Usul rüzgarlarının taradığı
kömür karası saçlarında
Bir elmas tuhaflığı durur
Bir de demir almış gemiler...
Tüm limanlarında ellerin vardır
Ellerin çocuk maviliğinde bir pınar
SÜMERLİ LUDİNGİRRA’YA AĞIT
Bir hayalet bile uğramıyorsa yurduna
Saat 01.00 olmuşsa ne olur?
Uzat dudaklarını, dilinin altındaki yanmış şehirleri göster bana….
Dicle’nin suyunu göster bana
Annelik ediyordu banklar sözlerime
Meşguldü, küpelerini emziriyordu kulakların
19 yada 28’di yaşın
Öncekinin üvey evladı bir mevsimdi, mevsim
şu an beni düşünüyorsun biliyorum
nedendir seğirtişleri yanaklarımın
ağlıyorsundur belki de
ellerin ayakların kenetli
bende de bir ağlama hezeyanı...
ellerimi uzatıyorum saçların o kapısı olmayan kuleye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!