindeki bir nimettir
kimileri onun için yaşar
sayıklar, rüyalarına süs olur
ellerinin üstündeki bendir kendisi
zamanın onu pişirip
Ayrılık için onlarca sebebimiz vardı
Farkındayım,
Ellerimin sıcak ve sert oluşu
Yüzündeki çizgilerin benden daha çok olması
İmtihan olan dünyanın içindeki imtihanlarla boğuluşum
Bir çizgi-dizi sancıları çekişimiz
Dudaklar kavuşur
Kavuşunca dudaklar
beni çeker insanlar
Gözlerim açık
her zaman açıktı
fark edilmedim
Uyku tutmuyor
Düşünceler ağır basıyor
Sessiz titrek dudaklarım
Eski aşkımın kaçış sebeplerini diziyor
Her gün hatırlarım
Ama gün geçtikçe azalıyor hatıralarım
Seni değil
Günahlarımı özlemişim seninle olan
Gece bunu fark ettim
Güle olan aşkım
Günahlarımızın aşkıymış meğerse
Günahlarımıza baskın gelen rahmet
İçimde bir isyan tomurcuklanıyor
ellerin anlamadığı kadar kudretli
bir o kadar da yalnız
Fedakar anaların alıp alıp
sandıklara sakladığı yalnızlık
İsyankar dantellerin aradığı çeyizler
Unutamıyorum hâlâ seviyorum seni,
Sensizlik kurutuyor susuzluk gibi beni,
Sensiz attı betim benzim
Aşkım hâlâ bir kral heybeti.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!