Karanlığı aydınlığa çıkarmak için yananlardan...
Gezegenimizde türettik ölümü,
Yaşama sevincimizle.
Tank, top, silah ürettik
İnsanlar ölsün diye.
Hiç ayıp olurmu ölmek, öldürmek
Ölürsen şehit,
Volta atarken kurduğum hayalleri,
Astılar birer birer darağacında.
Savurdular hayallerimi rüzgarlara.
Yok saydılar beni, benliğimi, kimliğimi.
Puştlara, namussuza kaldı coğrafyam.
Dikenli tellerin ardında kaldı ayakkabım,
Annem, babam, kardeşlerim.
Acılara göğüs geren bir ben kaldım
Dikenli telleri, mayınlı tarlaları geçen.
Benim adım mülteci çocuk.
Gökyüzünde bile mavinin kifayetsiz kaldığı,
Sevgililerin ne kadar sevgisiz olduğunu
Gördüğüm bu dönemlerde,
Aşkı dar meyhane sokaklarında aramakta nedir?
Belki derdime dermandır bir kadeh rakı,
Belki siyah kalbime beyazlıktır bir kadeh rakı
Zincirleri kırıp geleceğim yanına, gökyüzüne
Kanat çırpacağım, içimde kalan son umuda
Öyle geleceğim ki sana gelişimi seveceksin
Tekrar gidip, gelmemi isteyeceksin benden
Anemon çiçeği getireceğim Zagros Dağlarından
En sevdiğim şeydi seninle dans etmek
Sırf birkaç dakika daha fazla elini tutmaktı amacım
Hey! Gülme bana napayım aşığım işte sana.
Benim için dans sensin.
Sensiz olduğum bu günlerde her gece ağlıyorum
Dans ettiğimiz günleri hayal ediyorum
Kronik sancılar çekiyoruz;
İçimizde bitiremediğimiz sevgiler,
Unutamadığımız yüzler,
Vazgeçemediğimiz insanlar için.
Büyük bir girdapda savruluyoruz.
Bi o yana bi bu yana.
Biraz rasyonelleş sevgilim
Gerçek ve doğrular bir değildir, unutma
Gerçek seni sevdiğim,
Doğru senden korkuşumdur.
Sende rasyonelleş sevgilim.
Gökyüzüne, dağlara, güneşe bak
Biraz İstanbul kokuyorsun,
Biraz kırmızı,
Biraz siyah,
Ve birçok aşk.
Galata kadar güzel,
Elma şekerini yere düşürmüş
çocuk burukluğu var içimde.
Bolu Beyi'ne boyun eğmemek için dağlara çıkan
Köroğlu cesareti var içimde.
Üç gece üst üste rüyasında Suna'nın konserini dinlediğini görünce
Pijamalı oluşundan utanıp,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!