Yusuf ile Gürkan
Uzun yıllar önceydi Ekincik cennetinde
Adettir köyde diye mutluluk niyetinde
Yusuf’a ev yapmışlar Evliliğe hediye
Hatice’si gelince mutlu otursun diye
Kaderin bir oyunu baba dara batmıştı
İşler kötü gidince evlerini satmıştı
Yusuf’la Hatice’ye bu hal biraz dokundu
Baba ise çaresiz elin açıp bakındı
Hayatın akışı bu küslük olur arada
Mesele biraz garip karışıyor burada
Yusuf çok ezilmişti ne diyecek Hatice
Evleri olacaktı söz vermişti netice
Mesele ev değildi izzeti nefistendi
Verdiği söz yüzünden utandığı histendi
Haklıydı Yusuf ama baba da çaresizdi
Eli çokça dardaydı hatta beş parasızdı
Hatice yusufuna evsiz de gelin gitti
Ona olan aşkını böylece ıspat etti
Kardeşi Gürkan küçük daha on bir yaşında
Onunda derdi de başka sevgi saygı peşinde
Nerden bilsin garibim çaresizce bakındı
Ataya saygı derin babasına öykündü
İçi boş bir husumet sebepsizce başladı
Gürkan Yusuf’a küstü ağabey onu haşladı
İki kardeş severken birbirini yürekten
Küs kaldılar yıllarca öldüler de meraktan
Bütün köylü zannetti bu işin kökü maldır
Her işin içindeki asıl başka bir haldır
Kaybolup gitti yıllar ikisi ayrı-ayrı
İçin için gördüler küslüğün olmaz hayrı
Yusuf mertti aslında kardeşi ondan farksız
Uzun uzun anlatmak ayıp olur gereksiz
Konum belirlemekte olmuştu bütün hata
Dert gelince başlara insan sağ yanda yata
Tarafsız olmak kârdır ne bilsindi Gürkan’ım
Yusuf bunu istedi anlasana be canım
Öğretmen geldi köye bunları öğrenince
Çok üzüldü duruma kederlendi derince
Hande öğretmen adı tanıştı aşiretle
Yüklendi görevini gerçek bir basiretle
Çağırdı ikisini dedi artık barışın
Ölüp de gider insan kefenler üç beş arşın
Sevgisini tatmıştı bütün köylü Hocanın
Gördüler saygısını Hande denilen canın
Kırmadılar Hocayı yürekler sevgi doldu
Bu dargınlık sonunda artık mazide kaldı
Sarıldı Yusuf’una kokladı derin derin
Yusuf da sevinç doldu sonu geldi kederin
Ağladılar bir zaman dalga dalga duygular
Galip geldi sonunda sevgiler ve saygılar
Sağ duyudan bir zarar asla gelmez bizlere
Kutlu olsun kardeşler kutlu olsun sizlere
Aykıri-Cahit Telkök-11-04-2012
Cahit TelkökKayıt Tarihi : 11.4.2012 15:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yusuf ile Gürkan iki kardeşler Köylerinde adet olduğu üzere ona babası bir ev yapmıştır Zira o köyde evi olmayana kız vermemektedirler Ama işler kötü gidince babası evi satar ve Yusufa sana ilerde başka ev yaparız der Yusuf bu duruma çok içerler ve babasıylae araları açılr o zamanlar 10-11 yaşalrında olan kardeşi Gürkan da babasından yana tavır alır gerçekte aralarında hiç sorun yoktur bu sebepsiz küslük uzun yıllar sürer zaman zaman arada tartışmalar ve tatsızlıklar yaşanır aslında iki kardeş biribirlerini çok da özlemişlerdir Ve köye bir öğretmen gelir bu duruma son vermek için bir girişimde bulunur ve ikisini birden davet eder Kardeşler bir araya geldiklerinde önce biraz tartışırlar ama sonunda öğretmenin teşviki ile barışırlar bu gerçek olmuş olaydır ve daha dün yaşanmıştır 11-04-2012 Bu hikayenin kahramanlarından olan ve olayı duyduğum Sayın Hande Özel Öğretmenin şahsında tüm öğretmenelere ithaftır

Allah’a emanet olunuz ÇAMSAKIZI ÇOBAN ARMAĞANI, selam ve dua ile.
Küslük şeytan işidir, yok eder muhabbeti,
Sonra gıybete başlar, yer sanki kardeş eti.
Allah der kitabından, barıştır mü-minleri,
Düşmanlıklar gitmeden, daha da çok ileri.
Hayat bu her şey sana, göre düzen almıyor,
Farzdan önce farz gelip, vacibe yer vermiyor.
Bencilliği bırakıp, haktan yana olmalı,
Dünya meta-ı için, kin nefret dolmamalı.
Tebrik ederim Telkök güzel, kardeşim seni,
Şiirin ilham verdi, bak ki coşturdu beni.
Daim saygımla....
TÜM YORUMLAR (23)