Yıldızlar gecenin karanlığında
Oynaşırken seni yanımda isterim
Bulut yüklü toprak kokan yüreğim
Irmak gibi çoşarak akmak isterim
Nerde kabus nerde korku nerde yas
Kağıt mı istersin işte güzelim
Kalemini alda çiz de göreyim,
beni uzak tuttun ya oyuna aldın,
bak anılarda bıraktığın köz bebeğim
Pişmektende öte kalmadı külüm,
Havada farklı bir koku vardı
Sensiz bu dünya bana dar derken
Artık ısıtmıyor gözlerinin ateşi
Üşüyorum bi başımayım gözlerim ağlar seli
Gitmişken bir daha asla dönmemeli
Bir şeyi yanlış yaptım.
Yanlış söyledim biliyorum
dostum diyeceğim yerde
sevgilim dedim.
Belkide belki de gelecekten
çok umut vedim.
İstersen gel hep dost kalalım
Birbirimize açtığımız yaraları
Dost muhabbetiyle saralım
Geçmişi bırakıp bir olalım..
Ama aşka
Gelemem gayri bekleme beni
İsterdim seninle aşkı bilmeyi
birlikte olup yıllar eskitmeyi
Ve Sana başka türlü seslenmeyi
Gelemem gayri bekleme beni
Hakikatı geçte olsa anladım
Ben yanlış yerde çabaladım
Yine yine anladım
Sana olan sevgim dostluktanmış
Gelemem gayri bekleme beni
Sakın kırılmasın kalbin
Seni çok seviyorum diyordum ya
Yine öle, ben seviyorum.
Ama arada dost rüzgarı essin
Hep essin İstiyorum..
Yıldızları simetrik, yalnızlıklar olmasın
Umutsuzluk olmasın keder olmasın
Serinlikle dolsun yanmasın vucut
Ulularla gessin koru ki pis adamdan kurut
Fakiri bilsin yeri geldiğnde iş versin
Bazen karşına birtakım engel çıkar
Kapılmamak gerekir şu dönen çarka
Sen insanoğlu seninde var vazifen
Neden başka yerlerde uğraş ararsın
Dön özüne dön acilen..
sönük bir lamba şilte bir yastık
sana gelmeye ne hacet
başımı vurdunmu gecenin karanlığına
sen olmazssın orada
sorarım kendime o puslu yolda
“Kendini övmek, rüzgârla karın doyurmaya benzer” (İmam Buhari)
“Kalbin arzuları içten, nefsin arzuları dıştan gelir” (Abdulkadir Geylani)
“Zalime uzun ömürle dua eden, yeryüzünde Allah’a isyan edilmesini seven kimsedir” (Hasan–ı Basri)
“Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide, şahidin yoksa davayı kazanamazsın” (Mevlana)
“Kabre hazırlıksız giren, denize kayıksız açılmış gibidir” (Ebu Bekir)
” Ben gelmedim kavga icin,
Benim isim sevgi icin,
Dost evi gonullerdir,
Gonuller yapmaya geldim” (Yunus Emre)
selam e dua ile
binkere Mazlum olmak; birkere zalim olmaktan iyidir (Hz Ali (r a))
Ana rahminden geldik pazara Bir kefen aldik döndük mezara (Yunus Emre)
akilli olan kimse kendisini edeple süsler (Hz Ali(r a))
Dünya nedir, bilir misin? Kadın, çocuk, mal, makam, reislik, oyun, oyuncak, lüzumsuz işlerle uğraşmak...
Bütün bu sayılanlardan hangisi seni alıp Allahtan başka şeylerle oyalayıp perdelerse, o dünyaya dahildir.
İmamı Rabbani (k.s.)
