Benim seni seveceğim yirmi sekiz yıl öncesinden belliydi
Kendimle getirmişim gibi tüm yolları
Kendimden kendime
Her yol yediklerimizi koyduğumuz sokaklardı
Başıboş köpekler, kimsesiz çöp konteynerleri, emekli balkonları ve palmiyeler
Ve bir de sinekler, önceden bataklıkmış burası
İnsanın elleri ne zaman üşür
biliyormusun
Değildir ne tenha yollar nede bilmedigin mahalleler gözlerine dokunamayan
Havanın en bilinmez hali
Bulutlara en yakın bir taburede beklemesi..
Saatinde gözü iç çekmesi değildir üşümek
Yılgın şehirler gezdim,
Güney cephesi kiralıktı
Pazarlama işinde de iyiyiz diyorum
Birkaç dilde reklam panoları vardı,
Köşe de biri kaçak sigara satıyor
Öteki önde eşi iki adım arkasında
İrili ufaklı imgelerim var sana
Kimi bayram sabahları kadar çocuk
Birkaçı ise ilk kesikleridir yüzümün
Bazısı uçurtma, bir kaçına tırnak ismini verdim
Birazı umut birazı emekti yani
Yani birazı doğru
Bir gözüm kesik uyandım bu sabah
Geceden kalmış rüyalarım, ayak izlerin...
Hayli sigara içilmiş burada, senin işin.
Saat daha sekiz
Nereye kayboldun?
Göğüslerin kokuyorum
Sen güzelsin sevgilim
Parmaklarından anladım.
Başın omzumdayken nefes alışından
Ellerin de güzel senin
Sarılışından biliyorum
Kalbin göğsümde, boynumu kazan silahlarından anladım
Kaç yol yaşar insan
Kaç mevsim ayni koku siner yastığına
Kaç kumsal dinledi koca şehirleri kaç dudak burcundan
Kaç perde çekerdik gülüşlerimize
Ben bilemem, en çok ben bilemem; bakmayın siz..
Yenik düşmek şiirini ararken denk geldim. Sevimli ve dolu..
Şiirler yürümeden taymda yerimizi aldık.