en karanlık saati bilirsin
biz yine yokuşlar tırmanıyoruz
bu kadar alkolle zordur bilirsin
naralar atıp kulakları tırmalıyoruz
meyhane taburelerinde yatıyoruz
bir otobüs durağı dimdik duruyor ayakta
etrafında insanlar yağmurdan kardan fırtınalardan kaçanlar
bir otobüs beklenimi kıyılarına sığınanlar
hayasız devinimlerce dikiliyor
ne bir damla dökülüyor ne de el sallayabiliyor arkalarından
gitmemek üzere geldiğini söylemişti bir kaçak civarına
yine akşam üzeri çakıl karışmış kumların üzerinde
ibrahim baltasını biliyor kaçırmamalıyım celladımın son türküsünü
güneş sönüyor üzerinde doğudan ama yine denizin üzerinde
isa sesleniyor dağdan kaçırmamalıyım son akşam yemeğini
şeytanın boynuzuna üfleniyor iniyor tokmaklar gerilmiş derilere
bir kayık salınıyor çarşaf gibi denizde
kayık denizde derya kayıkta sevda içimizde
kadehe ivedi olanlar bilirler uyanıkken rüya görmeyi
tanrım uyanıkken gördüğüm en güzel rüya bu
göz kapaklarımı koparmak istiyorum üç buçuk gecedir
metanet ver dişlerimi sıkıyorum kaybedecek zaman kalmadı elinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!