Yusuf'a Mektup Şiiri - Nuriye Akyol

Mektup saldım sana gönül teliyle
İçinde hissedip, bildin mi gardaş.?
Seher vakti esen sabah yeliyle
Selam saldım acep aldın mı gardaş.?

Bin çile yüklenir, her an, her güne
Seninle zindanda çürüyor sine
Dönmüyorsun yıllar var ki evine
Bir günü bir asır saydın mı gardaş.?

Mapuslarda bayram zor olur amma
Dünya halidir bu üzülüp yanma
Yüreğinden geçen şüpheye kanma
Yoksa unutuldum sandın mı gardaş.?

Bayram oldu lâkin bayram sanmadım
Sizleri düşünüp mutlu olmadım
Zindandaki yusuflara ağladım
İçinde bir sızı duydun mu gardaş.?

Bilirim düşenin hali sorulmaz
Çektiği acılar gizli bilinmez
Gönülden gönüle yol var görünmez
O yolda bir köprü kurdun mu gardaş.?

Ağırdır üstüne atılan töhmet
Mümin'e cennet yok çekmeden zahmet
Çilenin içinde gizlidir râhmet
Müslüman'da huzur gördün mü gardaş.?

Üzülme ne olur eğme başını
Gösterme düşmana sil gözyaşını
Salıver yükselsin gönül kuşunu
Kara zindan senin yurdun mu gardaş.?

Her kışın sonunda bekle yaz gelir
Kardeşime bu çileler vız gelir
İlahi adalet inan tez gelir
Dua et huzura durdun mu gardaş.?

Bu mektubu yazan bir garip bacı
Bil ki gece gündüz size duacı
Birgün gonca verir sabır ağacı
İsyana bir kilit vurdun mu gardaş.?

Nûriye Akyol