Bir defa ibadetin sana yeteceginimi saniyorsun? Dagin eteginde bir kere doyurdugun at ile koca dagi asabileceginimi zannediyorsun. (imam-i Gazali)
“Kabre hazırlıksız giren, denize kayıksız açılmış gibidir.” Ebu Bekir
Kitabına eğilmiş çocuk, aşını pişiren kadın, tarlasını süren çiftçi, tezgâhtaki sanatkâr, fenalık düşünmeye vakit bulamaz.
(Ahmed Yesevî)
Bu yolda istirahat aramak kendini sıkıntıya atmaktır.Bütün varlıgını sevgiye vermek, ondan gelen herşeyi seve seve kapmak, acısını, eksisini kaşları çatmadan almak lazımdır.Aşk içinde yasamak böyle olur.(İmam-ı Rabbani K.S)
İnsana lâzım olan önce Ehl-i sünnete uygun inanmak, sonra Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymak, daha sonra tasavvuf yolunda ilerlemektir.
İmamı Rabbani (k.s.)
Belaya şükretmek lazımdır. Çünkü küfür ve günahlardan başka bela yoktur ki, içinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın! Allah, senin iyiliğini senden iyi bilir. (İmam-ı Gazali)
Nefse kolay ve tatlı gelen şeyi saâdet zan etmemeli, nefse güç ve acı gelenleri de şekâvet ve felâket sanmamalıdır.
İmamı Rabbani (k.s.)
Malı zarardan korumanın ilâcı, zekât vermektir.
İmamı Rabbani (k.s.)
Sakın oturduğunuz yerden ALLAHım, rızkımı ver deyip durmayın. Biliyorsunuz ki, gökten ne altın yağar, ne de gümüş.(Hazreti Ömer)
• Hizmet muvaffak olsun da, varsın bizim yerimiz caminin pabuçluğu olsun
(Süleymean Hilmi Tunahan ks)
• İlim, nûr-ı ilâhidir. İnsan ise kovan. Kirli bir kovanda arının durmadığı gibi, isyan ve zulmetle kirlenmiş vücud ve kalbde de ilim durmaz.
(Süleymean Hilmi Tunahan ks)
İnsan bilmediğinin düşmanıdır. Nurdan haberi olmayan, ondan zevk almayan insan, nurun düşmanı olur.(Süleymean Hilmi Tunahan ks)
Yâ Rabbî! Dünyayı kalbime koyma, elimden de alma
(Süleymean Hilmi Tunahan ks)
• Ben şu denî dünyayı, evlâtlarımın kirli tırnağına değişmem
(Süleymean Hilmi Tunahan ks)
Biz Cenab-ı Hakk’ın ahirette bize vereceği selahiyetle, mahşer halkına şöyle dürbünle bakacak, kimin bize bir merhabası, ilgisi, sevgisi, alakası, Allah yolunda bir hizmeti varsa hepsine şefaat edecegiz.(Süleymean Hilmi Tunahan ks)
• Bizim bu alemde bir tek işimiz var. O da yavrularımızın kalblerine Allah (c.c) ve peygamber (s.a.v) sevgisi ile iman ve İslam nurunu yerleştirmektir (Süleymean Hilmi Tunahan ks)
Solumda uzun bir kalabalık yürüyen insanlar
Duruşları acı bakışlarda korku saklı gidiyorlar
Ben farklı yolda mıyım ama sağdayım bilemiyorum
Az yürüyüp biraz da dinlenerek ardıma dönmeden gidiyorum
Günlerden ne Salı ne de Pazar
yerlerde ıslak değil eskisi kadar
Gökte beyaz bulutlar yok bizde tatlı bir gölge
Sokaklarda da kimse yok çünkü herkes bir yerde
Etraf ta boş Sırıtmıyor top peşinde çocuklar
Orada oyun yok! bak oynatmıyorlar.
Arıyorum ya o anda seni
Sağda mısın solda mısın göremedim
Soruyorum Benim arkadaşım nerde?
Ben bir çiftçinin
Hasadını beklemesi gibi
Bekledim seni.
Bekledim hep bekledim
Duyurmak istedim
Sesimi duymadın..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!