göz kayar kızıllığa
damarları sarar çepeçevre sur
kusur gölgenin mi dağın mı
piri fani dünya saçlarıma vur
uğuldar kulak yuvayı terk eder kuş
oyunda sessizce perde kapanır
gök dürülür
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
candan tebriklerrrrr
Açılır kapısı cezaevinin//
Mahkeme var//
Mübaşir haykırır//
Şahitler//
El, ayak, göz, kulak
tebrikler ederim şairim O hakimler hakimi olan ALLAH(cc) nun huzurunda uzuvlarımızın bizim lehimize şahitlik eden kullarından olmayı nasip etsin Rabbim
Aman Allah'ım bu ne derin-lâhutî ruh haleti
Ve ben nasıl kaçırmışım bu şaheseri?
Aziz Dost ve sevgili Turhan Toy Gönül Dostu kardeşim; uzun zamandır, illâ da şu seçimler öncesi siyasî atmosferinin insanı insanlığından utandıran hırs,kin, buğz, ihtiras saikiyle itham, iftira, emleketin müessir müesseselerini halkın izafet ettiği yüksek değerleri altüst edebilme pahasına meselâ Peygamber Ordusu olarak takdis ettiği askerini o atfedilen değer hilâfına, güyâ, milletin karşısında bir tehdit unsuru olarak kendi yanlarında vehmini hakim kılma insiyatifinde; şeriatın kestiği parmak acımaz diye baş tacı ettiği adaletini aynı gayretkeşlikle, hatta tehtidle kendine ram kılıp, istidikleri kılıfta kanun vazettirip, hükümler çıkarttırarak, milletin yegâne temsilcisi Büyük Millet Meclisi'nin üzerine çıkartıp kanun yapma hakkının onun elinden adeta alınmak istercesine yüksek mahkemede ikame ettirmek ve nihayet devletin temsilcisi, hakem mevkiinde en yüksek makamı kendilerince bir kale ittihaz ederek kendi paralellerinde siyasileştirip, milletin; reyleriyle belli bir dönem için ülkenin idaresini eline tevdi ettiği meşrû hükümetini tehdit veya vetolarla iş yapamaz hale sokmaya, atıl bırakmaya çalışıp, diğer kurumlarla karşı karşıya getirme kargaşası ve zorlamaları dahilinde, hususen en ehemmiyetli meselemiz olan millet çocuklarının, hususiyle kendi düşünce sisteminde olmadıklarını sadece başındaki örtüye bağlayarak, alenen ve inatla o millet çocuklarını tahsilden mahrum bırakma kin kusuntularıyla dolu kendi paralellerinde tayin ettikleri YÖK yobazlarını lâyusel hale getirerek, ülkemizde bu kıyımı yaparken, milletler arası arenada da en sonlarda ilmî faaliyet arzeden derekede Yök'e zemin hazırlama vebâlinin irtikâbından korkmayan, esas işleri milletin reyleriyle seçilmenin maksadı olarak hizmet verme zemini olan Meclis'e uğramayı veto edip, meclisi çalıştırmayıp, daha önce aynı nisap ve hesap şartlarında nice çalışmalar yapan, cumhur başkanları seçen meclise bu vazifeyi yaptırmama milletin belki mahvı pahasına da olsa, demek ki onu da hiçe sayarak başarıya gitmede bilhassa büyük şehirleri çevirdikleri 'metopol kargaşası* keşmekeşinde güzel Anadolumun sakin, muti, değerlerine sahip insanlarının aguşuna kendimizi atmada kurtuluşyu seçip, bir ara daimî ikametim olan Istanbula döndüğümüzde, esasen, hayatımın son deminde en büyük zevkim olan şu, gülşene çevirdiğiniz şiirlerinizle, eserlerinizle bezeli siz gönül dostlarımın huzur mekânı olarak yaşattığınız Şiir sitemize bir anlık uğradığımda, adım adım yudumladığım anadolumdan bazı kesit tesbiti ve intibalarımı çala-kalem geçme fırsatı buldum; gene ayrılık....
Ve nihayet seçimler bitti; Allah(CC)'a şükür söz milletin oldu, sular duruldu, Memleket inşallah gülşene döner ümidimizle biz de ikametgâhımıza çekildik...
Nicedir uğramadığım 'Dizüstü'mü dizlerimin üzerine aldım, bu ayrılıktan, özellikle benim tutkum olarak mutlaka uğradığım ve hatrımdan hiç çıkarmadığım gönül dostlarımı tahattur ederek ilk gönlüme düşenlerden iki kelime *Turhan Toy*'un (T)'sini yazınca ekrana düşeni tıkladım ve dost sîmanı karşımda; zahirisini adetâ vicahiye çevrili gibi bularak konuşmaya başladım...
