İğreti sessizlik damlarken geceme
Düşler içindeki gerçekleri ayıklıyordum
Ve mahmur gözlerimle izliyordum
Bin parçaya bölünmüş aydınlığı
Sonra basamak basamak iniyordum
Yaşam yokuşundan
Metafiziksel ölümün kenarında, ölmek için beklenen bir anda,
Kelimeler zihinde, cümleler kalem ucunda,
Yağmur damlaları bir yapraklar arasında, bir cam kenarında,
İnsanlar ıslanmamanın kaçışında, kaçışmalar insanlar arasında,
Gürültülü şarkılar, zehirli dumanlar arasında,
Zehir yaşam yolunda
sensizliğin beni hercaileştirdiği şu dakikalarda
Taş kaldırımların kemikleri sızlatan soğukluğunu hissetmek istiyorum
Ve düşüncelerde yoruyorum kendimi
Yorgun düşüp sızmak için şu taş kaldırımlara
Ve şu taş kaldırımlara adımı yazmak istiyorum
Bir delinin giydiği ilk gömlek gibi sarıyorum kendimi sana
Kirli gecelerden başladım temizliğime
Arınmak için senden
Senden kurtulmak için canı çıkardım tenden
Eceli koluma takıp ölüme gittim,
Ölüm korktu benden
Yalnızlığım koştu ardım sıra
Düşünceler arası, maceralar molası,
Gündüzün karası, gecenin beyazı,
Hayaller arkası, gerçekler acısı,
Güzellikler, çirkinlikler arası,
Kırılmışlığın aynası, aynanın kırılmışlığı
Hiç olmayanın olanı, olanın hiç olmayanı,
Marmara döverken kıyıları
Ve salınırken hayaller içinde
Bir martı selam veriyordu
Bir rüzgar yalayıp geçiyordu hatıraları
Düş kuruyordu bir aşık güvertenin bir ucunda
Bir sevilen umursamıyordu günü
Şafak vakti seyrettim gökyüzünün hummalı duruşnu,
Güneşin benim gibi uyanışını,
ve mahsun gözlerinin ürkek bekışını.
Sana dair ne varsa birbir döktüm gün ışığı gibi sayfalara
Delice yazdım, delice düşündüm
sevgime dsair geleceği
Sevmeliydin beni,
Hayatının en toy anında çalınırken kapın, açmalıydın kanatlarını bana
Savruk da olsa gelişim kırmalıydın direncini
kucak açmalıydın, hoş geldin demeliydin.
İçinde yaşadığın çelişkilere inat, dinlemeliydin beni bir kez olsa da
Ve izin vermeliydin, hayatındaki tüm boşlukları doldurmama
Unutulmuş şarkıları çaldım önce
Ve silik hatıraları parlattım, göz yaşlarımla
Ve sonra Ömür saatinden dakikalar düştüm
Duasını okudum bedensiz ruhumun
Bir bir çözdüm düğümlenmiş sözlerimi
Anlatılamayanları, anlattım usul usul
An gelir hüzün çöker bu şehre
Aydınlık uğramaz olur
Sokaklarında hafif kandınlar,
Serseri adamlar dolanır
Mahzun gözleri yaşla dolar bir aşığın
Bu şehre hüzün çökünce
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!