Pir-i fani göçtü, evvel zaman idi
Erenlere selam eden pek muhterem derviş idi
Pek muhterem zattı bizim derviş
Ne yemiş, ne içmiş, varını yoğunu vermiş
Rahmet zamanı gelince Hak'tan
İçine doğar olmuş bizim yardan
Uykuların kaçıp uyanınca gecenin bir yerinde
Vicdanının çığlıklarını dinle
Başını koyup uzanınca dizlerimde;
Hatırla eski anıları; biraz hüzün, biraz kinle.
Sen vazgeçtin benden, ben senden değil
Küslüklere küstüm meyvis
Sen küsme bana n'olur
Muhtaç gözlerim her bakışına
Kulaklarım işitmeli sesini
Ellerim tutmalı ellerini
Bütün eller küssün bana
Darda kalıp sıkılınca
Dost elini uzatınca
Hak yoluna uzanınca
Rabb'dan ümit kesilir mi?
Emaneti verme vakti
Hasretin kavurur gönlümü sahra çöllerinde
Kurak, ıssız ve dahi tenha
Sevdan bir bir serap misali gölleriyle
Sensizlik bu kurak geceden de fena
Aşkın su serper şu kurak bedene
Dostum var diye sevinme
Dar güne düşmeyince
Yarim var diye sevinme
Başına bir hal gelmeyince
Yalnızım diye tepinme
Nedir bu aşk dedikleri?
kaç harflidir bu
hep sızlatır mı kemikleri
basar mı yaraya tuz.
bana sorarsanız 5 harfli
Kan ter içinde uyansam sevdana karşı
o sessiz sabahlara,
Hani bitmek bilmeyen gecelerin;
O soğuk, yalnız, karanlık sabahına.
Sabah namazına kadar düşünsem seni,
sonra aydınlansa gün.
Gözlerim izleyince gözlerini
vazgeçmekten vazgeçerim
Kulağım işitince sözlerini
Kendimi hep, hep kaybederim
Aşk ile ahu doldu gözlerim
Nafile,vazgeçmem,didemim
Ne senden ne bu ahu gözlerden
Al ömrümü kalsın mabedim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!