Bunca ayrılıktan sonra bunca lafazanlık etmek nasipmiş, affa sığınırım...
Aziz dost; saadette de, yeisde de aynı değerler muvacehesinde aynı hisler dile gelir; aynı ifadeler olmasa da, aynı mânâ ve mahiyet taşıyan ifadeler vuku bulur... Kaldı ki kalbimin ainesini buldum şiirinizde; sanki dimağımı çözmüş oraya nakşetmişsizniz..
Maddî ve mânevî hastalıklar hepimizde zuhur etmekte, hadiseler, şartlar da nüksettirmekte... Sizin de bahsettiğiniz bazı rahatsızlıklar (demek ki o sıralar da ben de yine ayrı kalmış idim ki haberdar olamamışım), azîm imanınız muvacehesinde ve inşallah esbâba müracâat çerçevesinde Rabbimin , o kendisiyle alışverişdeki kalbî itminânızı temin edecek olan takdirinde maddî şifâ vesîleleri de halkettiği lâyık olduğunuz mükâfatına ermişsinizdir umarım...
Eserinizin lâyıkıyla yorumu haddim değil, lâkin kalbimin aynası dediğim cihetiyle hissiyatımın ifadesi aynı olup, hususen o son haneyi buraya da alıyorum:
*düşer saçın ağına kör topal med cezirler
küçül kaçamak düşler kıl payı mesafe var
yak kibriti küçüğüm ısın tozunda
zamanı aşıla tomurcuklara
kül altında şafaklar körpe elde doğacak
kalk zamanın fanisi son turunu tamamla
kurgu kurtuluşa yol çatlatır dudakları
açılır kapısı ceza evinin
mahkeme var
mübaşir haykırır
şahitler
el ayak göz kulak*
Amennâ ve saddaknâ; inanmış îman etmişiz...
Gönlüne, yüreğine, kalemine sağlık...
Nice şaheserlerinde buluşmak dileklerimle Allah(CC)'a emanet ol, selâm, sevgi ve saygıyla...
:
düşer saçın ağına kör topal med cezirler
küçül kaçamak düşler kıl payı mesafe var
yak kibriti küçüğüm ısın tozunda
zamanı aşıla tomurcuklara
kül altında şafaklar körpe elde doğacak
kalk zamanın fanisi son turunu tamamla
kurgu kurtuluşa yol çatlatır dudakları
açılır kapısı ceza evinin
mahkeme var
mübaşir haykırır
şahitler
el ayak göz kulak
Sen bitanesin..
Saygılar
düşer saçın ağına kör topal med cezirler
küçül kaçamak düşler kıl payı mesafe var
yak kibriti küçüğüm ısın tozunda
zamanı aşıla tomurcuklara
kül altında şafaklar körpe elde doğacak
kalk zamanın fanisi son turunu tamamla
kurgu kurtuluşa yol çatlatır dudakları
açılır kapısı ceza evinin
mahkeme var
mübaşir haykırır
şahitler
el ayak göz kulak
muhteşem
'açılır kapısı ceza evinin
mahkeme var
mübaşir haykırır
şahitler
el ayak göz kulak'
Ahiret günü kainatta ki en büyük hakimin yöneteceği ve asla kayırmaların torpillerin kefaletlerin olmayacağı mahkeme olacaktır.
Şahitler şiirinizde dediğiniz gibi.
İlahi adalet yerini bulacaktır.
Saygılar.
düşer saçın ağına kör topal med cezirler
küçül kaçamak düşler kıl payı mesafe var
yak kibriti küçüğüm ısın tozunda
zamanı aşıla tomurcuklara
kül altında şafaklar körpe elde doğacak
kalk zamanın fanisi son turunu tamamla
kurgu kurtuluşa yol çatlatır dudakları
açılır kapısı ceza evinin
mahkeme var
mübaşir haykırır
şahitler
el ayak göz kulak
harika.............
saygılar
Tebrikler kardeşime. Öncelikle geçmiş olsun diyorum. Umarım sağlığınıza kavuşmuşsunuzdur. Selam ve sevgilerimle, sağlıkla kalın.
Sur üflendimi dersin şair,
Allah-u alem yakındır kimbilir,
Ondan geldik,
dönüş ona,
ne mutlu ona kul,
ona yoldaş olana...
Sevgili dostum Turhan bey,
Şiirde verilen mesajları düşünmeden okuyup geçemiyorum.Türkçe'nin konu ile ilğili vurgusu ve etkisi yüksek kelimelerini öyle ustaca yerleştiriyorsunuz ki,tebrik etmeden geçilmiyor,Koca gönlün coşmaya ,kalemin yazmaya devam etsin dost.Kutluyorum.selam ve sevgilerimle.
Bu şiir ile ilgili 63 tane yorum bulunmakta