Alışacaksın insanlığa, bir ömür boyu
Sessiz sedasız, tadacaksın ruhsuz huyu
Duygular, her ne kadar hakiki de olsa
Geçit vermeyecek sana, insanlığın özü bu
İnsanlıktan nasibini almayanlar omuzda
Sen ise haşmetin ile ayaklar altında
Dudaklarım kurumuş bir nehrin kalıntısıdır
Anlatılmayanlar sayesinde
Bir sırdır saklar ardındaki baklayı
Sessizliğinde ölüm vardır
Çatlaklığını kelimeler doldurur
Bir nida bir yankı bir işarettir
İnsanlığın öldüğü fakat düşüncelerin ölmediği bir dünyadayım
İçi boş ama bir o kadar dolu
Sessiz gecelerin sesi olanların doluluğu
Bir kadeh dolusu aşkın rengine boyanık gömleklerle
Af dileyenlerin dudaklarını boyayan kanların
Bazı şeyleri düzeltebilmek için çalıştıkları dünyadayım
satırlar dolu yüreğime eczadır yazmak
ruhumun belli belirsiz çınlayışlarına bir benttir
yok edemediğim hatıralara fırsattır yazmak
satırlara satır aralamak ferahlıktır
yolculuk belki de böyle başlar bilinmez
aşkımı hafifletecek iki satır mısradır
Ulan, biri de çıkıp demiyor ki;
Bu hasta adama yardım edelim
Biri de 'şu adamın elinden tutalım' demiyor
Çekilin insanlık ölüyor,
Çekilin insanlar ölüyor...
Huzur istiyorum,
Kollarında gün doğumunu izleyerek
Gözlerinin inci tanelerini seyrederek
Sana vuran ışıltıyı bile överek
Huzur istiyorum
çamurların içerisine gömülmüş
insan oğlunun elindeki bir nimettir
kimileri onun için yaşar
sayıklar, rüyalarına süs olur
ellerinin üstündeki bendir kendisi
zamanın onu pişirip
Ayrılık için onlarca sebebimiz vardı
Farkındayım,
Ellerimin sıcak ve sert oluşu
Yüzündeki çizgilerin benden daha çok olması
İmtihan olan dünyanın içindeki imtihanlarla boğuluşum
Bir çizgi-dizi sancıları çekişimiz
Uyku tutmuyor
Düşünceler ağır basıyor
Sessiz titrek dudaklarım
Eski aşkımın kaçış sebeplerini diziyor
Her gün hatırlarım
Ama gün geçtikçe azalıyor hatıralarım
Seni değil
Günahlarımı özlemişim seninle olan
Gece bunu fark ettim
Güle olan aşkım
Günahlarımızın aşkıymış meğerse
Günahlarımıza baskın gelen rahmet
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!